Bu çağdaki çocukların ellerinde tablet tuttukları dönemlerdeyken dağlarda çobanlık, tarlalarda ırgatlık, ambarlarda hamallık yapmamış, atadan verimli arazi kalmadığı için köyden pılı pırtıyı toplayıp bi yatak döşek, varsa bide avratla şehirlere gelmiş. saygıda kusur öğrenmediğinden ciğeri beş para etmez adamların ağız kokusunu çekmek zorunda kalmamış, evden beş kuruş harcırah istemeden ücra yerlerde iki buçuk sene askerlik yapmamış, daha bi de askerdeyken aldığı üç kuruş harçlığı biriktirip biriktirip eve göndermemiş, tırnağıyla kazıyarak sahip olduğu evlatlarını okuyabildikleri yere kadar desteklememiş, okuyamayanların işini kurmayıp everivermemiş, hayatın sillesini de tekme tokadını da hatta küfrünü de yememiş, velhasıl yokluk, dert, tasa görmemiş dedelerdir.