tek tip insan yaratma çabasının ürünlerinden biridir.kamu kuruluşlarında erkeklerde favori boyunu belirlemeye varan kurallar vardır. sonuç tek tip düşünen, tek tip gören, yenilik ve değişimlere kapalı, üretmeyen bir toplum...
sözlerini de yazayım tam olsun:
madde 1: erkekler ve düz saçlı kızlar için rastalı saç zorunludur. kıvırcık saçlı kızlar, saçlarını salabilir, ama dağınık süpürge görünümde olmak zorundadır.
madde 2: erkekler için marijuana desenli fosforlu t-shirtler resmi uniformadır. cuma günleri havai gömlek giyilebilir. kızlar için jaluzi perde stili etek şart olup, poponun hemen altında bitmeldir.
madde 3: özel günlerde bellere çiçekli halkalar takılmaldır. bunlar yerel yönetimlerden ücretsiz temin edilebilir.
madde 4: milli takımın maçlarında yüzü sarı-yeşil boyamak zorunlu olup, kızlar bikini giymelidir. sonuçta turnuvanın renkli ekibi olmak gibi bir misyonumuz var.
madde 5: erkekler eğer sakal bırakacaksa, gayet uzun olmalıdır. eğer kızlar bırakacaksa, bırakmasınlar ülkeyi terk etsinler. ülkemizin bir diğer misyonu, güzel hatunlarıyla turizme katkı sağlamaktır.
madde 6: öğle saatlerinde uyumak serbesttir. uyurken, burnunuza ve alnınıza konacak bir sinek mutlaka bulunmalıdır.
madde 7: mesai saati içinde veya dışında soğuk popolar filmini izlemek tehlikeli ve yasaktır.
madde 8: halk ozanımız bob marley in no woman no cry şarkısını 'kadın yok ağlamak yok' şeklinde anlayacak dahili ve harici düşmanlarımız olacaktır. bunları kafaya takmayınız. aynı milletler isviçre'de kızların teklif ettiğini düşünüyor çünkü. son iki maddenin kılık kıyafet yönetmeliği ile ne alakası var gibi bir soru oluşmuştur aklınızda. hukuk danışmanımız ve anayasa hukuçumuz bu maddeyi kafası güzelken yazmıştır. no problem.
madde 9: bu hükümler jamaika sınırlarında geçerlidir. uygulamayanlara kafaya göre 1 haftadan 5 haftaya kadar 'otsuzluk cezası' verilebilir. küçücük ülkeyiz zaten, birazcık dikkat.
bir askeri hastanenin şikayet kutusuna bırakılmış, içeriği -hastanenize girdiğimde kendimi neşe erberk ajansa girmiş gibi hissediyorum- şeklinde olan bir nottan hareketle tüm personele belirli periyodlarla tebliğ edilen, giriş kısmında özellikle bayan sivil memurların dikkat çekme amaçlı giyindiklerini ve hatta giyinmediklerini ima eden tebliğgatır. *
--spoiler--
Bıyık tabiî olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez, üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir.
--spoiler--
bana bu bıyık modeli birilerini fena halde hatırlatıyor ama hadi bakalım asıl değinmek istediğim nokta bu değil. (bkz: badem bıyık)
sadece bıyık için neredeyse berberler odasından yardım alınmış da her ayrıntısı yazılmış yönetmeliğe. benim bıyığım belki çenemden çıkıyor, bıyığa izin var ama neden keçi sakala izin yok onu da anlamış değilim. yetkililerden keçi sakalı için yönetmelikte değişiklik yapmalarını istiyorum.
"keçi sakalı çene çukurunun üstünde ve gıdıktan altta olamaz, sakal uzunluğu 1 cm'den fazla olamaz. sakala toka benzeri aksesuarlar takılamaz" gibi.
şimdi ben takım elbise, etek, ceket, topuklu ayakkabı falan giyince noluyor yahu.. ne işinize yarıyor? ama durun ben söyleyeyim ne olduğunu.. motivasyonumun içine ediyorsunuz.. bir işi yapacağım varsa da yapmıyorum anasını satayım..
yani şöyle bir kot giysem, üstüne bir t-shirt falan geçirsem, hele o zaman görün hedefler tutuyor mu tutmuyor mu..
yönetmeliğe karşı geldiğim yok. zaten bi tarzım çizgim var bunun dışında ne giyinirim ne de giyenene karışırım.
özel sektörde türkiye'nin son 10 yılda ihracat şampiyonu olmuş firmasında da çalıştım, 100 kişilik bir firmada da.
olayın özü şık görünmek.
çalıştığım büyük firmada cuma günleri hariç spor ayakkabı giyinmek yasaktı. kışın bot diye tabir ettiğimiz kışlık ayakkabılar da.
ama topuklu ayakkabılar, efendime söyleyeyim yürürken tüm koridor boyunca çalışanların kafasını * tıngırtılı şeyleri giymek yasak değildi.
birkaç hatun yürüyor koridorda, sanırsın atlılar bastı ofisi. dıgıdık da dıgıdık.
alttan bakınca safra kesem, üstten bakınca ciğerlerim görünecek derecede dekolteli giyindiğimde kimse rahatsız olmuyor fakat, birisi saçını örtünce rahatsız oluyor?
sebep? yok.
mantıklı bir açıklama? yok.
eşitlik? yok.
laiklik? yok.
demokrasi? hı hı tabi cınım.
sıçarım böyle yönetmeliğin içine arkadaş.
-yeni iş yerimde türbanlı kadınlar da var ve aynı masada yemek yiyoruz. birbirimizi seviyoruz. yani biz kadınlar.birbirimizden rahatsız değiliz, bu yönetmeliği hala sürdürenlere ne oluyor?
kumaş pantolon giyilmesi bile şurada 10 senelik mevzu bile değil. illa etek giyilecek, bak sen. lan belki bacaklarım çarpık, giymek istemiyorum. kış lan kış, sümüğün buz tutuyor daha burnundan akmadan, neyin eteği bu?
neyin mantığı?
cuma günleri kot pantolon serbest özel sektörde. vay anasını, cuma günü ne fark var şimdi diğer günlerden. şahsen ben her gün kot pantolon giyiyor olsam çok randımanlı çalışırım. çünkü rahat olurum. mutlu olurum. dayatmalardan sıyrılırım. her gün ne giysem diye sıkıntıya girmem.
yönetmeliğin mantığı, çalışanın rahatlığı mı yoksa herkesi tek model yapmak mı?
ne farkınız kaldı hitler'den. o da tek tip olsun diye yakmadı mı insanları?
Özgürlüklerin arttığı fakat yine de "kolsuz ve çok açık yakalı gömlek, bluz veya elbise ile streç, kot ve benzeri pantolonlar giyemez. etek boyu dizden yukarı ve yırtmaçlı olamaz..." maddesi ile baskının sürdüğü yönetmelik.
Bıyık bırakma kısmı ibretliktir. Bıyık tabii olarak bırakılır, uzunluğu üst dudak boyunu geçemez. Üstten alınmaz, yanlar üst dudak hizasında olur, alt uçları dudak hizasından kesilir. Diyor badem bıyık mı oluyor diye düşündürüyor. Gerçekten absürd kurallardır hazır başörtüsü serbestken sakal yasağı ve kravat takma zorunluluğu kaldırılmalı en azından.
