kabaklı düdük makarnası

entry1 galeri0
    1.
  1. cüneyt özdemir'in bir köşe yazısı. neden başlık açtım eksilemeden önce okumalısınız.

    Hayat bana hiçbirşey öğretmediyse kabaklı düdük makarnası yapmanın bir adabı olduğunu öğretti.
    "Kaç kere kabaklı düdük makarnası yaptın ki kardeşim? " diye soran düdükler çıkabilir aranızdan.
    ilkti ama son değildi arkadaşım!
    Herşeyin ilkinde olduğu gibi heyecanlı ve maceralıydı.
    Son söyleyeceğimi baştan söyleyeyim, artık biliyorum ki herkes kendi kabaklı düdük makarnasını yapıyor. Tarifler, daha önceki deneyimler aldığınız telefon destekleri, anketler, oylamalar hikaye...
    Nasıl hayatın içine bir senaryo koyamıyorsak yanmaz tavanın içine de bir yemek senaryosunu sığdıramıyorsunuz.
    Kabak sosunu hazırlamadan önce çeşitli çevrelerle istişarede bulundum, bildiklerimi gözden geçirdim, akşam saatlerinde Genelkurmayın sitesine bile baktım ama nafile...
    Her kafadan bir ses çıkıyordu ve içimden bir ses "hislerine güven çekirge" diyordu.
    Herşeyin olduğu gibi kabaklı düdük makarnasının da...
    Ben herşeyi hemen koymakta hepsini bir an önce hazırlamaya kalkmakta tıpkı kendi hayatımda olduğu gibi yine çuvalladım ama yine de yılmadım. elimden geldiği kadar işleri yoluna koymaya çabaladım.
    Yaptığı hatalardan ders çıkartan biri olarak, yarım tencere kabaklı düdük makrnasını afiyetle mideye indirdikten ve 7.2 çapında bir mide fesatı geçirdikten birgün sonra biraz daha aklı selimle düşünebiliyorum.

    Bir defa tava yanmazdı ama malzeme sığmadı. Belki şöyle biraz daha çukur olsa daha iyi olurdu. Zira sık sık tavadan sıçrayan malzemeyi toparlamak için ocağın etrafında sınır ve sinir ötesi operasyon düzenlemek zorunda kaldım.
    Zeytinyağı sızma ve süzme ve organikti. Kabakları yeeterince ince doğramıştım ama ilk dakikalarda bu haliyle çok büyük geldikleri için açık söyleyeyim biraz paniğe kapıldım. topu topu bir kabak doğramıştım ve tava dolmuş gözüküyordu.
    Soğanları doğrayış şeklim ise felaketti. Ben ki soğan sarmısak düşmanı bir mide ile soğansosu yapmaya kalkmışım ve ağlayarak gözyaşları içinde soğanları doğramışım, kabakların üzerine boca etmişim fark ediyorum ki soğanlar kabaklardan daha geç pişecek. Keşke soğanları önce atıp bir süre sonra kabakları atsaydım dedim demesine ama artık çok geçti.
    Ardından normal şartlarda tavuk ve beyaz ette gayet iyi gidebilecek taze rosemary'i abartmam ise tam bir aptallık muskası gibiydi.
    Bir süre sonra kabaklar soğanlara karışıyor ama birşeyler hala eksik geliyordu...

    Tam o sırada dün geceden kalma açık şarap şişesi ile göz göze geldik. Kısa bir sessizlik oldu...

    Birazdan kırmızı şarabı acımasızca kızgın yağın üzerine döküyor, kabak ve soğanları kan rengi şaraba buluyordum. Aslında kırmızı iyi bir fikir gibi gelse de sanki kırmızı cabarne yerine beyaz chardony kabağın tatlımsı tadına daha iyi gidecekti.
    Renk versin diye işin içine kattığım soyulmuş domates konservesinden çıkan domatesler ise tad değil yalnızca renk veren boyaya benzedi ki üşenmeyip evde olsaydı domatesleri tek tek soyup, rendeleyerek tavaya atmanın çok daha doğru olacağına karar verdim bu sabah duvara bakmış boş boş kabaklı düdük makarnasını düşünürken.

    En büyük hata ise kuru defne yapraklarını sosun içi yerine düdük makarnasını pişirdiğim tencerenin içine atmam oldu ki tek kelime ile çuvallama diye buna derim.
    Yine de kara ve kırmızı biber arasındaki kararsızlığıma rağmen yaklaşık 20 dakika sosun olması için yüksek ateşte bekletip, makarnanın olmasını beklerken ateşin altını kısmamam felaketim olabilirdi ve o zaman ben ağlardım.
    Bu aşamada bir itirafta bulunmam gerekiyor.
    Kabaklı düdük makarnasını yaparken nam-ı diğer çıplak şef Jamie Oliver'ın italyan yemekleri kitabındaki patlıcanlı makarnadan yola çıkıp, buzdolabındaki malzemeyi gördüğümde evin gerçeği ile yüzleşmiş ve tariften intihal bir kabaklı düdük makarnasına dümen kırmıştım ama üstadın bir iki tiyosu süper işe yaradı.

    En önemlisi makarnayı süzdükten sonra suyun az bir kısmını tencerede tutup, yanmaz tavada hazırladığım sosu makarnanın içine boca edip biraz da makarna ile karıştırarak kaynamasını , karışmasını beklemek oldu. insan geleneksel sıcak sudan çıkan makarnayı, soğuk suya tutma ritüelleri ile büyütülünce ilk anda biraz endişelenmiyor değil ama yine de sonuç gerçekten süper.
    Aslında çıplak şef usta makarnayı her zamanki gibi mozerella ile tamamlamış bir kaç tanede nane yaprağı kondurmuş. Ben ise evdeki parmesanla idare etmeye kalktım ki bakın bu da yarım tencere düdük makarnasının kilo aldırma gücünü kriptonik olarak 2 katına çıkarttı.
    Sonuçta ne mi oldu?
    Kabaklı düdük makarnasını önümdeki tabağa koyduğumda gayet şık gözüküyordu.
    Ben bunu nasıl yiyeceğim diye düşünmeye başlamam ile bitirmem arasındaki süreyi söylemeye utanıyorum.
    Günü yaklaşık 16 saat uyuyarak geçirten hangi malzemeydi hala içinden çıkamadım. Bu yazıyı kabaklı düdük makarnası ile şişip bir yastık şeklini alan göbeğimin üzerine koyduğum bilgisayarda yazıyorum.

    Arkamdaki mutfak rafında bir enkaz duruyor ve benim hala uykum var.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük