gazeteci: bir kaç sene önce oğlunuzu bursla amerikaya okumaya gönderebildiniz? aradan geçen bir kaç senede başbakanlık maaşınız ne kadar ki amerikadan dönen oğlunuza roro gemiler alabildiniz?
kılıcdaroğlu: ben bu soruya cevap veremeyeceğim!!
gazeteci: neden cevap veremiyorsunuz gerçekleri açıklayın türk halkına lütfen?
kılıçdaroğlu: cevap veremiyorum çünkü siz beni başkası ile karıştırıyorsunuz..
Olmayacak bir durumdur. Çünkü her sorunun doğru ya da yanlış cevabı vardır. Bilmiyorum bile bir cevaptır. istanbul'u öğrenmek kolaydır. Fakat adil ve dürüst yönetimi öğrenmesi zordur. Ama gören yok.
hırsızlara, saltanat meraklılarına, amerikancılara, asker kaçaklarına, 700 euroya türban alıp sonra filistinde aç çocuklar var diye duygu sömürüsü yapanlara, tacizcileri savunanlara, kendini vahabi sananlara.... oy veren, din, namaz, namus, vatan, millet gibi kavramlardan dem vurup her türlü ahlaksızlığı görmezden gelen 'kafasında türbanı varsa, namaz kılıyorsa hırsız da tacizci de olsa yine cennetliktir' diyen insanlara niye belediye başkanı olmak istiyorsunuz? onlar hakettiklerini bulmuşlar zaten.
ssk gibi bir kurumu yönettiniz ve şu an iktidar partisi dört bir koldan bütün banka hesaplarınızı, mal varlıklarınızı hallaç pamuğu gibi atıp bir yolsuzluğunuzu, bırakın yolsuzluğu en azından elit olmayan bir davranışınızı aramaktadır? ama şu ana kadar vakit, zaman gibi gazetelerde dev puntolarla yazılamadığına göre her hangi bir yolsuzluğunuz veya elit olmayan bir davranışınız yok. şimdi soruma geçiyorum.
bu kadar yolsuzluğa bulaşmış bir siyaset ve bürokrasi yapısı içinde bunu nasıl başardınız?
muhatabına sorulması gereken sorulardır:
- 14 yaşında kıza nasıl tacizde bulunulur?
- abd himayesinde nasıl islamcı olunur?
- millet aç yatarken çoluk çocuğa nasıl gemicik alınır?
- mehmetçik sağda solda şehit düşerken, oğlana nasıl çürük raporu alınır?