ah ben
uçuk kaçık ben
değilim öyle aslında
kimse bilmez beni öyle
bilirler sıkıcı tek düze kurallar içinde
ya değil işte öyle
kendimi bile şaşırttım demek isterdim
ama
şaşırmadım
hep uçuktum içimde
hep de kaçıktım
.......................................
bunu düşündüm sonra da içimdeki huzursuzluğun sebebini anladım.
anladım ama anlamak huzursuzluğumu yok etmediki.
düşündüm
içimden geçenlerle düsturlarım farklı
çelişki
hayatım çelişki üzerine kurulu
huzursuzluk da işte buradan filizlenip gelişiyor.
sonra farklı kültürleri düşündüm
rahat kültürleri
çevrenin etkisiyle şekillenmeyen
yapa boza
yanıla yıkıla ve yeniden kurula gelişen kişilikler
tanınan hayat
tanıdığı hayata uygun kişiliğini kendince
kendi fıtratınca bulma
kendi fıtratına uygun hayat tarzını kurma
o tarzla hayatını yaşama
o yaşama şekliyle kabul görme
için dışın örtüşür
işte sana huzur
işte kolayın zor edildiği nokta buradan hareketle bir kabuktur.
bir kabuk koyup ortaya
gelişecek bünyeyi içine tıkıştırmak
başta oturdu sanılıyor
ama
zaman
zaman boş(a) geçmiyor işte
gösteriyor enini boyunu
kavratıyor sağını solunu
anlıyorsun aşağıyı yukarıyı
ama
zaman
zaman geçmiş işte bir bakıyorsun da
diyorsunki farkettim ya
eri geçi olmaz
farketmiş olmak yakalamış olmak önemli
hoş
farketsem de yakalasam da
zaman geçerken cesaretimi törpülemiş
değiştiremeyeceğim
kalacak
kalmalı da
huzursuzluğumla yaşamaya alışmışım
kabuğumla yaşamaya
sıkışmaya tıkışmaya
nasıl gevşerim ben
nasıl uzatırım ayaklarımı
nasıl kalkar kollarım havaya
beceremem birbirine dolaştırırım
hoş
bi de uyduramam
kendime uymaz
aha
hale bak
hani bulmuştun huzursuzluk sebebini
al işte şaşalarsın böyle
on beş yaşında ergen misin duvarlarını farketmeden farkedilmeden yıkabilesin.
kırkından sonra saz çalma hikayesi anlatırlardı
nerden aklıma geldi şimdi
...............................................
en hoyrat ruh
bunu yaşar
isyan eder
ama
baş eğer
ki
munis ruh
ram olmuş ruh
kanamış kanmış ruh
yüreğindeki odla ihya olmuş ruh
dünyalıkta alıkoyulup
zahirde alınıp uçurulduğunu bilen ruh
kapatmaya, kaplamaya, saklamaya yarayan şey. bazen hepimiz bir ihtiyaç duyarız. bazen de alışır sürekli onla gezeriz. bir bakarız dışımız değil özümüz oluvermiş, kabuk bağlayayım derken hepten kabuk olmuşuz.