kırım da türk katliamı

    1.
  1. ikinci dünya savaşının ardından 30.000 kişi kızıl ordu tarafından kırım baskınında yok edilmiştir. 423.100 kişi trenlere balık istifi doldurulmuş, yolculuk sırasında 200.000 kırım türkü ölmüştür. öyle ki tıka basa dolu ve tamamen kapalı tahta vagonlardan ara sıra su isteyen kırımlılar'ın vagonları taranmış, açılan deliklere hortumla su sıkılmak suretiyle soydaşlarımızın su ihtiyaçları giderilmiştir.

    sadece onbinlerce soydaşımız rus askerinin bu su verme eğlencesi sonucu yaşamını yitirmiştir. ota boka katliam diyen iki yüzlülerin, ölen türk olunca kafayı kuma gömen devekuşlarının, savundukları ideolojilerinin katliamlarını gizlemek için gerekirse bukalemun olabilecek zavallıların vicdanlarında yer etmese de, dünya tarihine kara bir leke olarak geçmiş insanlık suçudur.

    (bkz: halkların kasabı stalin)
    10 ...
  2. 6.
  3. tek taraflı kaynaktan öğrenilen tarihin dezenformasyon yaratabilme kapasitesinin görülmesine ve hayret edilmesine neden olan insanlık suçu. kara cahillerin, ideolojik yobazların sözüm ona insancıllık kisvesi altında halkları katledenlerin çükünü öpüp başlarına koyacak kadar karaktersiz ve fanatik bir körelme içinde olduklarını bilirdik de bu kadarını ummazdık!

    iki öküzleme bakış açısı:

    ama işte ermeniler de bıdı da bıdı da!

    bak güzel kardeşim, bu adamların ve ermeniler'in durumları farklıdır. ermeniler komitacılık yapıp, türk köylerini basmış onbinlerce türk'Ü öldürmüştür. ha sen dersen ki ama işte bu kırımlılar taraftır diye ben sana nah derim!

    işte bu kırımlılar haindi, taraftı sattılar halkları

    kırımlılar taraf maraf değildir. sadece aralarında sık sık aydın insanlar çıktığı için, sovyetler'in amacının ne olduğunu görmüşler, silahsız yere katledilmektense ellerine silah almaya mecbur bırakılmışlardır. artı komünizmin yediği her boku savunmak için bin dereden su getirmek için her yolu mübah sayanların unuttuğu bir şey daha var. kırımlılar masum değildi taraf oldular ve haliyle öldürüldüler bu kadar doğal yani öyle mi? peki o zaman şimdi gelelim bir toplumu tamamen töhmet altında bırakan latent faşistlerin bilinç altlarının deşifresine...

    birisi çıkıp kürtler hain, ermeniler bizi arkadan vurdu deyince haklı olarak en çok vaveylayı siz basarsınız. dersiniz ki "ama işte toplumu komple noksan sıfatlarla yaftalamak faşizm" falan filan! peki sen burada kırımlılar'In tamamına ihanet atfederek nasıl bir çelişki topunu yutmuş oluyorsun?

    (bkz: sen bana bunun cevabını ver)

    devam edelim konumuza. kırımlılar naziler'in tarafında savaştı lafı ile 230.000 Türk'Ün ortadan kaldırılmasını izah eden çakma münevverlere ara sıra bilmediklerini söylemek lazım. sovyetler orta asya'dan topladığı yüzbinlerce türk'ü, gürcü'yü, çeçen'i, ermeni'yi,çerkes'i ellerine piyade tüfeği dahi vermeden alman topçusunun önüne sürdü. öyle ya hem etnik temizlik hem düşman mühimmat harcayacak, hem zaman kazanılacak. mitralyözlere karşı koşarak saldıranlar geriye dönünce rus mitralyözleri tarıyor,geriye dönmezlerse alman mitralyözleri. akibetin buyken sen olsan kimin yanında savaşırsın? eline silah verenin mi? yoksa seni silahsız ölüme atanın mı?

