şimdi yaptığı açıklamasında da peygamber kabak yemeği seviyormuş, biri de "ben kabak sevmiyorum" demiş, kabak sevmeyen adamın dinden döndüğüne hükmedilmiş.
kabağın ne kadar faydalı yiyecek olduğunu bilmeyen kişileri gördüğümüz durumdur. soğuk pres kabak çekirdeği yağı dünyanın en faydalı vücuda vitamin salgılayan yağıdır. önce bunları bi öğrenin öyle gelin tartışın. yazık...
12 yıldır suudi arabistan ve yöresindeki seralarda gen mutasyonu ile kumda kabak yetiştirme ve bu yiyeceği araplara sevdirme üzerine çalışmalar yapan israil asıllı bir tarım firmasında kısır fide geliştiriciliği üzerine çalışmalar yapmaktayım. sevgili mücver sever arkadaşlar, bizler yaklaşık 8 yıldır götümüzü yırtıp burada kabak yetiştirmeye uğraşıyoruz ama bu iklim koşullarında yetişmiyor. yahu demezler mi adama, "lan bugünün deknolocisiyle yetiştiremediğimiz kabağı 1400 sene önce hangi suudi bulmuş da yemiş, yemeyenler de kafir ilan edilmiş" diye. ayrıca kabak bulsalar hellovincılık da oynarlardı. var mı hiç suudi tarihinde trick or treat diyen bir yavrumuz? yazıyor mu hiç kitaplarda? yok. oyna devam. lütfen biraz düşünelim ve böyle analizler yapalım. körü körüne her denilene inanmayalım.
Kabak yemeğini sevmeyen dinden çıkmaz. Böyle yarım akıllı basiret ve ferasetten uzak şuur idrak ve iz'andan yoksun cahillerin anlatımından da din öğrenilmez. Meselelerin inceliklerine vâkıf olmayan odun kafalının biri işte. imam ebu yusuf (r.a.) un o fetvasının nedenini de anlayamamış zaten belli. Orada bir yanlış konuşma ve bundan doğan yanlış anlaşılma ve üzerine gelişen hatalı bir fetva söz konusu. Zaten daha sonra işin doğrusunun anlaşılması üzerine imam da fetvasından rücû (döner) eder. imam diyor ki hz peygamber (s.a.s.) kabak yemeğini severdi. Adam da çıkıp birdenbire diklemesine pat diye "ben sevmem" diyor. imam da bu lafını hz peygambere muhalefet olarak algılıyor. Halbuki dese ki "evet peygamberimiz bu yemeği severmiş, allah affetsin biz yiyemiyoruz içimiz almıyor yoksa biz de peygamberimizin sevdiğini seviyoruz" dese ortada mesele kalmayacak. Zaten sonra bu adam yanlış anlaşıldığını esas niyetinin bu olmadığını (yada çark ediyor) özür dileyerek ifade ediyor.
--spoiler--
Evet, böyle bir olay vardır. Ancak olayın gerçek yönü verilmeden aktarılırsa yanlış anlaşılabilir.
Ebu Yusuf bu sözü, Peygamber Efendimiz (asm)'e “bir hakaret, onun bu tavrını alaya alma ve küçümseme” şeklinde değerlendirmiş ve bundan dolayı da bu sözü söyleyen kişinin küfre girdiğine fetva vermiştir. Ancak konunun böyle olmadığı anlaşılınca hükümden de vazgeçilmiştir.
Olayın farklı anlatımlardan biri şöyledir:
imam Ebu Yusuf, bir gün halifenin yanında iken, bir adam Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) kabağı severdi, dedi. Bir başkası da ben sevmem dedi. Bunun uzerine Ebu Yusuf, idam edilenlerin kanının etrafa saçılmamasını önleyen muşambanın ve kılıcının getirilmesini emretti. Adam bu sefer "Estağfirullah, ben böyle bir şey hatırlamıyorum." diyerek kelime-i şehadet getirdi. Bundan sonradır ki, imam Ebu Yusuf onun katlini emretmekten vazgeçti. (bk. Ahmed Ziyaüddin Gümüşhanevi, Ehl-i Sünnet itikadı, Bedir Yayınevi, s. 126-127)
Demek ki, Peygamberimiz (asm)'in sevdiği bir şeyi küçümsemek, alaya almak gibi bir durum olursa, Allah korusun bu durum kişiyi küfre götürebilir. Ancak yaradılışı gereği onu gerçekten sevmiyorsa, bunun bir sakıncası yoktur.
Arkadaşım kitap belli, yazan belli... Sadece oku ve anla.
Bu gibi dengesizler saçma fetvalar veriyor, bizim zaten üşengeç olan insanımız da bunları bahane ederek dinden soğuyor...
Dinin en büyük düşmanları bunlar gibi yalan fetva verenlerdir. Lütfen asıl kitaba uygun olarak yaşayınız.
15 yaşındaki kızın 30 yaşındaki adamla yatlarda zina yapmasını normal karşılayanlar, 16 yaşındaki kızın 17 yaşındaki gençle evlenmesinin normal karşılanması gerektiğini söyleyen hocaya pedofili yaftası yapıştırıyorlar.