insanı dakikalarca düşen dondurmaya baktıran bir yerçekimi rezilliğidir. oysa nasılda mazlum bakmıştım adama biraz daha fazla koysun diye dondurmadan...
dondurmacının önündeki üç yaşlarındaki çocuk tarafından düşürülerek, anında düştüğü yerden elle toplanarak alınmış, o sevimli görüntü beni benden almıştır. nasıl lezzetli geldiyse minik kuzuya...
genelde küçük çoçukların başına gelen üzücü olay..
mendil satan çocuğun aldığı para ile gidip 2 top dondurma aldığına şahit olmuştum.anlaşılması güç bir seviçle koşuyordu ama toplar yere düşünce o anki yüz ifadesi içimi acıtmıştı.
hayattan anlık tiksindiren şeylere, "umut sarıkaya tipi mutsuzluk"a örnek teşkil edecek olay.
dondurmanızı yeni almışsınızdır(külahta/ambalajda), "yürürken yiyeyim bari." diyip paketini açtıktan sonra tam ağza götürürken lak diye yere düşer. siz dondurmaya bakarsınız, dondurma size, elinizde kalan çubuk/külah her ikinize bakar saniyelerce. işte o an kendinizi yerlere vurasınız, yoldan geçen kamyonun altına atasınız gelir...
Hayatimda bir kez basima geldi. Dondurmaci kulahi ters cevirmis cikolata sosuna bandiriyordu. Nasil icine dusmuyor dusse de her yeri sos olsa gibi dusunurkene dusuverdi sosun icine. Cok iyi de oldu cok da guzel iyi oldu tamam mi.