kızın bırı
kırmızı montlu cukur gözlü
beklıyor elinde pembe bır gül
bır gül yapragı cantasında
elı kanıyor yağmurlar gürültülü
kızın bırı izmirli
cebınde on para var
zengın bakımlı gösterişli
titriyor soğuktan ayrılmış terkedilmiş gibi
erkek geliyor bırden
koşarak arkasından bır kaç şey düşüyor yere
ne ağlıyor ne ağlamaklı
oğlanın bırı izmirli
iki yıl geçiyor aradan
ıkı yüzyıl gibi
kızın biri
ağzında bır sıgara
ruzgara karşı içiyor
karşıyaka taraflarında
zengin gösterişli.
önce ben seni gördüm sanıyorum kalabalıkta. saçların sarıydı. gömleğim gibi. sana baktığımı gördün ve bana baktın. otobüs bekleyen insanlar arasından. yürüdüğün yerde durabilecekken yanıma geldin. bunu ikimizde biliyoruz. öyle bir geldinki en müsait yer orası gibi. arkanda duran sevgilin bile anlamadı. bütün çekici erkekler gibi çok önemli bir iş yapıyormuşcasına kendinle ilginen ben müzik dinliyordum kulaklığımla. bu halimi çok seviyorsun biliyorum kızın biri. bana baktığında anladım. kendi kendine mutlu olmak çok çekiciydi senin gibi kızın birileri için. elimi uzatsam dokunacağım uzaklıktan bana bakmaya çalışmanı izlemek itiraf etmeliyimki çok sevimliydi. aslında bende gözlerine uzun uzun bakmak istemiştim. ama unuttuğun ya da anlamaz sandığın sevgilinde bana bakıyordu arkandan. ben hemcinslerimi severim kızın biri. hatta çoğu zaman saygı duymuşumdur sevgilisi olan hemcinsime. bi ara ona üzülecek gibi oldum yemin ederim. ama çok güzel bakıyordun hemen unuttum. simdi sana bunları söyledim diye kendini çok önemli sanma sakın. sen benim sevişemediğim milyonlarca kızdan birisin sadece kızın biri. evet saçlarının sarı olması bu gerçeği değiştirmiyor. sanki biraz sıkılmış, boş vermiş gibisin. iki ay önce boyattığın saçlarının dibi gelmiş. daha önceleri spor yapmış gibisin. baldırlarındaki kaslar hala sağlam duruyordu. bu dünyadaki iki gerçekten varsa biri bu gece seninle sevişemeyeceğimizdir. lafı hep sevişmekten açman çok cüretkarca geliyor bana. lütfen bunu yapma. zaten kapılar açılıp otobüse doluşurken ikimizde birbirime birbirimizi unutacağımıza söz verdik. ama ben terk edilmekten hep nefret etmişimdir. o nedenle seni görebileceğim bir yere oturdum. tabii ki bundan haberin yok. sen biraz etrafına bakıp umutsuzca beni unuturken ben seni görüyordum. bu kadar çaba sarf etmen elbetteki taktire şayan. ama çaban çok kısa sürdü be kızın biri. oturunca koltuğa yanındaki sevgilinin omzuna başına koyup camdan dışarı bakarken sen, belki de beni düşünüyordun. ne güzel sevişiriz diyordun di mi. işin gücün sevişmek olmuş. lütfen bunu yapma. bu gece 3 kişi sevişemiycek senin yüzünden. biri sen biri ben biri o. yanındaki adam. ben onun yerinde olsam seni bu gece öpmezdim. zaten otobüsten inerken elini tutmak istemedi. aslında sende uzatmadın ellerini. ama o tutmak istemedi işte. bunu ikimizde biliyoruz. şimdi sende anladın 3 kişi olduk bunu bilen. neden böyle yapıyorsun kızın biri. başını omzuna koyduğun adam hiç mi değerli değil senin için. sergilediğin sevgi gösterisi -güvenli omuz- üstündeki başta neler düşünülüyor aklına gelmiyor mu hiç. gelmiyor evet gelseydi bunları sana anlatmazdım. ki zaten bu durum senin umrunda değil. 10 dakika geçmeden uykuya dalman sadece yorgunluktan değildi di mi. bu boş vermişlik nereye kadar kızın biri. bu kabullenişler bizi mutlu edene kadar mı?
çok beklersin. beklemekten vazgeçmeyi de beklersin. beklemekten vazgeçtiğinde nelerden vazgeçtiğini düşünmek acı veriyor biliyorum.
bu gece sevişebilirdik. daha önce hiç sevişmemiş gibi sevişebilirdik. bu gece daha önce hiç sevişmemiş gibi sevişebilirdik. çünkü biz seninle hiç sevişmedik.
hep sevişmek istedin ama hiç sevişmedik. yeter artık buna üzülme. sana bunları defalarca anlattım. ben sadece sevgilin yanındayken kesiştiğin adamım. o kadar. daha önce o kadar çok sevişemedim ki buna alışkınım. ben eski karısıyla bile zaman zaman sevişememiş adamım. bunu da atlatırım. her gün milyonlarca insanla sevişemeyen bir adamım ben.
aldatma, aldatma, aldatma sevgilini kızın biri. güzel bakıyorsun. öyle kal.