2005 yazından sonra günümüze dönersek eğer o arkadaş şu an evli ve bir çocuğu var. halen telefonumda 'o.k.y.v.' olarak kayıtlı. açılımı '' o kızın yarağı var''. 'o.k.y.v.' nin ne olduğunu nice kız arkadaşım merak etti yine de söylemedim... değerinizi bilin... puhahaha
2005 yazı sırasında askere gidicek olan sevdiğimiz bi arkadaş vardı. gitmeden önce mala vuralım diye çok ısrar ediyordu, tamam demek zorunda kaldım. neyse bi ara iyi bir yer bulursak gideriz diye anlaşmıştık.. kadıköy'de dolaşırken bu tür işlerin yapıldığı gizli bir yer gördük, pencerelerden karılar gel gel yapıyor.. arkadaş girelim bakalım dedi, neyse girdik içeri. on onbeş kadar kadın tek sıra halinde önümüze geçti, aralarında yaşlı bi moruk vardı. erkek mi kadın mı tam çözemememiştim. seçin la birer tane kendinize dedi.
sonradan öğrendim ki trolar ile kadınlar karışıkmış. neyse önce ben seçtim bi tane, sarışın mavi gözlü bi afet. bi kalça var ki değirmen taşı. sonra arkadaş seçti. seçtiği kadına baktım, kaslı maslı mini etekli bir şey. içimden senin zevkini sikeyim, bu nasıl kadın amk diye geçiriyordum ki zaten kadın değilmiş. tro'ymuş amk. bunu o zaman çözemedik tabi. ama onun tro olduğundan şüphelenmiştim çünkü merdivenden çıkarken üzerindeki mini etek havalanıyordu. yani nasıl desem merdivenden çıkarken yarak eteğe çarpıyor, etek havaya kalkıyordu. tabi ki dalga görünmüyordu ama orada bişi olduğu belliydi.
neyse arkadaşla ben ayrı odalara geçtik, ben bekliyorum. karı geldi açtı bacakları iş yapmaya başladık. bacaklar omuzumda ben gidip gelirken, pat küt sesler geldi, kapılar falan çarpılmaya başladı. o arada bizim elaman kaçmış, o tro da bizim odaya geldi.. tro ile kadın konuşmaya başladı.
- ay çocuk kaçtı ya kız ?
+ aa niye be
- ay nebilim işicem dedi, önce dur ben işiyeyim dedim, şeyi görür görürmez kaçtı.
+ ahahaha bilmiyordur kız o ehehehe
- aslında o kadar da büyük değil ama..
ama bu muhabbet şöyle gerçekleşiyor. kadın altta, bacaklar omzumda. kapıya doğru domalmışım ve alnımdan terler akıyor. onlarda hiç bişi yokmuş gibi gülüşüp muhabbet ediyorlar.
sonra birden jeton düştü! dehşete kapıldım. lan yoksa şu an tro mu bafiliyorum diye ???????? açtım bacakların arasını karpuz dilimi gibi amcuk, içime bi ferahlık geldi bilemezsin. neyse iş bitti, dışarı çıktım. çooooook uzaktan bi nokta bana el sallıyor. geeel geeel diye. gittim yanına bizim arkadaş. soluk soluğa kalmış. olayı anlattı ki zaten biliyordum. baya bi taşak geçip eğlendim, rencide ettim.. sonra bindik arabaya o konu kapandı artık eve gidiyoruz.
meğerse arkadaş ben içerdeyken beni uyarmak için bana sms atmış. hattı avea olduğu için ve bazen çekmediği için sms bi yarım saat geç geldi. gelen mesajda şu yazıyordu '' kanka kaç kaç o kızın yarrağı var''..