Vayy be burdaki'ler nakadarda güzel anlatmış. doğduğudamn beri hep televizyonlada gördüğüm fakat tabelasını bile görmediğim yer. Çok istiyorum gitmek kadıköy taraflarında felan varmış ama uzak keşke bizim buralardada olsa bi gidip görsem nasıl bir yer. Hep özenmişimdir nöyle gidicem çok sesiz bir yer olacak orda sınavlara çalısıcam kitap okucam araştırma yapıcam, bana herzaman çok ilginç gelmişti gerçekten yazık yeni nesile (bu arada 17 yaşındayım hiç kütüphane görmedim, televizyon harici.). kesin gidicem.
Kutuphane insanların merak edip gitmek istediği üzülünce mutlu olacağı ileri hayatına sağlam adımların atilmasinı sağlayacak kişiyı hayata hazırlayan güzel kokulu laboratuvardır.
cogu zaman kitaplarin hapsedilmesi icin kullanilan bir raflar dizisidir. kitaplar ust uste yigilarak da pekala istiflenebilir. sirf gorsel bir butunluk saglamasi acisindan kitaplik sahibi olup kitaplari orda muhafaza etmek, bir daha kitaplarin yuzune dahi bakmamak; kac yil cezasi oldugu bilinmeyen bir suru kurek mahkumu olusturmak gibidir. kitapliginizda olumden son anda donup hayatina bir sure kurek mahkumu olarak devam etmis bir yazarin kitaplari var mi mesela? yoksa edinin ve okuyun, daha sonra kutuphanenizi olusturun.
yıllarca seksen bin kitaplı bir kütüphanede yaşadım. yaşadım derken günümü orada geçirdim demiyorum. gerçekten yaşadım. evimdi yani. o binaya sinmiş kitap kokusuyla uyanmak ve acaba bugün ne okusam diye saatlerini kitapların arasında geçirmek var ya. işte dünyanın en büyük zenginliği o.
ülkemizde daha çok etüt salonlarına dönmüş mekan. bugün eve misafir gelince eve yürüyüş mesafesindeki kütüphaneye gideyim dedim. kütüphane de kalabalıktı ama neredeyse herkesin önünde sadece lys vb test kitapları, sürekli test çözüyorlar. koskaca kütüphanede benim gibi bir-iki kişi de kitapları kurcalayıp makul bulduklarını okuyor. (6 saatimi orda geçirdiğim yetmediği gibi iki tane de ödünç kitap aldık bakalım) görünüşe göre bu sınavlardan sonra kütüphaneler öksüz kalacağa benziyor. *