"..adını bilmezdim ama tanırdım, ne yosma bir çiçek takışı vardı, kızıl saçlarını ateş sanırdım, saçını çözüp de döktüğü zaman, dalga dalga düşüp akışı vardı.."
Saçların daha bir güzel bugün,
Kızılı, dünkü matlığına inat,
Tenini saran canlı bir yeşil,
Soğuk Kasımlar neyime gerek,
Bırak sonbaharlar yeşilinde yansın,
Dokunma,
Sıcak mevsimler teninde kalsın...
Saçların ayrı bir kızıl bugün,
Dağınık-Sıradışı,
Bakışlarında bir yuvanın buğusu,
Gözlerinde tekdüze bir yaşam,
Dokunma,
Öylece kalsın bir enkazın kızıllığı,
Soluğum, rüzgarın senin,
Saçların gözlerindeki düzene inat,
Saçların soluğumla dağılsın...
saça bakıp aşık oldum diyen adamın duyduğu aşk değil şahvettir. saçı kızıl diye aşık olunmaz, aşık olduğun insanın saçı kızıl olabilir sadece.
mesela ben kafasında beyin yerine bok olan bir kıza aşık olmuş idim. boklu olduğu için değil tabiki o olduğu için.