    230.000 adamın katlini olur böyle şeyler savaştır diyerek değerlendirenler, acaba doğu türkistan'da yine komünist çin'in üstelik savaş yokken katlettiği yüzbinlerce türk'ü neden anma zahmetine girmezler o da ayrıdır. ikiyüzlülük ve ideolojik riyakarlık kan sayımı yaparken bile kendisini belli ediyor.

    bu insanlıktan nasibini almama yüzünden değil azınlık, ihmal edilecek kadar küçük değerlik olmak için bile 4000 fırın kavram ve söylem yemeniz lâzım!
    5 ...
  4. 8.
  5. işte görüldüğü gibi zihniyet ortada. tarihte çok benzeyen iki olayın bir tanesinde taraf kendileriyken olayı savunabiliyorlar. yani ortada bir savaş ortamı varken kendi ülkemizin yaptıklarını "ama o farklıydı bir kere" deme ya tarihi söyledikleri gibi çok taraflı yönden değil de saçmalık düzeyindeki egemen sınıflardan öğrenmişlerdir ya da ciddi siyasi körlerdir. bilemiyorum burada yazmanın bir faydası var mı ama açın bakın nazilerin kurdurduğu türkmen tümenlerinin hangi coğrafya kökenli geldiğine? eğer buna ermenilerin yaptığı gibi komitacılık denmiyorsa, o sizin çok yönlülüğünüz. ama şurası çok açık, tarih sizin sandığınız gibi milletler kavgası değil. tarih sınıfların kavgasıdır, devrimler ve karşı devrimler tarihidir. burada şimdi hiç bahsetmeyelim 1648'lerden, 1789'lardan, 1923'lerden... burjuvazi kendisine karşı olan sınıflara, karşı devrimcilere karşı ele geçirdiği devletin zor aygıtı pek ala kullabiliyorsa, o hakka işçi sınıf devleti de sahiptir. bugün kendi tarihimizde, devletin egmen sınıflarının ne zamanlarda ve hangi koşullarda zor aygıtını kullandığını bilmiyorsak zaten tarihe değil bilimsel bir açıdan bakmak, tarihin yakınından bile geçemiyoruzdur. geçmiş olsun o halde...
    3 ...
  6. 4.
  7. tarihe hangi yönden bakacağız? şimdi biliyorum, o çok sevgili milli duygularımızı devreye sokacağız ve tarihin buz gibi gerçekliğini kaçıracağız. üstelik tarihteki başka olayları başka türlü değerlendirmek tam anlamıyla bir saçmalık.

    bu kırım katliamı üzerinde çok yazıldı, çok çizildi. dönemin tarım bakanı litov stalin dönemi için şöyle söyler:" parti o dönem karşısındaki güçlerle nasıl mücadele edeceğini bilmezdi. ciddi kötü olaylarda yaşanmıştır. bu nedenle işin içine duygusallık girecektir ama maalesef tarihe bu açıdan bakamayacaz." çok mu insanlık dışı geldi? hayır, sanmıyorum. çünkü bu olayla ilgili ciddi bir şey şeyi gözden kaçırmakta ısrar ediyorsunuz. sayıların ne kadar doğru olduğunu bilmiyoum ama önemli miktarda türk, ukraynalı, kırgız bu savaşta nazilerin safında ölmüştür. neden peki? bağımsızlık için mi ölmüşlerdi? hayır, nazilerin kurdurduğu 8.lejyonerler tümeninden savaşmak için.

