küller ve kemikler

entry1 galeri0
    1.
  1. Ahmet Uluçay'ın bozkırda Deniz kabuğu filminin senaryosunu anlattığı bitmesini hiç istemediğim kitabı. Ahmet Uluçay'ı karpuz kabuğundan gemiler yapmak filminden tanıyabilirsiniz. (bkz: karpuz kabuğundan gemiler yapmak)

    Kitapta hep Yakup'tan bahseder. Aslında Yakup bir bakıma onun çocukluğu ve iç sesidir. Devamlı onunla konuşur. Bir çocuğun film yapma merakı. Filminde de söylediği gibi karpuz kabuğundan gemiye binersen tez inersin onu anlatır. Bir baltaya sap olamamış ve çocuk kalmıştır. Ne yapsa o çocuk hiçbir zaman büyümez. Devamlı onu dürter çocuk. Çocuklarımla büyüyorum, der. Belki de çocuklar benden önce büyüyecek. Ne yapsa da bir türlü büyüyemez. Hayat ona göre bir hayal alemidir. Çocukluğu, yaşadığı olaylar, yaşadığı yer hepsi birer bu oyunun parçalarıdır. Her bir cümlesi bir senaryo niteliğinde. ilk muzu bile otuz yaşında çocuklarıyla birlikte yiyen, matematiği hiçbir zaman iyi olmayan, bu dünyada hesapla kitapla arasının iyi olmadığı, onu hayal aleminde yaşatan resmi, tarihi, coğrafyayı alıp hayal aleminde yaşayan (bkz: Ahmet Uluçay). Küçükken yaptığı güzel resimlerde bir eksik vardır. Resimler kımıldamıyordur. Yani hareket etmez. Tek hayali o resimleri hareket ettirmektedir. Bir sinema uğruna hayatını veren Ahmet Uluçay, babasıyla küs gider. Babasına göre o, bir Beyoğlu berduşudur. Sinema ona göre değildir. Herkes gibi bir işte çalışıp evine bakması beklenir. Ama o bu uğurda hayatımı verdim ben buna hayatımı, der. Ödül aldığında ise bu ödülü benim gibi bir adamı idare ettiği için bu ödülü eşime ithaf ediyorum, der. Çünkü eve para getirmeyen bir babayı sinema uğruna idare etmiştir, o en büyük yönetmen, der. Bir röportajında hani der, Sait Faik'in bir sözü vardır. Yazmasaydım çıldıracaktım, diye. işte, ben de bu filmi çekmeseydim çıldıracaktım, der. Ve eğer film makinesi bulunmasaydı inanıyorum ki o bizim köyde bulunurdu, der.

    Ah, ne olurdu da bu kitap hiç bitmeseydi, yarım kalmasaydı. Kitapla birlikte onun yaşamından kesitler sunulmuştur.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük