kendilerini hep ezilen halk ve hep ikinci sınıf olarak gören paranoyaklardır. bunları söyleyen kişilerin bu ülkede daha önce yetişmiş kaç tane kürt asıllı genel kurmay başkanı , başbakan ve cumhurbaşkanı vb. kişilerin olduğunu unutmaması bu paranoyaklığın biraz azalmasına vesile olması gerekir.
bir şovanistin götünden uydurduğu söylem.
böyle bi söylemi ancak yediği kaba pisleyen zihniyet kabullenebilir. kürdün bu ülkede yediği önünde yemediği arkasındadır. diğer milletlere verilmeyen tavizler verilmiştir ama hala ağlamaktadırlar.
yok dilimi konuşamıyorum, yok ikinci sınıf muamale görüyorum falan. lan seçme ve seçilme özgürlüğün var bugün cumhurbaşkanı bile olabiliyorsun daha ne çemkiriyosun. riyakarlık etmeyin. nankörlük etmeyin. ekmek veren eli ısırmayın.
nerde var kürtlere uygulanan zulüm.bu ülkede tekel işçileri ve türklere zulüm yokmu şimd.ne mutlu türküm diyenin bile suç sayıdlığı bir ülkede hala kürtlere zulüm uygulanıyor diyorsanız pes vallahi pes.
eğer kendi lifespanım için konuşursam (ki öyle yapacağım) bu tarz bir şey olmadığını gördüğümü rahatlıkla söyleyebilirim. şöyle ki; yaklaşık 25 yıldır yaşıyorum. güneyliyim (osmaniye) orada doğdum, hayatımın 16 yıllık kısmı orada geçti, ailem orada yaşar, ben de hala tatillerde yanlarına giderim vesaire.
bunları neden anlatıyorum? şundan efendim; bizim oralarda kürt olan türkiye cumhuriyeti vatandaşı çoktur. hayır, sadece onlar da değil, roman, çerkes, çingene de bolca bulunur. hatta haymatlos dediğimiz konar göçer bir topluluk bile vardır ki, onların hangi ırktan olduğunu kimse bilmez. (bu arada haymatlos kelimesinin almanca heimat ve los kelimelerinin birleşmesiyle memleketsiz anlamına gelebilecek bir etimolojik kökene sahip olabileceği kanısındayım, almancadan alıntılamak moda olmuş zira, eksik kalmayayım dedim)
ben çocukken, hatta çocukluğumu bırakın, kendileri bir ayrımdan söz edene kadar hiçbir zaman bir kürte, çerkese, romana, çingeneye, haymatlosa herhangi bir şekilde ayrımcılık yapıldığını görmedim. "hastanelerde, tedavi, bık bık" öten şahsiyetlere buradan tek dileğim bilmeden konuşmayın!, kalıplarla konuşup ağız kokusu edebiyatı yapmayın, biri çıkarıp masaya vurur, şok olur kalırsınız. bölücülük yapmayın. ben orada yaşadım, onlarla beraber. bir hastanede türkçe bilmeyen yaşlı bir kadın geldiğinde doktorların ona ne kadar iyi davrandığını, kürtçe bilen biri olmadığı için 20 dakika boyunca derdini kibar bir dille anlamaya çalıştıklarını, olmayınca bir araç gönderip kürtçe bilen birini getirttiklerini kendi gözlerimle gördüm. ve şu anda bile tüm etnik grupların dillerini istedikleri gibi konuşabildiklerini, kültürlerini istedikleri gibi yaşadıklarını, kimsenin onlara karışmadığını, herkesin onları hoşgördüğünü gördüm. peki bunu nerede gördüm? ülkenin en milliyetçi şehri olarak bilinen, milliyetçi partinin kalesi osmaniye'de!
başka ne gördüm biliyor musunuz? şunu gördüm mesela; hastanede olan hırsızlıkları gördüm. ve bunu yapıp hastanelerin ekipmanlarını çalanların sonradan yakalanan kürtler olduğunu gördüm. ve bu tip pis işlerin sadece son beş yıl içersine dışardan gelen kürtlerin yaptıklarını gördüm. osmaniyedeki kürtler yapmıyordu bunu, çünkü onlar şehrimdeki hoşgörüyü eşitlikçiliği bilirler ve istismar etmezlerdi. dışardan gelenler hastaneleri yağmalayarak, mafyacılık oynamaya çalışarak şehrimi sikmeye çalıştılar. kimdi bunu yapan? kürt mafyacığı. ve desteklediği pkk!
