Okuduğum kitap ,Ufak bi not defteri,Kalem, Islak mendil,Pecete(nedensizce fazlasiyla) Her gün surdugum aynı ruj,blistex,anahtarlar,telefondan da büyük cirkin bi cüzdan,su şişesi,içinde az su olan küllük olarak kullandığım şişe, ped,toka,kulaklık,arveles,bedava kola ve aysti kuponları (cipsden cikanlar)
Ve cakmak. Çok çok fazla çakmak. Neden çantamda bu kadar cakmak var bilmiyorum. Üstelik çantayı boşaltmış halim bunlar daha neler vardı da ise yaramaz diye çıkardım,sanki kalanlar çok ise yarar. Üstelik hicbir şeyi bulamıyorum çantada.
Resmen yanımda karadelikle geziyormuşum lan!
Küçükken çantam bomboş olurdu bakardım tüm kadınların dolu. Ben de oyuncak koyardım işime yaramayacak kartlar sokuştururdum.
Büyüdüm.
Artık çantamı taşıyamıyorum. içinden her şeyi bulabiliriz. Öğrendim ki, dünyaları taşıyormuş o çantalar.
Küçük bir ezcane, satabilecek kadar mendil ıslağıyla kurusuyla, birkaç krem, kalemler, kutular, cüzdan zaten kendi içinde başka bir dünyayı barındıran on kilogramlık bir varlık, kablolar, kulaklıklar, yiyecek ve içecek en az bir çeşit, su, ihtiyacımız olursa diye alınan yedek tokalar, koca anahtarlık nokta nokta nokta.
Omuz ağrılarımız boşa değil. Bir de erkekler bunlar olmadan sokakta nasıl rahat ediyor?
Eğer cüzdan anahtar gibi şeyleri hatun kişi çantasına atsın diye verdiyseniz hesap ödemeden 15 dakika önce hatun kişiyi uyarmanız gerekir çünkü garson hesabı almak için başınızda dikilirken hatun kişi o çantayı kurcalar sallar fermuarı iyice açar önce dizine sonra masaya koyar bir kaç kez garsonla göz göze gelirsiniz ve gerilim dolu anların ardından cüzdanınız o kara delikten çıkar.
Oğlum doğduğundan beri cüzdan bile koymuyorum yer kaplamasın diye. Full onun eşyaları var diyebilirim. Zaten o gün bugün sırt çantası kullanıyorum. Küçük gözünde 2 ruj vs. Oluyor en fazla.
Geri kalanı : yedek giysi, ıslak mendil, sudokrem, yedek bez, mendil.