Adım adım dolaştığım şehirlerden biridir. Özellikle eski yerleşim yerlerinin olduğu yerleri tavsiye ederim. Eski mimari özellikleri kaybolmaya başlasa da hâlâ kırıntıları var. Uzun süre istanbul'da, Ankara'da yaşamış biri olarak çok da garipsemediğim yer. Tabi uzun süre burada yaşayanlar ve öğrenciler ne düşünür bilemem.
Çinisi ve porseleni ile meşhur, halkının yabancıyı sevmediği, öğrencilere tahammül edemediği, ege ili olduğu meçhul, kışının bir ayrı olduğu, çomarların yoğunluklu olduğu bir şehirdir. Kent düzenlemesi de boktandır. Araba kullanmayı pek bilmezler. Gidilecek ve görülecek yerler kısıtlıdır. Eski, harabe bir hisar vardır. Orada da bir döner gazino vardır. Sera avmsi vardır ama yayan gitmek epey zordur. Şehrin dışındadır. Aynı kampüslerin şehrin dışında olduğu gibi.
osmanlı'ya çeyiz gitmiş şehir. lan bura koskoca bi mülki yapı bi vilayet lan, bildiğin göz değmesin diye içine küncü serpilmiş nakışlı gelin bohçası gibi verilmiş işte. ahahaha.
Eskişehir ile yer değiştirmesi gereken yerdir. Bakın burda yaşayanlar devamlı yatırım almadıklarından bahsederek eleştirilererek oy vermeye devam ediyorlar. Bundan sonra şikayet edip durmayın.
bu sehrin gelismesindeki tek engel kütahya porselen´in kendisidir.
porselen ve cinicilikten baska gecim kaynagi oldugunu bilmiyorum. bir kac maden fabrikasi var onlarla da doganin anasini belliyorlar. o kadar maden yataklari, o kadar yer alti zenginligine sahip olmasina ragmen sürekli göc veren tek bati kentidir diyebilirim.
bu sehirden göc edenlerden biri de benim.
en son 3 sene önce ugradigimda gördügüm ve yasadiklarimi degerlendirir oldum.
- cok basit, cicekli bir kumastan dikilmis etegini giyinmis, sicakta t-shirtünü üstüne gecirmis, makyajsiz carsida alisverisini yapan bir kiza attiklari bakisi gördükten sonra,
- sirf sacim omuzlarima kadar uzamis diye beni neredeyse linc etmek isteyen insanlarin oldugunu görünce,
- sokak ortasinda karisina (veya kiz arkadasina) barim barim bagirip, kadinin kolundan tutup sürükleye sürükleye milletin gözü önünde götüren adami ve bu olayi izleyenleri görünce,
- her kösesinden su akitan dilberim bu memleketin, cesmelerinin hepsinde "icilmez" yazdigini görünce,
- tarihi mekanlarda heykellerin üzerlerine camasir kurutuldugunu görünce,
- hisar kalesinin restorasyonunda cimento kullanildigini ve aksamlari ailelerin rahatca gidemedigini aksine itin pustun bol oldugunu görünce,
"burasi benim memleketim olamaz" dedim.
burada büyümüs olup; gururla "kütahyaliyim" diyebilirken; artik bunu diyemiyorum. hatta "kütahyaliyim" demeye utaniyorum.
Memur-sen'in 1 mayıs kutlamalarını yapacağı şehirdir. Burasının seçilmesinde tarihte ilk toplu sözleşmenin olduğu kabul edilen fincancılar antlaşmasının olması.
domaniç ormanları mükemmeldir gidin orada yürüyüşler yapın. ama fazla da uzaklaşmayın inanın kaybolursanız günlerce bulamazlar sizi. birde çavdarhisar'daki aizonai'ye mutlaka gidin görün. dpü'nün bu kente katkısı o kadar çok ki anlatmaya kalksak zaman yetmez.