sınıf üzerinden mi etnik köken üzerinden mi argümanlarını sunacağına karar veremeyen harekettir.
aynı kafa karışıklığı türk solunda da vardır.
ülkenin geldiği bu durum da tamamen aynı kafa karışıklığının tezahürüdür.
60 yıldır merkez sağ hükumetler tarafından yönetilip kıbrıs harekatı dışında parlayamayan sol, bir kez bile olsa şapkayı önüne koyup düşünmemiştir.
memleket, jeopolitik konumu gereği ateşten bir gömlekle yaşamaktadır.
bu gömleği üstünden çıkarman için yapman gereken önce vatandaşın desteğini kazanmaktır.
vatandaşın desteğini kazanmak, ekmekten geçer. kimse sizin etnik kökeninizi, renginizi, dilinizi sorgulamıyor.
bizler, lisede liberal demokrasi öğretisine dair kitaplar okutulan insanlar değiliz.
ekmek. o kadar lan.
ankarada kızılaya gidin. tkpliler broşürler dağıtırlar. işçi partililer megafonla bir şeyler anlatırlar. birbiriyle kanlı bıçaklı olan bu grupların ikisi de enteresan şekilde doğruları söylerler. toprak reformuna evet derler mesela. ama anladığımız dilden konuşmazlar.
solun sıkıntısı budur. ekmek kavgamızı, anladığımız dilde anlatmazlar. ki bu da son derecede bilinçlidir.
doğu perinçek dediğimiz adamın durumu herkesin malumu.
100 tane şey söyler. 99 tanesi manyakçadır. komplo teorisidir. ama mutlaka o 1 tanesi doğrudur ve o, en hayati gerçektir.
kürt hareketi, türk hareketinden farksızdır. kafası koparılmış horoz gibidir. bir refleks gösteriyoruz ama neye nasıl refleks gösterdiğimizden haberimiz yok. kürt hareketi, türklerden bağımsız olamaz. türklerinki de kürtlerden. kürtler egeden koparsa yok olur, türkler suyu kaybederse yok olur. ortadoğu araplar üzerinden dizayn edilemez. ulan amma karıştı. kafalar karışık işte. kafaların karışık olduğunu anlatırken bile kafam karıştı.
Türkiye den ayrılarak ne yapmayı amaçladığı bilinmeyen hareket. Ermenistan gibi bir ülke olacaksın bölgede zaten çoğu kürt türkiye de kalmayı isteyecek. Gelen geçen seni düdükleyecek. en karmaşık topraklarda göt kadar bir ülkede yaşamak ne kadar mantıklı. her açıdan da bölgede öyle ya da böyle türklere bağlı olacaksın. bizsiz petrol bile satamayacaksın. iran senin üstüne yatma planları yapacak vs vs. türkiye yi ararsınız. hem de çok.
türkiye'den ayrılmak isteyen bölücülerin hareketidir. kürt'ler ve türk'ler yüzyıllardır aynı coğ rafyada yaşamış, ortak kültüre sahip iki etnik gruptur, gerçek bir sosyalist, kürt hareketine destek verip ''kürtler kendi devletini kursun türkiye'den kopsun'' yada ''kürt'ler bu ülkeyi terketsin gitsinler'' demez, iki etnik grubu önce emperyalist ve batı uşağı örgütlerin ve faşist hükumetin elinden alır, sonra kardeşçe yaşamayı öğretir, sosyalizm bölücü bir sistem değildir, birleştirici bir sistemdir, bölücü bir sistem nasıl oluyor da sosyalist bir hareket oluyor bunun mantıklı bir açıklaması olabilir mi? kürt hareketine destek verip de ben solcuyum demeyin, solcu falan değilsiniz çünkü. ya emperyalistsiniz, ya kürt faşistisiniz, ya piyonsunuz yada bölücü. kürt'lerle aynı kimliğe sahibiz, aynı haklara sahibiz, yasal olarak beraber kalkınmanın ve eşitliğin tamamen arkasındayım, fakat devlet kurma yolunda giden kürt hareketine desteğim yok, aksine bol bol sıkacağım kurşunum var.
yıllarca emperyalizmin kuklası olmuş, her fırsatta paçayı kurtarmak için omurgasızlık yapmaya hazır hareket. (kullanıldım, bunu kabul ediyorum, benim annemde Türk bende milliyetçiyim devlet için çalışırım)
denizler idamdan önce 1 santimetre geri adım atmamıştı, komünist böyle olunur, kürt milliyetçiliği ile de bir yere varılamaz.
Türkiye'de sokaklarda eylem yapıp yakıp yıkmak, kobaneeee de ise ışid'e domalmak olan harekettir.
Çünkü bilirler tecee de kimse dokunmaz onlara malum tayyip sayesinde, bilirler o yüzden yakıp yıkarlar. Oysa kobaneee ve diğer yerlerde ışid adamın amına kor affetmez, oradan kaçarlar. gelirler türkiyenin eteğine yapışırlar ama kahpe dölleri yine ortalığı yakıp yıkarlar... neden? çünkü kürt hareketi denilen sadece kahpelikten ibarettir. yediğin kaba sıçma hareketidir. bak ışid geldi hareketinizin amcığına nasıl koydu? yavrularım bakın sizin götünüzü kaldıran tayyip Erdoğan'dır. size taviz vere vere bir hal oldu. Bugün yaptıklarınız yarın hatırlanacak. Tayyip ve ekibi gittiğinde ise yaptıklarınızın hesabı sorulacak.
zenginler...benzinlikler, oteller, oto galeriler, inşaat sektörü ve toprak ağalarıyla zenginler.
uyuşturucu, kadın ticareti, arazi mafyalarıyla zenginler...
ve bunların tümünü de türklerin hoşgörüsüyle yaptılar, gözlerimizin içine baka baka...magdur edebiyatıyla... beleş elektrik, beleş sağlık hizmetleri ve yine beleş hatta paralı eğitim ile palazlandılar...
şimdi de gemi azıya alıp utanmadan hem özerklik hemde mali özerklik istiyorlar. zaten kendilerinin olduğunu iddia ettikleri bölgeden türkiye cumhuriyetini tamamen ortadan kaldırdılar neredeyse... öldürdükleri asker, polis, vatandaş, ögretmen...yağmaladıkları okullar...yol kesmeler...kendi kaymakamlarını atamalar...güvenlik birimlerini oluşturmalar...
milletvekili bile taş atıyor askere, bizim ödediğimiz vergilerle maaşına alan milletvekili...
Işid'ten kaçan hewalleri çembere almak için derhal tsk harekete geçmelidir.şuan bunları ziktik ziktik zikemedik kafalarını kaldırınca yine tece tece demeye başlarlar.
düşman olmadığım hareket. çünkü Kürt Hareketi'ni ciddiye almıyorum. milliyeti olmayan kürtlerin saçma sapan milliyetçi tavırları bana sadece komik geliyor.
Kürtçüler'in sürekli ajitasyondan beslenmesinden iğreniyorum.
Batıda sosyalist olup doğuda oy için toprak ağalarıyla el sıkışmasından iğreniyorum.
Gökyüzündeki hilali görse bile "Faşist!" diyecek adamların sarı kırmızı yeşil içinde trafik lambası gibi dolanmasından iğreniyorum.
Güya sosyalist, halkçı olan PKK'nın yaylaya gidenleri tehdit ederek binlerce liralık masrafa sokmasından iğreniyorum.
Sürekli feminist, özgürlükçü takılan BDP'nin kadın cinayeti işleyen yobaz tabanı için hiçbir şey yapmayıp "Faşik TeCe" diyerek işin içinden sıyrılmasından iğreniyorum.
Uyuşturucuya karşı olduğunu belirtenlerin uyuşturucu trafiğini elinde tutmasından iğreniyorum. (Bugün torbacıların %90ı Kürt'tür.)
Sürekli militarizmden, şiddetten nefret ettiğini söyleyenlerin gencecik insanları sonucu olmayan bir savaş için militarist örgütlere sürüklemesinden iğreniyorum.
Geçmişinde gördüğü zulümleri ağzına sakız edip onlarca masum öğretmeni, kamu görevlisini öldüren bir örgütten iğreniyorum.
Ve aynı örgütün sempatizanlarına bunu söyleyince "TeCe yapmıştır" diyip işin içinden sıyrılmasından iğreniyorum.
Yakalanır yakalanmaz "Benim annem de Türk'tü, işbirliğine varım" diyebilecek kadar korkak ve omurgasız bir adamın kahraman ilan edilmesinden iğreniyorum.
Yine aynı adamın her fırsatta ateist olduğunu, dinlerin varolmaması gerektiğini söylerken muhafazakar hükümet zamanında "islam birliği" çağrısı yapmasından, bünyesindeki Aleviler'i yok sayarak "Hepimiz Mümin'iz!" demesinden iğreniyorum.
