bir köyde lazlar ve kürtlerin kahvesi karşılıklıymış.kürdün biri eline silahı alıp lazların kahvesini basmış ve demişki sağdakilerin anasını soldakilerin babasını ..... demiş ve ordan ayrılmış. bu küfürü gururuna yediremeyen temel eline silahını alır ve kürtlerin kahvesini basar içeri girer. birde bakarki içeride herkes 7 den 70ine kadar elinde kalaşnikoflar temele doğrultulmuş. temel bir sağa bakar bir sola ve derki sağdakiler anami soldakiler babami.
Küçük oğlan, akşam üstü okuldan gelmiş Kapıdan girer girmez
- "Anne!"
diye seslenmiş,
- "ben Kürt oldum!"
Annesi:
- "O nasil söz? Sakın bir daha tekrarlama"
- "Anne ben Kürt oldum. Bugün sınıfta karar verdik. Ben Kürdüm artık
Annesi:
-"sus bakayım"
diye tiz perdeden bağırırken, babası da içerden duyup koşmuş. Bir tokat, bir tokat daha... Çocuk bir yandan yediği dayaktan korunmaya çalışırken, bir yandan da konuşmasını sürdürüyormuş:
- "Şu dünyanın işine bakın! Kürt oldum. Yarım saat sonra Türklerle başım derde girdi!..."
Kürt göçmenin biri yıllarca kaldığı avrupadan yurda döner ve pasaport gişesine pasaportunu verir. ismi KÜRDiSTAN olan bu vatandaşımız memurun tuhaf bakışları arasında dayanamaz ve memura ne baktığını sorar. Memur başlar hakaret etmeye olay polis odasına taşınır. Polislerin hepsi pasaporta birde kürt vatandaşa bakarlar. Polisler gözlerine inanamaz ve biri şaşkınlıktan adını sorar. Kürt arkadaş avrupada olmadığını T.C sınırlarına grdiğini geç farkederek.
BENiM ADIM KUZEY IRAK der...
Soyadı Kanunu yürürlüğe girince hükümet, herkesin bir soyadı alması
için tüm köy ve kasabalara haber salmıştı. Görevli zaptiyeler köy köy dolaşıp
herkese bir soyadı yakıştırmaya çalışmışlar.
Bir gün sıra bir Ağaya gelmiş. Ağa, huzuruna gelen zaptiyelere, Ne
münasebet ben zaten Ağayım. Hiç ağanın da soyadı mı olur? diyerek onlara
sitem etmiş.
Zaptiyeler, Eğer bir soyadı almasan seni tevkif edeceğiz diyince,
Ağa telaşa kapılmış, korku ve panik içinde o an aklına ilk gelen sözcük ;Kurt
olduğundan, Madem öyle Kurtoğlu olsun demiş. Bu soyadını kütüğe kaydetmişler.
Aradan zaman geçmiş. Ağa bir gün atına binmiş, köyün kahvesine
yakın geçerken, uzaktaki marabalarından birisini yanına çağırmış.
Ola hele gel bura!
Buyur ağam!
Ola Memo, de baxalım senin Ağanın soyadı nedir?
Haşa Ağam! Ağaların soyadı olmaz. Sen zati ağasın!
Ola vururim kırbaci suretine! Deyyus! De baxalım benim soyadım
nedir
Haşa Ağam! Sen zati ağasın?
Ola qızdırme beni! De baxalım benim soyadım nedir?
Haşa Ağam...
Ağa sinirlenip tabancasını çıkartmış ve atını hırsla marabanın üzerine
sürmüş. Atın tekmeleri altında yere yuvarlanan maraba, zorlukla ayağa kalkmış,
acı içinde, Vala Ağam! Sen bir heyvenin oğlisen ama hangi heyven, onu
unutmişem! der.
Bir gün bir Türkle bir Kürt trende yolculuk yaparlar,
Türkün aklina bir kurnazlik gelir.
Kürde derki gel canimiz sikiliyor birbirimize para karsiliginda soru soralim.
olur ama ben cahilim,okumamisim onun icin,eger sen bilirsen ben sana 2 bucuk lira veririm.ama ben bilirsem sen bana 5 lira verirsin.
tabi kendinden emin olan türk tamam der.
önce kürt sorar:havada ucan,karada ve denizde yasayan,üc kanatli üc basli hayvan hangisidir?
türk düsünür tasinir bilemez,5 lirasini verir.
sonra türk peki ben sana ayni soruyu soruyorum nedir cevabi?
kürt:ben de bilmiyorum al 2 bucuk lirani.
Diyarbakırda hırsızlık yapan biri akıl almaz bir kurnazlıkla evi soyma planı yapar.
