At gözlüklerinin çıkartılmasından öteye geçerek sömürge-tipi faşizmin küçük-burjuvazi oligarşileri tarafından sömürülen her dinden her ulustan halkın milliyetçiliğini yok ederek emeğin ve alınterinin egemen olduğu , sömürünün ve işgalin yaşanmadığı topraklarda işçi sınıfının iktidarını savunmak ve bu doğrultuda örgütlenerek dini , dili , ırkı ne olursa olsun tarihin ilerici sınıfı işçi sınıfının iktidarında emek sarfederek gerçekleştirilmesi gereken sorundur. Emperyalist-kapitalistlerin burjuvazi egemenliği altındaki topraklarda milliyetçiliğin saldırdığı ya da kayırdığı mikro milliyetçilik yoktur. Emperyalizm serbest piyasa ekonomisinin hakim olduğu gelişim döneminde milliyetçilikle savaşıp ulus devletlerin birliğini bozduğu gibi tekelci dönemde yaşadığı krizlerle küresel sermaye yaratmak ve tüketim - dağıtım alanı yaratabilmek için uluslara milliyetçilik dayatarak yeni sermaye alanları açmaktadır. Her koşulda emperyalizm altındaki uluslar milliyetçilik yüzünden gerçek sömürünün mevcudiyetini görememekte ve ulusal krizler yoluyla ülkeler daha geniş sermaye toprakları yaratmak için bölünmektedir. Egemen sınıfın mensubu olduğu ırk elindeki iktidarın baskı aleti devlet otoritesi ile hem kendi ırkından olanları milliyetçilik ile aynı safta toparlamakta hem de ezilen ulusun milliyetçilğini baskılayarak kendi varoluşunun temellerini nefret üzerine daha sağlamlaştırmaktadır. Ulusların kurtuluşu burjuvazinin emperyalist-kapitalist tahakkümünün ve bu amaçla kullanılan milliyetçiliğin terk edilerek işçi sınıfının iktidar olması ile gerçekleşecektir.
