az önce aradım kwadwo'yu, haberler güzel. kedininkini alırsan gelecekmiş, kendininkini almanı kabul etmiyormuş sordum ben az önce. konuşma aynen şu şekilde gelişti:
ben: hey kwadwo, galatasaray'a gelirsen sözlükten bir yazar kendininkini ağzına alacakmış, ne dersin ha?
kwadwo: kulağa hoş geliyor ama galatasaray'a geleceksem daha marjinal şeyler görmem lazım, tatmin etmedi.
ben: peki ya seninkini alsa?
kwadwo: yoğğğamına, olm ne yaptın lan ibne miyim ben ayıp ediyorsun ama.
ben: tamam lan tamam sinirlenme hemen, sen bul o zaman bir şeyler.
kwadwo: o arkadaşa söyle, kendininkini değil de kedininkini alırsa gelmeye razı olabilirim. bizim kabilenin bir kedisi var, adı da babafingo. fotoğrafını atacağım sana birazdan, onunkini almayı kabul ederse yarın imzalarım sözleşmeyi.
ben: tamam, sen gönder fotoğrafı ben sözlükte paylaşıp sorarım ilgili arkadaşa.
kwadwo: tamam atıyorum whatsapp'tan şimdi. hadi selametle.
elçiye zeval olmazmış, ben buraya yüklüyorum kwadwo'nun bana attığı fotoğrafı. sen bir düşün taşın, başarabileceğine inanıyorsan ben haber edeceğim ona tekrar. senden haber bekliyor mukavele için.