Bu çerçevede ilk önce belirledigi bir evi akşamdan gözetler. Akşam evin damına çıkar ve çanak antenin kablolarını koparır ve ters baglar ve sonra damdan iner gider. Televizyondaki kanaların çekmedigin fark eden ev sahibi televizyonu kurcalar televizyonu yapamayınca ertesi sabah televizyoncu çagırmaya gider ve evden çıkar. Ev sahibinin evden çıktıgını gören hırsız eve çıkar kapıyı çalar kapıyı açan evin hanımı buyrun der bunun üzerine hırsız: Dün akşam televizyonunuz bozulmuş ben televizyon tamircisiyim kocanız beni gönderdi der ve televizyonu alır götürür. Evin reisi akşam eve gelince hanım televizyon nerde diye sorar. Kadında ben tamirciyim beni kocanız gönderdi diyen biri geldi televizyonu ona verdim oda tamire götürdü der. Adam sinirlenir ve ben tamirci çagırmadım televizyonumuzu kendi elerinle hırsıza teslim etmişsin haberin yok diye kadına bagırır çagırır. Akşam olur karı koca evlerinin balkonunda oturup çay içiyorlarmış o sıradada televizyonu çalan hırsız ordan geçiyormuş ve evdekilerin dikatini çekmek için ıslık çalmış aşagıya dogru bakan kadın işte o: televizyonu çalan hırsız buydu der kocasına kocasıda picamasıyla aşagı koşup hırsızı yakalamak ister. Bunun üzerine kaçan hırsızın arkadaşıda evin önünde pusuda adamın kaçan arkadaşının peşine vermesini bekler adam diger hırsızın peşine verirken diger hırsızda adamın evine çıkar abla kocanız az önce kaçan hırsızı yakaladı şu an karakolda picamayla oldugu için pantolonunu istiyor der. Kadında pantolonu veriyor. Evin reisi eve dönünce karısı aferin hırsızı yakalamışsın der. Adam ne yakalaması kaçtı elimden der. Kadında nasıl olur az önce karakoldan gelen ve ben sivil polisim diyen adam senin hırsızı yakaladıgını ve pantolonunu istedigini söyledi bende pantolonunu adama verdim der tabi pantolonun içinde adamın cüzdanı ve paralarıda war. Adam bunun üzerine çılgınıa döner ve karısını eşek sudan gelinceye kadar döver.
Mısto ile Remo istanbul'da minibüste bir yere gidiyorlarmış.
Şoför;'Levent,Fatih,Eyüp' diyormuş.
Mısto sıkılmış ve Remo'ya:
-Ula Remo,ne zaman inecaz?demiş..
Remo'da demişki:
-Çatlama oğlim,ismimiz okunsin ineriz.
Hayatında hiç trene binmemiş, tünel nedir görmemiş, muz yememiş iki kürt arkadaş, yaptıkları ilk tren yolculuklarında kompartmandaki birinin muz ikramı ile karşılaşırlar. Ne olduğunu bilmedikleri bu acayip nesneyi ellerinde evirip çevirdikten sonra aralarında Bahah adam ne yapisa bizde ele yapah yohsa rezil oluruh diye anlaşmışlar. Bir müddet sonra adam muzu soymuş onlar da soymuşlar. Adam muzu ağzına götürmüş onlar da götürmüşler. Tam o sırada tren tünele girmiş her tarafı zifiri bir karanlık kaplamış. Mıhe arkadaşına:
-Ula Ahmo! Ben yedim kör oldum, sen yemiyesen haaa! Diye bağırmış.
kürt ile arap uzun yolda beraber yürüyorlarmış. arap demiş ki bu böyle yol bitmeyecek yoruluyoruz birbirimizi sırtımız da taşıyalım, bir türkü söyleyelim türkü bittiği anda diğer kişi binsin demiş. ve arap kürt ün sırtına binmiş başlamış söylemeye. yallah yallah yaleleli yalelli. bir müddet sonra şarkısı bitmiş ve kürt arap ın sırtına binmiş. başlamış, lolooo lolooo loooo diyerek. uzun bir süre söylemiş arap arkadaş bir saattir loooo diyerek aynı kelimeyi söylüyorsun deyince, kürt daha dur bunun birde leleeee leleeee leleeee si var demiş.
sözlükte bir ırkın bir diğer ırka rahatça saygısızlık ettiği konudur. eğer kürt fıkrası yazılacak ise orjinal dilinde yazılmalıdır.
misal:
--spoiler--
- Tu çend salî yî?
- 10 salî.
- Deh salî yî û tu dizîyê dikî ha?
- Welleh polîs efendî, ez bi xwe ne diz im.
Bavê min nexweş e, ez di dewsa wî de kar dikim!
--spoiler--
bir pkklı kürt torununa başlamış dağdaki yaptıklarını anlatmaya.
kürt: bir gün türk askeri bizi pusuya düşürdü, bizi yakalayıp iki seçenek sundular. ya sizi sikeceğiz ya da sizi öldüreceğiz dediler.
torun: ee sonra ne oldu dede.
dede düşünmüş ve şu cevabı vermiş:
sonra hepimizi öldürdüler.