çok sinirliyim, o yüzden bu şekilde "yok kürtlere ayrımcılık yapılıyor böhühü" diyenin ağzına ağzına vurmak istiyorum. çünkü bana yapılan haksızlıkları biliyorum. ben türküm ve şehrimde esnafımdan haraç isteniyor. bunu yapan orospu çocukları da "zulme uğranıyor" diye pohpohlanıyorlar. sikesim geliyor her şeyi, olmuyor.
ben şunu da gördüm, şırnak beytüşşebap'da astsubaylık yapan dayımın, operasyona giderken beylik tabancasını dolu bir şekilde karısına vererek; "gelirse önce çocukları sonra kendini vur" dediğini, bunu ağlayarak babama anlattığını, "abi, operasyona gitmek zorundaydık, ama lojmanlara baskın yapabilecekleri istihbaratını da almıştık, düşünsene evime girdiklerini, çocuklarımı, karımı aldıklarını, şükür ki atlattık" dediğini gördüm.
ayrıca osmaniye şehitliğindeki öğretmen kadını ve onun üç (3-evet üç orospu çocukları,) 3 yaşındaki çocuğunun teröristlerce katledildikten sonraki mezarlarını gördüm.
çok çok sinirliyim, sövüp sayıyorum o yüzden. uçacaksam da pkk'ya ve orospu çocuğu teröristlere sövdüğümden uçayım gerçi, gocunmam. ama; şunu bilin ki, "özgürlük mücadelesi", "hak hukuk" diyerek sivil öldürmek ancak ve ancak kallavi orospu çocukluğudur. ve işin en acı tarafı, koltuklarında otururken onların şakşakçılığını yapan, "ehuhae" diye gülenlerin bulunmasıdır.
bölücüleri ve onların destekçisi herkesi sikeyimdir.
bana bik bik ötmeyin demokrasi, özgürlük diye. bugün diyarbakır'da dolmuşa kürtçe "dur" demeyince dolmuş durmuyor. bu ayrımı başlatan ve kendi kendinizi soyutlayan sizsiniz! siz bu yanlıştan dönmedikçe de olay geri dönüşü olmayan bir yola girecek, olan sizin ve bizim masum halklarımıza olacaktır. aklınızı başınıza devşirin!
(bkz: bedava yaşıyorsunuz bedava, hava bedava su bedava)
kullandığın elektrik de bedava, sağlığa para ödemezsin, vergiye dahil iş yapmazsın, sıkışınca dükkanı kapatırsın kepenk indirerek, gündüz devlet adamı gece felaket eri olursun da kimsenin sesi çıkmaz, neymiş efenim dilimi kullanamıyorum/öğrenemiyorum, dil dile değerek öğrenilirmiş ya gel sana bi değdireyim de mutlu ol.
zulümün anlamını bilmeyenlerın zırvalamasıdır.
20 çocuk yap devlet bakmıyor de, askerime silah sıkanları destekle, sonra gel bana zulüm yapılıyor diye ağla var mı lan öyle?
not: dıyarbakır cezaevinde kürtlere yapılanlar, kenan paşa sağolsun bizlerede yurdun dört bir yanında yapılıyordu.
klişeleşmiş dillere pelesenk olmuş bu saçma kelime '' benim de Kürt arkadaşlarım var'' ifadesi en gelişmemiş basit , birinci basamak ırkçılığın ifadesidir. bu cümleyi kuran kişi birinci sınıf faşistdir. kürtlere uygulanan zulüme bu bakış açısıyla yaklaşmak aptallıktan öteye gidememektedir.
peki bu vatandaşlar ne yapmışlardır? kendilerini korumak amacıyla köylerinde, köylerinin yakınında bulunan karakollara, pkk ile iş birliği içerisinde baskınlar düzenlemiş, bir çok askerimizi şehit etmişlerdir.
zulümün kimler tarafından kimlere yapıldığı açıkça ortadadır.