nasıl ki yaprakların saraması sonbaharın habericisi ise çizme+tayt kadınları da kışın habercisidir. siz içinizden ''bu kadınlarında hepsi mi aynı giyiniyor arkadaş?'' diye düşünübilirsiniz. biliniz ki onlar mevsimsel döngünün habercisidir. tıpkı ilk güneşli günde ortaya çıkan tişört+bermuda adamları gibi.
başka bir mevsim. içinde her renk, her duygu, her doku var. pencereyi açtığında çırıl çıplak ağaçlar, mat sokaklar, sadece yüzleri seçilen insanlar, nereye uçtuğu belli olmayan birkaç şehir kuşu görürsün. bir bardak sıcak çay ya da yatağın altında 10 dakika uyumak başka hiçbir mevsimde bu kadar sevdirmez kendini. ne sonbahar gibi yaprakları alır, ne yaz gibi ekinleri kurutur; anaç bir mevsimdir. çatıları buz ile süsleyip olmayan bir adam yaratır (kardan adam). bu mevsimde insanlar nasıl olur pek gözlemlemedim -insanları bilmem ama- doğanın en içten mevsimidir. sizin anlayacağınız bu yazıyı yazdıracak kadar başka bir mevsimdir.
yazdan sonra sonbaharı yaşayamadan gelirse sevilmeyendir. ulan apar topar göt keser mi bi hava? bi yere kaçtığımız da yok zaten kucağındayız... bi müsade et de sonbaharı yaşayalım.. turuncu yapraklar falan...
Sen ne biçim bir mevsimsin, ısınmam imkânsız
Donmamak neyime, titrememek çok zor
Rüzgârların buzdan serin, tadı eksik meyvenin
Ne senle aşka dalmak kolay ne senle hayallere
Kursağımda düğümlenir laflar sana içimi açmak istedikçe.
bugün kendini ilk kez hissettiren güzellik. inceden kar yağması ve sert, keskin bir rüzgar ile... çocukluk heyecanıyla kar topu oynayıp, kardan adam yapmak istiyor insan. korku nedir bilmeden, derdi tasası olmadan lakin devir o devir. kardan dahi olsa iki kömür göz ve bir havuçtan burunla "adam" olunmadığı büyüyünce anlıyor insan. bu mevsimini de hüznü bundandır.
''iki kişilik uykular... merhametsiz kış sabahlarından önce herkesin, ayaklarını ısıtmak için birine ihtiyacı vardır. kış aslında iki kişilik bir mevsimdir. uyku kokan yorganlar, birbirine karışan rüyalar, sayıklamalarla uyandırdığın biri ve gecenin ortasında gülen yüzü...
bu, sokulmanın mevsimi. eskiden pazarlarda satılan civcivler gibi, kemikler, eklemler birbirine geçmeli.
kış: bir insanın başka bir insan için yapıldığının delili!!''
aralık, ocak ve şubat aylarıyla özdeşleşen bir mevsim. etrafı bembeyaz karların kapladığı, tabiatın uykuya daldığı, kuşların güneye göç ettiği, kenar mahallelerdeki evlerin bacalarından siyah duman çıktığı, soğuk mu soğuk bir mevsim.
öyle benziyoruz ki birbirimize.. bu gibi dışarıya, cama, suratlarına keskin nefesler üflüyoruz, çarpıyoruz soğukla bir bir yüzlerine, ellerine.
kaçışıp çekiniyorlar doluya tutulmayalım diye, sonra zamanı gidiyor kızın, öyle özlüyoruz ki birbirimizi?
sırf daha rahat baharlarımız sevişsin diye, sokakta feda ediyoruz birbirimize kanımızın iç ısıtan sıcaklığını..
söylesenize, kış deseydi ki "bahar yüreğimdedir." diye, kim inanırdı ona?