Sınıra kaçak olarak girmeye çalışıp vurulan bir kadın için ortalığı ayağa kaldıran süper hümanist Kürtçüler'in Uğur Kurt'un ölümüyle dalga geçmesinden iğreniyorum.
Ayrıca Kürt Hareketi başarıya bile ulaşsa ben kurulacak yeni devletin medeni bir devlet olacağına inanmıyorum.
BDP ve AKP gibi iki aykırı uç arasında gelip giden bir toplum ne yazık ki hastalıklı bir toplumdur. Önce tedavi edilmeli, kendi kaderini sonra tayin etmelidir.
karakteri gereği ulusul bir mücadele yürüttüğü için büyüyüp bu günlere gelmesi normaldir.
şöyle bir örnekleme yapalım,
misal türkiye'de sınıfsal mücadele başarılı olmadı ama ulus devletçi anlayış her zaman kitleleri kendine çekebildi. çünkü bir adama sen türk oğlu türksün, büyüksün vs. dersen gaza gelme olasığılı yüksektir. oysa beriki tarafta alman vatandaşın biri çıkıp sınıfsal mücadele diye bir şeyden bahsetmiş. sınırsız, sınıfsız, ulussuz bir yaşamdan bahsetmiş bu mertebeyi kabullenmek için akıl olarak belli bir olgunluğa erişmek gerekir.
bunun yanında örneğin dersim bölgesinde pkk'den çok önce yerleşmiş olan sol hareket (ki ibrahim kaypakkaya gibi güçlü tezleri olan biri tarafından şekil verilmiştir) yine bir noktada başarılı olamamıştır ki dersim bölgesi nevi şahsına münhasır bir yapıya sahip olmasına rağmen. yani alevi ve zaza (zazalık tartışmalı bir konudur) kimliğine rağmen sol hareket bir şekilde başarısızlığa uğramıştır. bunun yanında pkk tarihinden ilk 15 sene bugün pkk'ye büyük oranda destek veren bölgeler uzak durmuştur sebebi ise pkk'nin sosyalist fikirlerdeki ısrarıdır. ilk zamanlar pkk'ye destek veren dersim bölgesi son yıllarda kısmi oranda desteğini çekmiştir.
sebebi ise tarihten gelen bir takım fobilerden kaynaklıdır. yani kürt toplumu esasında tam anlamıyla feodal ve yoğun oranda dini semptomlar gösteren bir toplumdur. tam bu noktada dersim bölgesi ile genel kürt coğrafyası arasındaki dini faktör ön plana çıkıp dipte yaşanan çatışma ortaya çıkıyor. yani bir sendromdur bu. yoksa ciddi manada dersim halkını katliamlardan geçirmiş kemalist tabakaya sarılmasının başka onlamı olamaz. çünkü dersim coğrafyası o noktada ulus kimliğini bir tarafa bırakıp dini dürtüleriyle hareket ediyor.
ikinci veyahut onuncu bir durum sevgili ergen arkadaşlarım. sevgili, türk, sevgili ümmetçi sevgili monarşici arkadaşlarım öncelikle size bir övgüde bulunmak istiyorum. derin bir tarihiniz var. ama bu her şey anlamına gemmiyor. övgüm bu kadar çünkü daha fazlası sizde yok. devam ediyorum. 1980'li yıllarda temeli atılan "kürt hareketi" ortaya çıktığı gün neredeyse yok olmuş bir toplumun davasını savunma düşüyle bu yol koyulmuş. yıllarca aşağılanmış olan bu örgüt üç beş çapulcu nitelemesiyle bu ülkeyi resmi ağza göre düşük yoğunluk bir savaşa (bana göre savaşların en büyüğüne sokabilmiş [çünkü savaşın insanlar rakam boyutu bir yere kadardır önmeli olan geride bıraktığı tahribattır] bir örgüt) sürüklemiş varlığı inkar edilen bir toplumu tekrardan kabul ettirmiş ve daha önemlisi kürt toplumunuda buna ikne etmiştir. siz kırmızıya beyaz diyebilirsiniz bunun hiç bir anlamı yok. bizim göz şeklimiz ve ışığın çarpma kuvveti, maddenin ışığı emme ve yansıtma şekli böyle olduğu sürece kırmızı hep kırmızı olarak kalacaktır. insan belleği değerler üzerine bir geçmiş inşaa eder ve geleceğinide o değerler üzerine kurar. artık sadece kürt değil türk toplumunun belleğinde de bir kürt gerçekliği var.
