hay allah! kırk yılın başı biraz eğlenelim, zühdden uzaklaşalım da hayatın tadını çıkaralım, bir çift memeye hasret ölüp gitmeyelim, en azından dünya gözüyle görüp nasıl bir şey olduğunu bilelim hatta şöyle iki elimizle güzelce kavrayıp.. tövbe tövbe... tüm dünyevi zevklerden kendimi soyutlayabildiğim şu hayatta başıma ne geldiyse bir kadının sıcaklığına duyduğum hasretten geldi zaten. kadının olduğu yerde günahın beşiğinde çocuk sallarmışsın bunu öğrendim. tüm kötülüklerin anası alkol değil kadınmış, tüm günahların altında bir kadın yatarmış kadın! kadın budu köfteye de jinekoloji profesörlüğüne de lanet olsun!
velhasılı dün akşam alt kat komşumuz aysun hanım, üç yıl önce gönderdiğim sürgünden evvelsi gün dönen kız kardeşim ve salih'le birlikte keyifli vakit geçirmek amacıyla oynayacak bir oyun düşünürken hepsi birden şişe çevirmece oynayalım deyince bana olan kinlerini bildiğimden cesaret dediğimde şişeyi g.tüme sokmamı falan isterler diye bu önerilerini şiddetle reddedip son zamanlarda yolda fazlasıyla gördüğüm açıkbaşlar sebebiyle doruk noktasına ulaşan kadın hasretimi bir nebze dindirebilmek için aysun hanımın sadece buz dağı misali üst kısımlarını gördüğüm dinden çıkarıcı uzuvlarının tamamını yakından görüp şöyle duayen gazeteci bakışıyla inceleyebileyim diye strip poker oynamayı teklif ettim.
her ne kadar çıplaklığa karşı olsam da aysun hanım çekirge istilasını başlatmaya muktedir kıyamet alameti gibi hafif balık etli diri vücuduyla adeta asırlar önce sönmüş ama her an yeniden aktif hale gelmeye hazır bir volkan misali erkeklik duygularımı öylesine okşuyordu ki kız kardeşime sadece türbanını ve çoraplarını çıkarma izni verip oynamaya başladık...
aysun hanım, rahmetli albay eşi yaşarken evinde verdiği konken partilerinden kazandığı tecrübeyle hepimizi çikita muz misali soymaya başlayınca kız kardeşim türbanını ve çoraplarını kaybettiği için henüz oyunun başlarında çekilmek zorunda kaldı. salih'le başımızda takke, alt taraf neredeyse çırılçıplak kaldığımız için tenasül organlarımızı örtmek amacıyla incir yapraklarını hazırlamıştık. tam aysun hanım restini çekip donumuza kadar alacakken salih restine rest ulan diye haykırıp destansı bir şekilde eli kazandı ve aysun hanım ortaya koyduğu sütyenini çıkarmak üzere kopçasını çözmüşken ne hikmetse önümüzden tıngır mıngır bir nusaybin karpuzu yuvarlandı. ulan bu karpuz nereden çıktı diye düşünürken bu sefer banyodan sanki birileri saksafon çalıyormuş gibi sesler gelince salih eline gül suyu tabancasını alıp banyoya doğru gitmeye başladı; salih banyoya doğru giderken bir antilopa, bir uçan sincapa, bir süs köpeğine, bir ebabil kuşuna dönüşünce korkudan aysun hanıma sarılıp bahaneyle şöyle bir memelerini sıktım hani memesinde kitle var mı varsa erken teşhis koyulabilsin diye...
yaşananlara dehşet içinde şahit olup anlam vermeye çalışırken başındaki türban alev aldıktan sonra bir anda kız kardeşim havaya yükselip oldukça esrarengiz ve ritmik bir şekilde bilmediğim bir yabancı lisanda ''ah oh yes haltır priz. vate huç kak yehhhh'' diye bağırarak balkondan sofrabezi silkeliyormuşçasına süratle hoplamaya başladı... kız kardeşimi elime aldığım oklavayla aşağı indirmeye çalışırken duvardan zift gibi siyah sıvılar sızdı ve avizelerdeki ampuller ziftin üstüne düştükten sonra zift alev alınca ateşin içinde bir cin cismanileşerek madde alemine çıktı...
diye bağırıp belimden gül suyu tabancamı çektiğim gibi ateş ettim ama cin zaman ve mekan tanımayan bir hareketle gül suyundan kaçıp dibimde bitti ve şehadet parmağıyla alnıma dokunup beni tam on altı yıl öncesine gönderdi...
tam on altı yıl öncesi henüz gençliğimin baharındayken bir akşamüstü kendimi tuvalete kitlemiş şekilde klozete oturup sakızdan çıkan çıplak kadın resimlerine bakarak 31 çekiyordum. kendime selamün aleyküm dedim ama flashbackteki halim duymadı ve tam içimi döktüğümde spermlerim tuvaletin hafif sağında oturan ve son derece güzel bir görünüme sahip olmasına rağmen ayakları eğri büğrü bir varlığa isabet etti.
etuuu: cinsiyet değiştirme ameliyatı mı oldun sen akoyim? tamam olmuş bir hata geçmişte üstüne boşalmışım ama yani sen de benim yüzüme boşalırsın ödeşiriz. böyle afedersin salih'i abuk subuk hayvanlara çevirip kız kardeşimi havada hoplatmana ne gerek vardı?
cin: ulan gerizekalı o üstüne boşalıp hamile bıraktığın cin benim anam. ben senin oğlunum! yarı insan yarı cin taifesindenim. anam cin, babam insan.
etuuu: anana sorsana benim tuvaletimde ne bok yiyormuş. benim senin gibi bir oğlum yok ulan!!!!!!!
diye bağırıp tuttuğum gibi başını klozetin içine soktum ve günümüze döndüm fakat kafamda çokça soru işareti kalmıştı. cinlere dna testi yapılamayacağından gerçekten oğlum olup olmadığını bilemezdim ve cinlerin sözüne de güvenilmezdi. bana o akşam ziyarete gelen cin normalde cinler cismani hale bürünemeyeceğinden söylediği gibi yarı insan yarı cin taifesindendi ve görüldüğü kadarıyla oldukça kindardı.
en başta başıma sardığım her bela kadınlar yüzünden demiştim, evet aynen öyleydi; bundan tam on altı yıl öncesinde çıplak kadın resimlerine bakarak masturabastır yaptığımda ve olayın yaşandığı akşam aysun hanımın memelerinin büyüsüne kapıldığımda takvam bir hayli zayıfladığından kefere cinler aramızdaki perdeden geçmeyi başarmışlardı. şimdilik kurtulsam da oğlum olduğunu iddia eden cin, kabilesindeki oturan boğa'ya haber verip adam toplamaya gideceği için hiç olmadığım kadar hazırlıklı olmalıydım...
hemen aysun hanıma üstünü başını giydirip, kız kardeşimle beraber salih'e en yakındaki camiye gidip sığınmalarını söyleyip; boy abdestimi güzelce tazeledim. ardından her tarafa gül suyu döküp Evi güzelce manevi habasetlerden temizledikten sonra Emrimdeki cinleri ''Ne biçim koruyonuz amk evi'' diye azarlayıp güvenlik önlemlerini arttırdım ve leğene su doldurup; içine doksan dokuzluk tespih atıp bir miktar işedikten sonra sudaki yansımama bakarak ''savaş mı istiyorsunuz kam on!'' şeklinde haykırıp haddini bilmeyen cinlere ültimatom verdim...