    siz sevgili soydaşlarınızı ananlar, elbette vatanınızı seviyorsunuzdur, en azından yurtseversinizdir. haliyle tarihinizle de aranız iyidir. peki hem vatana ihanetin cezasını bilirken ve kendi ülkeniz için defalarca uygulurken bir başka kendi ülkesinde aynısını uygulayınca kızıyorsunuz. elbet vatana ihanetin pek çok kriteri var. bu konuda nazilerin vatana ihanet değerlendirmelerini almayacağım, çünkü gerçekte olmayan şeylerden hareket etmişlerdir. peki bu kadar somut bir durum varken neyin konuşmasını yapıyorsunuz? karşı devrim saflarında olanlar bu ülkede kapitalist ülke kurulurken istiklal mahkemelerinde yargıladınız. kiminiz buna karşı, kiminiz bu duruma tav. hadi bu duruma tav olanları es geçelim, peki siz ey milliyetçiler neyin peşindesiniz? ben söyleyim dünyaya millet, ırk açısından bakmak işte böyle sağlıksız sonuçlar verir. dünyayı sınıflar dışında belirlemeye çalışmak işte böyle güzel çelişkilerin kucağına atar sizleri. tabi kabullenene.
    8 ...
  8. 5.
  9. Stalin döneminde , II.Emperyalist paylaşım savaşında orta avrupa'yı işgal etmek üzere ordusu ve tankları ile harekete geçen Nazi Almanyası'na karşı sınırlarını güvenlik altına almaya çalışan SSCB'nin gerçekleştirmiş olduğu eylemdir. Bunun gibi Katyn Ormanında da birçok polonyalı subay öldürülmüştür. Bunların hepsi gerçektir. Buraya kadar objektif olabildik mi? Şimdi geliniz biraz beyin hücrelerinizi kullanıp tarihi bilimsel bir şekilde analiz etmeye , sebep-sonuç ilişkisinden soyutlanmaya çalışılan tarihin milliyetçi kurgusunun deşifresine.

    Stalin dönemi nedense komünizmin sosyal şovenizme dönüştüğü iddiaları ile liberaller için sscb'nin dağılmasından sonra ele muhteşem bir saldırı fırsatı geçmiş gibi görünmektedir. Oysa bilinmelidir ki bir zamanların liberal opportunisti Gorbaçov Katyn Katliamı dahil bir çok savaş cinayetini dönemin karşı-kutbunda yer alan liderlerin de kendi paylarını sahiplenerek kabul ettiği gerçekliklerdir. Sosyal Şovenizm savaş koşullarında herhangi bir ideolojiye dayanmaksızın bir ulusu ya da toplumu milliyetçi kılabilir eylemlerinin totaliter bir şekilde gerçekleştirilmesini gerektirebilir. Oysa bu siyasal , iktisadi ve toplumsal anlamda çok boyutlu bir sistem olan komünizmin salt kullandığı savaş dönemi militarizmi ile komünizmin ya da sosyalizmin genel anlamda yozlaştığı anlamına asla gelmez. Sınırlarını korumak adına savaş koşullarında emperyalist sömürücülerin hareketlerini tarafsızmış gibi gözükürken gizliden destekleyen bir gruba karşı savaşmak yerine başka ne yapacaklardı ki? Lütfen çekin gidin burdan mı diyeceklerdi ya da ülkeleri işgal altındayken silahları bırakıp adamlara gül , papatya filan mı dağıtacaklardı? insan haklarının vız gelip tırıs gittiği savaş coğrafyasında , sovyetleri işgal etmiş bir nazi almanyası acaba kırımlılara çiçek mi hediye edeceklerdi , yoksa faşizmin niteliğini bize unutturmaya çalışan liberaller ve milliyetçiler güruhu führer'in bilgisayarından e-savaştan sonra kırım güncesi adlı kitabını mı indirip öğrendiler kırımlılara verilecek alman kıyağını? *
    Savaş insan haklarının , savaş hukuku gibi bir hukukun olmadığı vahşet alanıdır. Savaşın oluştuğu coğrafyada tarafsız kalmak göt ayağıdır,kimse yemez bunu. Goben ile Breslav gemilerinin yaptığı gibi ay yanlışlıkla bombaladık biz bu limanları deyip götünüzü kurtarmaya çalışamazsınız. Kırımlılar ve polonyalılar II.Dünya savaşında taraf olmuşlardır. Ve savaş koşullarında taraf olanlar hem öldürülür hem de öldürürler. Geçiniz şimdi biz masumduk hikayesini.

