boğaz'da genellikle şubatın ilk haftasında gündoğusu rüzgarları eser ve balıkların vücut ısılarına eşit ısıda bulunan kanal sularına üst akıntının soğuk suları karışır. bu ısı farkı balıklara şok etkisi yapar ve karaya vururlar. balıkçılar bu olayı kırgın diye adlandırırlar.
bir cevdet bağca şarkısıdır. şarkıyı dinleyen adamın içinde gidipte eski sevgilinin kıçına tekme vurma psikolojisi doğurur. oyle de damardır yani. heleki "sürmem tenime senden yarama merhem olsan" diye haykırır o an cinnet geçirirsini. *
daha bugüne kadar cevdet bağca dan bir haberdim. fakat bugün arkadaşım dinlememi tavsiye ederek kırgın adlı şarkısını yolladı. her dinlediğinde bu şarkıyı beni hatırlıyormuş. nedenini sordum, kararlı oluşumdan dolayı olduğunu söyledi sözlük. şarkıda oldukça güzelmiş hani. dinledim, dinle, dinlesin, dinleyin, dinleyelim, dinlesinler diyorum kısaca.
Bütün gün asılı durdu o güneş
Çekinceye dek anılardan zamanı
Bakır bir tepsi gibi yansıdı içimizde
Gider yine geri döner yollarım
Sularıma yavaşca, yavaşca sularıma
Şimdi değil bir önceden belki de
Bir düş sıçramasıydı bu kuşkularım
Sürgün bekleyişi üstümüzde gerilen
Yorgun uykusunda en yeşil
Asılı kalmışız tutkuya
Orman içimizde, gövdemiz yaprak kesilmiş
Biraz ötemizde umut
iklimler değişir de
Biz neden geçemeyiz
Bir günden ötekine