şüphesiz türk milletidir bu tartışılmaz lakin türk toplumunun hangi kesmi ve neden türkler? yanıt belli yurdum insanı! bir dar gelirli vatandaş evindeki 4 çocuk 1 karıya nasıl baksın 800 ytl maaşla (en iyi ihtimal). onun için amcamız bağlıyor iki kaployu yan komşuya çek babam çek. 6 kişilik bir aile, 100 ytl nin üzerinde bir fatura. ev desen derme çatma kaçak. tabi bu adam kaçak çekecek elektriği. bu vatandaş trafo yaptıracak değil ya.
ha kaçak mı kaçak suç mu suç hırsız mı hırsız senden mi çekiyor evet senden çekiyor. lakin elden gelen bir şey yok. bu ne o amcamın elindedir ne de senin elinde. ülke düzensiz. doğusu afrika, batısı avrupa azizim. çok büyük ekonomik farklılıklar var. bunlar düzeltilsin kaçak maçak kalmaz.
amma bir de bilerek ne mecburiyetten ne de zorunluluktan yapan insan tipi vardır ki o hakikaten dayaklıktır. ulen sen 3 kuruş kısacan diye senin paranı ben mi ödeyecem dedirtir. anında 186 ya bildiriniz. gözünüzün önünde al bunu al alal yapsınlar.
elektrikte kayıp kaçak oranının en yüksek olduğu il yüzde 79,23 ile mardindir. şırnak yüzde 74, 20 kayıp kaçak oranı ile ikinci sıradadır. batman yüzde 65,42 ile üçüncü, hakkari yüzde 64,89 ile dördüncü, diyarbakır yüzde 64,89 ile beşinci sırada yer alır. sayaç okumaya giden görevlilere kaleşnikoflu şeyh, şıh, ağa müritlerinin yaptığı tehditleri çok az kişi bilir ülkemde.
istatistiklerle ortaya koyulduğu halde hala bu dile getirildiğinde "ne kadar faşistsin" tepkileri alınmasına sebep olanlardır.
yahu kaçak elektrik kullanmak mı suçtur günahtır, yoksa bunu söylemek mi?
devletin ilgili kurumlarının raporlarında zirve yapan topluluktur. kendilerine göre haklı gerekçeleri vardır. ama 70 milyon insanla nasıl helalleşecekleri tam bir muammadır.
bir anımı paylaşayım. görev icabı bölgeye gittim. köy muhtarı ile lojman kapısını açtık. sayaç olmadığını fark edip ben burada kalamam dedim. aldığım cevapla şaşkına döndüm. 'sen devletin adamısın, elektrikte devletin olduğuna göre sorun yok.' 40 artı 40 km yolu göze alıp ilçeden ev tuttum. param yola gitti ama o pisliğe de bulaşmamış oldum.
daima devlet tarafından öldürüldüklerini, aşağılandıklarını ifade eden,
devlet aleyhine olan tüm oluşum ve hareketlere düşünmeden destek veren,
kendilerine ayrımcılık yapıldığını iddia eden,
devletin askerini polisini taşlayan,
bu taşlama olayları sırasında polis tarafından veya başka bir terörist tarafından kazara yaralandıktan sonra yine o devletin hastanesine giden,
tüm bunlara rağmen aralarında mevcut davranışların hiçbirini yapmayanlarına hala "kardeşim" diyebildiğim kürtlerdir.**
şimdi bunlar içerisinde fikir barındıran cümlelerdi ve muhalefet edilebilir. ama tartışmasız gerçek bölümüne gelince; hiç kimse elektriğin kaçak kullanımının en çok kürtler tarafından yapıldığını inkar edemez, zira google da aratarak bile bu konuda önde giden şehirlere bakabilirsiniz.
kendi adıma hakkımı helal etmiyorum.
hem benim sana ayrımcılık yapıp aç bıraktığımı iddia edeceksin,
hem dağa çıkanlara destek verip kardeşlerimi şehid edip, anaların yüreklerini yakacaksın,
hem de o anaların kul hakkı gibi bir bilinci ve insanlık gibi bir endişesi olduğundan dosdoğru yatırdığı elektrik faturalarından çalacaksın.
allah çalana değil, dürüst olup çalışana verir..
hakkımı helal etmediğimi yeniden belirtiyorum.
ayrıca şunu belli konulardaki tüm yazılarımda ifade etmekten bıktım ama;
bu yazdıklarımı yapmayan bir kürt, kaçak elektrik kullanan, pkk'ya destek veren, devlete ihanet eden bir türk'ten * çok daha değerlidir. ama maalesef bir kürt'ün kaçak elektrik kullanmaması, kaçak elektriği en çok kullananların kürtler olduğu gerçeğini değiştirmiyor..
bu yüzden o kardeşime alınmamasını ve bu yanlışlığın düzeltilmesi için herkes gibi elinden geleni yapmasını rica ediyorum.