    Son defa da ne kadar söylemek istemesem de bu şekilde milliyetçi histeri ile tarih bilimini çarpıtmak ve gerçeklik diye kös kös bir savaş vahşetinin tüm sorumluluğunu ideolojiden bağımsızmış gibi göstererek ideolojik savaşta bir dayanak noktası olarak kullanmak öncelikle Kurtuluş Savaşın'da öldürülen ve tehcir edilen ermenilerin de hesabının verilmesini şart koşar. Ancak eminiz ki buna milliyetçi geçinen tayfanın götü kesmez. O da gerçek bu da gerçek niye susuyorsun derler adama.
    4 ...
  10. 2.
  11. savaşmayıp konuşanını bulabilirseniz, ülkücülerin her sağ sol tartışmasında üste çıkmak için söylediği katliamdır. ancak daha geniş açılı bir at gözlüğüyle bakabilen olursa görecektir ki türklerin katledilmediği, hakkının yenmediği düzen ve devlet yoktur. en kapitalistinden en sosyalistine tüm dünya'ya kuyruk acısı bırakmışız ve bu nedenle sistemli, planlı bir şekilde türkler her yerde bu katliamlarla karşı karşıyadır. bize düşen görev birbirimizi yemek yerine bir birimize sahip çıkmaktır.
    sağ sol diye savaş vereceğimize dönüp bir kendimize baksak her şey çok daha güzel olacak. türk devletleri tarihi boyunca solun efendisi olmuştur. dünya üzerindeki en sosyal devletleri türkler kurmuştur. osmanlı devleti içindeki lonca teşkilatı haksız kazancı önleyen, herkesin eşit şartlara sahip olduğu, hem kalitenin hem fiyatın her yerde sabit tutulmasını sağlayan, çoğu sosyalist devlette bile uygulanamamış mükemmel bir esnaf örgütlenmesidir.
    kavga etmek yerine bunların farkına varıp, kendi değerlerimizi öne çıkarırsak ne kavga kalır ne de katliam.
    4 ...
  12. 3.
  13. yemişim ülküsünü mülküsünü diye düşündüren katliam.

    gerçekle ideolojiyi ayırmak lazımdır. gerçek somuttur, ideolojiler yalan yanlış ütopyalardan beslenir. ortada kan pazarı kurulmuşken, onbinler katledilmişken ideolojik bir kesimin argümanı olarak değerlendirilemeyecek katliamdır bu. çünkü toplu katliamlar belirli açılardan tartışmaya açık değildir ama bunu ideolojik hale getirirsen her açıdan tartışmaya açarsın.

    üste çıkmak için katliam kullanan da, bu katliamı basit bir ideolojik argüman olarak değerlendirip üste çıkmak alta düşmek saçmalamalarında kullanan da zihnen eksiktir.

    çünkü bu katliam gerçektir 230.000 ölü vardır bakiye. araştırılmalıdır, öğrenilmelidir, hatmedilmelidir. özellikle üzerinde vara yoğa bilmeden konuşulmamalıdır.
    3 ...
  14. 7.
  15. 1678 - 1878 arasında 200 yıl süren*, Türk - Rus savaşlarında şehit olan, esir düşen, yerinden yurdundan sürülen milyonlarca insan gibi, tarihin unuttuğu sayfalarda yer almaktardırlar. bir dönem Avrupa'nın en çok çekindiği birliklerin başında gelen, karşısında kolay kolay hiç bir askeri gücün duramadığı Kırım Süvarilerini yetiştiren, kahraman halkın düştüğü acı durumdur.
    1 ...
  16. 9.
© 2025 uludağ sözlük