bunu bugüne taşıyan şey ise kürt hareketidir. teorin varsa çık koy ortaya. bana küfretme, hakaret etme hakkın zaten hep var. bununla mesele çözülseydi ben şu an luna'nın o muazzam buz beyazı ışığında size bakıyor ve şarabımı yudumluyor olurdum. zira gün içinde etmediğim küfür yok. saydığım küfürlerlerle ne, nubulalarda fink atardım.
tekrar başa dönelim, ulusal mücadeleler (ortada bir ulus varsa eğer) her zaman gelişip serpilmeye müsaittir. seviyeyi aşağı çekiyorum örnekle tamamlıyorum. diyelim kardeşin hasta onun için neleri göze alırsın kurtarmak için tekrar hayata döndürmek için. herhalde yapmayacağım şey yoktur. aynı hasta arkadaşın olsa ne yaparsın muhtemelen bir çok şeyi ama sadece imkanlarını zorlarsın sonra bırakırsın. oysa kardeşte böyle değildir imkan yaratmaya çalışırsın. işte ulus temelli mücadeleler buna benzer bir şeydir.
"Velhasıl hünkâr idi, timar idi, rüzgâr idi, ahüzar idi." böyleyken böyle.
''aslında kürt hareketi diye bir şey yok, kürtlerin eşit yurttaşlık hakkı talebi de yok, hepsi amerikan oyunu rerere rörörö.'' o kadar kolay değil işte bu işler. dağdaki insanlar siz ister kabul edin ister kabul etmeyin kürt halkının iradesi sonucu oradadır. ha onların istekleriyle emperyal güçlerin amaçları bir noktada buluşabilir, zira emperyal güçler o toprakların güçlü bir devlette olmasındansa, zayıf ve yeni kurulmuş bir devlette olmasını yeğler. ama tüm bunlar kürtlerin bu ülkede türklerle eşit şartlarda yaşamadıkları gerçeğini değiştirmez. kimse kimseyi kandırmasın, bu memlekette kürtler hep ezildi, ezilmeye de devam ediyorlar. kimse de bana ''biz de aynı koşullarda yaşıyoruz'' argümanıyla gelmesin. sizin dilinizin konuşması yasaklandı mı? sizin aydınlarınız, sanatçılarınız sırf kimliklerinden dolayı yok edildi mi? size bu devletin ordusu bok yedirdi mi? sizin köyleriniz boşaltıldı mı? size 'türk diye bir şey yok, dağdaki ayak seslerinden doğmuştur türklük' dendi mi? ortada bir sorun var, çözülmesi gereken bir sorun. bu sorun da öyle kulağın arkasına yatmakla, inkar politikalarıyla, asimilasyonla çözülemez. ama ne yazık ki bu ülke hep bu yolları denedi, hiçbir zaman gerçeklerle yüzleşmek istemedi. yıl oldu 2012, hala bu ülkenin insanı da devleti de militarist çözüm önerileri sunmaya devam ediyor. ohal'de denendi, toplu katliamlar da denendi, denenmeyen tek bir şey kaldı. o da ''barış''... bitsin artık bu kirli savaş, daha ne kadar bedel ödenecek, yetmedi mi akan kan?
kurd kelimesinin bir ideoloji değil aksine bir ortak hareketi temsil eden metadır. peki bu ortak hareket nedir diye sorulacak olursa ; dış mihrakların misyonlarını türkiye cumhuriyeti üzerinde kutsamak için bilinç ve zeka seviyesi düşük bir ırkı harete geçirip isyana süreklemesiyle ifade edilebilicek bir durumdur. sözde kürt hareketinin giriş,gelişme gibi bölümlerini atlayıp sonuç bölümüne değinelim;
örgütün lider kadrosu avrupanın en modern burjuvazi ülkelerinde lüks ve sefa içinde yaşam sürmekte iken bu sözde harekete inanıp hayatını vermiş militan kadrosu yaşamını sefillik içinde geçirmekte ve hala bu rezil oluşumu savunmaktadır.
bir kürdün bu ülkede nasıl bir ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüğüde tamamen hayal mahsülüdür. ikinci sınıf bir vatandaş ise neden bu coğrafyanın doğusunda elektrik ve su faturaları ödenmiyor.
bu zırvalıklar emperyalist bilyonerlerin kasalarını doldurduğu ve devletlerin siyasi çıkara dayalı ilişkilerine yön verdiği müddetçe devam edecektir. tabi bir de bu durumlardan bir haber bir avuç ahmak sürüsü olduğu müddetçe.