baskı rejimi altında yetişen kezban sınıfı üyelerinin demokrasi gelmiş halklar gibi kendini özgür zannederek yaşadığı olaylar silsilesinin getirdiği değişimdir.
sosyolojik alafrangalığı bir kenara bırakalım; bunlar olmasa abazan toplumu herhalde kalkınamazdı.
özellikle bursa uludağ üniversitesinde okumuş olanlar bilirler. Her sene geleneksel yeni gelenleri kesme şölenine tüm erkekler davetliydi. Ve kampüse yeni gelen kızlar bir bir hareketleriyle giyim kuşamlarıyla ve ürkek bakışlarıyla hemen seçilirlerdi. Ve özellikle iibf fakültesinde pusuya yatmış çakallar gibi bekleyenlerimiz çok olmuştur. en büyük değişimlerin yaşandığı fakültedir. Yeni gelen hatunu 3 ay sonra tanıyamayacağınız bir hale gelir. Artık fakültenin iç tarafında kuaför salonu mu var lan? diye çok garipsenen bir durumdur. Tüm kızlar 3 ay sonra sarışın olmuşlardır. (civciv sarısı, küllü sarı, o sarı , bu sarı) sarışın olmayanlarda bir makyaj bir makyaj yüzünü seçemezsiniz. Hatta bazı kızlar nasıl bir baskı içinden geliyorlarsa bayağı dozajı arttırmaktadır. Ve biz buna hade be... demekten kendimizi alamıyorduk. Mutasyon vardır efenim bizzat şahit olunmuştur.
üniversite uzak bir şehirde okunmasa bile gerçekleşen durumdur. üniversitenin havası değiştiriyor insanları sanırım. fakat bu değişim genelde 3. ve 4. sınıflarda farkedilir.
kendine daha çok bakmalarındandır.
eğitim olumlu yönde davranış değişikliğine sebep olmalıdır. hedef budur.
eğer doğal hallerinden uzaklaşmayıp rötuş yapıyorlarsa gayet de güzeldir.
saç rengini ten rengine uygun bir şekilde boyatıyor yüzüne göre kesiyorlarsa, vücuduna uygun giyiniyorsa gayet hoş bir mutasyondur.
dilini düzeltmelerinde ne zarar var?
bakımlı, düzgün türkçe konuşan, kendine güvenen kadın kime niye batsın?
aşağılanacak, bok ağzını dolduracak mevzu bulunamadığından mı?
uzanılamayan ciğer bayağı bir öteye gittiğinden mi?
her insanın geçireceği ama bazılarının biraz fazla geçirdiği evrimdir.
Hepimiz ilk okuldaki halimize, lisedeki halimize bakıp bakıp "lan ne embesil tipim varmış. şu kıyafetlere şu duruşa şu bakışa bak" vemişizdir en az bir kere.
Kişilik ve tarz doğuştan değil sonradan dış faktörlerle gelişir.
dolayısıyla değişim normaldir. ama değişim denen şeyi yanlış anlayan insanlar apaçi, emo veya tiki bir görünüme girerek tarzlarını oluşturvuklarını iddia ederler ki biz kıs kıs güleriz onlara maaile.
çok garip bir değişimdir. lisede yüzüne bakmayacağınız ve mutaassıp hatunlar üniversiteye gelince süper bir fiziğe ve verebiliteye sahip oluyorlar ama umutlanmayın hemen. ilk tercihleri, bizim gibi sözlüklerde zamanını çarçur eden kişiler değil, barlara ve ortamlara arabayla akan piç erkeklerdir.
her türlü kültürün bir araya girmesi olayıdır, herkes birbirine özenir, etkilenir asimile olur. en önemlisi de eğitmenlerin öğrencilerine not vermek adına kendi felsefelerini kişisel siyasi durumlarını empoze etmeleridir. bu durum en kötüsüdür.
cumhuriyetci kıza açıl saçıl der, mini etek giy, tayt giy kaşar ol. aşırı dincide kapan, namaz kıl ibadet et falan filan derken. mutasyon başlar.
sebiler ne yapsın ders bitirmek gelecek kazanmak uğruna ne tarafa çekerler o tarafa gider, yada öyle görünür. cartman bu duruma şöyle der " god dammit " .
sadece kızlarda değil erkeklerdede aynı olay yaşanır, ailesi tarafından baskıyla büyütülen çocukların, ailesinden uzaklaşınca şekil değiştirmesi daha kolay oluyor
Normaldir. Mutasyon degildir o. Zira ben universite sinavina hazirlanisimi hatirliyorum gunde 8 saat ders calisirken lavaboya gitmeyi vakit kaybi sayardim. Kuafore mi gidecektim? Veya dersim o bu su ne giymis mi olacakti? Makyaj yapmak onu gecin eyeliner cekmek sirf 10 dk yi aliyor aklimda o mu olacakti ders mi? Ha noldu istedigim bolum geldi kafam rahatladi yeni derdim bakim oldu. Mutasyon degil aslinda hepimizin bir tarzi var ama sinav doneminde yansitmiyoruz.
(bkz: günde sekiz saat ders çalışmak)
