-abi kürtlerin tarihi yok
+ahahaha
-evde beş arabada onbeş
-muhahahaha
+kaynak da yok
-olum dur karnım ağrıdı
+abi hz adem de kürmüş
-zart zurt. olum dur lan bak göt çeperimi zorlamaya başladım
+abi biz ne malız yahu
-doğru diyorsun.
nüfüsu 30 milyonu bulan bir halkı isim benzerliğinden ötürü , köpekgillerdendir, diye nitelendirmek en nazik söylemle hos değil. türk tarihinden bahsederken turkey i cağrıstırdığı için hindi tarihi demek gibi bir sey bu.
böylesine provakatif bir söylemin sözlükte durması bence acı vericidir. kürtlerinde ermenilerinde yahudilerinde türklerinde cok büyük kusurları handikapları olabilir. bunu makul bir sekilde elestirebilirsiniz. katılıp katılmamak insanların tercihidir. ancak böylesine köylü kurnazı bir edayla " entry girdim ben! ehehe" demekte hakikaten sık değil..
tarihi çok eskilere dayanmaktadır. bir görüşe göre türklerin anadoluya ilk geliş zamanları olan 11. yüzyıl başlarında med-türk halklarının karışması sonucu ortaya çıkan bir topluluktur. ancak bu kanı pek kabul görmez. ayrı bir ırk oldukları henüz belgelerle ortaya konamamıştır ancak pekte bir önemi yoktur ırk olup olmamalarının. türkiye-ırak-suriye-iran-azerbaycanda yoğun olarak yaşamaktadırlar.
ülkemiz açısından değerlendirirsek ayrılıkçı olan bir grup vardır içlerinde. dış güçlerin maşası konumuna gelmişlerdir. söylendiği gibi bir ayrım devlet tarafından yapılmamaktadı
8 bin yıllık bir tarihi olduğu öne sürülür. tarih yazma arzusu ile. ama matematiksel olarak bile 8000 bin yıllık bir toplumun günümüzde nüfus sayısnın bu konumda olamayacağı aşikardır. ki şu an içinde üreme hızları göz önüne alınır ise bu durumun ne kadar gülünç olduğu anlaşılır.
kürt tarihinin diğer bir yıkılış noktası ise bu denli eski olduğu öne sürülen bir toplumun, toplumsal efsanesinin bulunamayışıdır. bilindiği üzere destan- efsaneler eski toplumları günümüze taşıyan en önemli belirgeçtir.
yazılmaya devam edilecek olan bir tarihtir. dünya tarihini hem siyasi hem kültürel anlamda etkilemeyen toplumların tarihsel varlığından söz edilemez. bu nedenle kürt tarihini osmanlı tarihinin öncesine götürmek sadece art niyet işidir.
Evrensel tarih, Kürtlerin kökenini ve insanlık sahnesine çıkış dönemini milattan binlerce yıl öncesine dayandırıyor. Rus tarihçi Lazarev; Kürtlerin etnik ataları olan halkları 4 bin yıllarının sonlarında ön Asya da tarih sahnesine çıktıklarını belirtir. Bunlar Huriler, Lulubalar, Kassiler, Karduklar ve bazı boylardır. Yazara göre Kürt adı 4 bin yıllarında ortaya çıkmıştır.
M.Ö 1. bin yılın Ortalarından itibaren Kürtlerin dolaysız atalarından söz edebiliriz. Kürt etnik sentezinin ilk kaynağı Kuzey Mezopotamya da yani çağdaş Kürdistanın tam merkezinde bulunmaktadır.8 bin yıl önce varlığını 600 yıl sürdüren Halaf kültürü bu topraklarda çağdaş Kürdistanın Suriyede kalan toprakları üzerinde ortaya çıkmıştır.
Yunanlı komutan Ksenefonda M.Ö 5. yüzyılda yazdığı Anabasis kitabında Kürtlerin varlığından yaşam biçimlerinden söz eder. Bu saptamaya göre Kürtler sayısız soykırıma, tehcire ve savrulmalara rağmen direnerek etnik yüzünü koruyup günümüze kadar gelen nadir halklardan biriydi. Başka bir anlatımla Ortadoğunun Otoktan(yerli) halklarından kendi topraklarında hayat bulan bir halk olarak tanımlanır. Sümer tabletleri incelendiğinde Kürtlerin Mezopotamyanın yerli halklarından olduğu tezi daha ağırlık kazanmaktadır.