Aile planlamasının yapıldığı yıllarda doğuda hemşirelere evlere giderek kadınları cinsel sağlık konusunda bilgilendirmektedirler. hemşire kadınlara prezervatif kondom ertesi gün hapı vs anlatır ama kimse anlamaz, hemşire de kendi bildiği yöntemi anlatır. kadınlara der ki: kocalarınız o işi yaparken kocanızın gözlerine bakın şayet gözleri şaşı gibi oluyorsa hemen kendinizi kenara çekin ki kocanız içinize boşalmasın ve böylece hamile kalmazsınız.
aradan bir hafta geçer hemşire durum kontrolü için evin birine gider.
kadına sorar: ne oldu dediğim yöntemi uyguladın mı?
kadının cevabı: valla hemşire hanım kocamın gözleri şaşı olduğunda, benimkisi kör oluyor.
vakti zamanında bursalı bir genç şanlıurfa ilinde askerlik yaparken, askerlik çok koymuş olacak ki arkadaşına, "ulan bu sikindirik yerden bir dakika önce kurtulayım, önüme çıkan ilk kişiye vermezsem adiyim. bunaldım be abi çekilecek dert değil bu askerlik." şeklinde dert yanıyormuş. derken bir kanun çıkmış ve askerlik süresi bir iki ay kadar kısalmış. teskeresini aldığı gibi soluğu otogarda almış bursalı genç. o sırada askerdeyken önüne çıkan birine vereceğine dair yemini aklına gelmiş ve etrafına bakmaya başlamış. kör ve yaşlı bir adam gözüne kesitiri. içinden, " ulan ben bu adama versem iyi olur, herif hem kör hem yaşlı hem beni tanımıyor hem de ben buraya bir daha gelmeyeceğim." der ve amcaya derdini anlatır. kör urfalı amca, bu yeminli genci dinledikten sonra, "hay hay" der ve önünde duran bursalı genci bir güzel gibip boşaldıktan sonra, "ohhh, bursalı berber sadık. alah senden razi olsun" der. genç cin çarpmışa döner.
- "ulan dötüne koyduğumun körü sen beni nerden tanıyorsun" diye sorar.
amcamız
- "elimi eliye degdirdim yumuşakti, dedim bu berberdir; elimi arkaiye degdirdim yumuşakti, dedim bu bursalidır, eee sözüne de sadıktır, olsa olsa bu kesin bursali berber sadıktır dedim."
Kürtçe konuşmanın yasak, ezanın Türkçe okutulduğu dönemde Kürdün biri, çarşı meydanına ineğini satmaya götürmüş. Fakat Hesapta olmayan bir durum yaşamış. Buzağısı olan inek , Yavrusundan ayrı olmayı kabullenemiyor, (Hayvand a olsa, sonuçta bir annedir) sağa sola kaçıyor, çarşı meydanının altını üstüne getiriyormuş. Bununla yetinmeyen inek yapacağını yapmış, meydanı da terkederek çarşının içinde kaşmaya başlamış. Bir tarafta da sahibi arkasından "Vooo cele. Voooo cele" diyerek durdurmaya çalışıyormuş. O sırada adamın "Vo cele, vo cele" dediğini duyan bir jandarma oracıkta yolunu keser
----- Ulan sen kürtçe mi konuşuyorsun?
Adam sıkıla sıkıla cevap verir.
----- yaw candarma kardaş he valla ben kürtçe konuşuyorum. Ama inek Turkçe bilmiyor.
hakkari'ye bir bakan gelir, darbe dönemlerinden. bakan, heyetle birlikte gezmektedir. birden önlerine bir yaşlı amca atlar.
yaşlı amca- sayın bakanım bir dakika!
bakan- buyur amca.
yaşlı amca- sayın bakan, ben duymuşum ki bizim vali tayinini istemiş. kurban olayım, valiyi buradan alma. bizi valimizden ayırma.
bakan- işte ideal, vali- vatandaş ilişkisi bu. * sizi de tebrik ederim sayın valim. ama güzel amcacım sayın vali burada 6 yıldır görev yapıyor. o gitsin başkası gelsin. o gitsin başkası gelsin.
yaşlı amca- yo, yo. valiyi burdan alma. hakkari'yi yıktı, başka yeri yıkmasın.
2 kürt Amerikaya karı bulmaya gitmiş abaza kalıp. çıkmışlar ava. amerikalı bi adam yollarını kesip;
-"iam sorry" diye girmiş cümleye.
bunu duyan kürt diğer arkadaşına;
"-ne diyi bu kırbo oglim" diyince diğer kürt;
-"o da bizim gibi am soriy" demiş.
Kürt çocuk Baran fizik dersindeymiş. Hoca bütün öğrencileri kaldırıp rutin sorular soruyormuş...
- Otobüstesin çok sıcak ne yaparsın?
- Camı açarım.
- söyle giren havanın sürtünme katsayısı
- Bilmiyorum hocam.
- otur sıfır..
bu böyle bir değil iki değil bütün sınıfta sürmüş herkes dökülüyor. Sıra Baran'a gelmiş Baran kalkmış...
- oğlum otobüstesin çok sıcak ne yaparsın?
- Çeketimi çıkarıram.
- Ama oğlum çok sıcak..
- Gömleğimi de çıkarıram..
- oğlum çok çok sıcak..
Baran dayanamamış:
- Hocam anamı sikseniz o camı oçmam.
