insan kendini ne kadar zorlarsa zorlasın bir türlü engelleyemediği durum. bir de o halde gider yapıyor ya bazen, neyse ki sandalyede değilim diyorum kendime.
Dün ki grup konuşmasındaki sazanlığı sonrası gelen gülme istemidir.
O neydi lan öyle yeni gelinin organa sarılması gibi sarıldı kayıtlara.
Halbu ki iki üç sene önce oda tv kayıtları için "bu nasıl adalet, savcılar kimin adamı? Bu görüntüler nasıl sızar? Gizlilik ihlal edilmiştir. Chp ye komplo var" demişti.
işte bu yüzden gülüyoruz bu adama.
her seferinde başıma gelen durumdur. o kaplumbağa surat, o benzetilmiş gibi çıkan ses, o enteresan edalar, hele hele yırtınırcasına bağırırken o çıkan damarlar - sanki doğru söylüyormuş gibi - bende bir levent kırca tiplemesi izliyormuşum hissi uyandırır ve kahkahayı basasım gelir. ama sonradan aklıma bu kişinin siyasetçi olduğu gelir ve halime acırım. "bunların eline kaldık" diye.
''aç da götüne gül'' denilesi önerme. cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu kesin kanıtlarla belgelenerek piyasaya sürülüyor, sen hala kendine taşak malzemesi arıyorsun. dangalak seni!
kuklavari hareketleri ile ikinci erdal inönü gibi gözükse de erdal inönü beyefendi ve adamdı. bu adam düpedüz komik ve köylü kurnazı.
sıkça başa gelen durum.
chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu konuşmaya başlayınca neden bilinmez insanın gülme isteğinin gelmesidir.
bi de böyle konuşurken sağ elini garip bir şekilde kaldırıp, naabıyon sen der gibi ileri doğru uzatıyor ya, komik la. vallahi biyiğimin altından sırıtıyorum böyle. ama öyle hangır hangır da gülemiyorum, malum insanlar salak malak der, kalırız bok gibi diye.
ardında hiçbir kötü niyet yok, sadece gülme isteği o kadar.
