her yıl değişen örtüdür. üzerindeki ayet-i kerime'ler altın ipliklerle işlenir. değiştirilişi, ciddi bir çaba ve insan gücü ile yapılır. bir önceki örtü, küçük parçalar halinde kesilerek, hacılara dağıtılır.
35 trilyonmuş. ve bu bir kere değil. eskiyince (muhtemelen 1 yıl) parçalara ayırıp zemzem suyu ile yıkayıp devlet başkanlarına hediye ediyorlarmış.
hmm 35 trilyon. demekki bu adamlar iyi kazanıyorlarki örtü yapımına her yıl 35 trilyon bütçe ayırabiliyorlar. arab prenslerin lüks hayatlarına değinmiyorum bile. daha çok yazacak şey var ama yazarsam ne dinsizliğim kalır ne gavurluğum ne hayinliğim. o nedenle istatistik vermekle yetiniyorum. akıllı, mantıklı, sorgulayan adam zaten gerisini çözecektir.
osmanlı'nın surre alayı adı altında her yıl istanbul'dan kalabalık bir kervanla mekke'ye gidip, değiştirerek geldiği kumaş. son surre emini de meşhur enver paşa'nın babasıdır ve ingilizler bunu bahane ederek (yolsuzluk suçlaması) , onu malta sürgünleri arasına katmıştır.
rengi ideolojiye göre değişmiş, şiiler güçlü olduğunda kırmızı, sünniler güçlü olduğunda siyah, bazı yıllar da yeşil olmuştur.
insanların orijinal olmayan, yıkılıp yıkılıp tekrar yapılmış, basit bir taş yapıya çok büyük anlamlar yükleyebilmesi içindir. Vazifesi budur. Yoksa insanlar her zaman için kabenin örtüsüz halini görse onun bu kadar değerli yapı olmadığını sezebilirlerdi. Örtü bu işe yarıyor. Kabeyi sonsuzlukla ifade edilen siyah renge bezeyip, daha da kutsallaştırıyor. Halbuki bir bez parçasından başka bir şey değil. Kabe'nin de kübik taş bir yapıdan başka bir şey olmadığı gibi.