Balkon aşağısına çağırılan küçük çocuğa ağzını aç gözünü kapat şeker vericem diyerek kaldırılması sonucunda bir kova suyu üstüne boşaltmak * zalimlik değilde nedir. *
Uçan balonumu elimden kaçırmış, gökyüzünde bir nokta olana kadar ağlayarak izlemiştim. Geride küçük kardeşimin balonu kalmıştı. -Tabii küçük yaşta abla/abi olan çocuklarda olan o kıskançlık duygusu bende o aralar nirvana boyutlarında.- Güler yüzle kardeşimin yanına gittim ve 'balonunu birazcık tutabilir miyim?' dedim. O yavrum da verdi. Ben de tuttum gökyüzüne salıverdim. Kardeşim iki göz iki çeşme ağlamaya başladı. Balon elimden çıktığı anda da pişman olmuştum, şu an hatırlayınca gidip bir sarılasım geldi. Ben bi sarılıp geleyim.
koli bantıyla sineği ama yapıştırarak ve de bir artı bir eksi uçlu iki kabloyu bantın kenarlarından sokup düşük volt elektrik akımı vererek sineğin cazırdamasını izlemek.
öğretmen ayağa gelince kalkardık ilkokulda. ön sırada oturan arkadaşım kalktıktan sonra tam oturacağında altına çivi koydum. hastaneye kaldırıldı çocuk. daha zalimi varsa gelsin.
kurbağanın ağzına pipet sokup üflemek suretiyle bağırsaklarını götünden çıkarmak... ben yapmadım ama yapanı gördüm...daha zalimi varsa beri gelsin.voyvoda yapmamıştır bu kadarını.
evde kimse yokken kuzenimin çatıya çıkmasına sebep olup ayrıca 'annen geliyor' diyerek korkutup çatıdan düşmesine sebeb olmak.
ölmedi allahtan.
ama çok korkutum kimse yoktu kuzenim yerde yatarken ben sadece izledim teyzem gelene kadar.
bu yaptigima zalimlik demek az kalir. hatirladikca utaniyorum kendimden. nasil diyebilmisim diyorum... sinifimizda seker hastasi bir cocuk vardi ilkokuldayken. o zamanlar dogum gunlerini sinifta kutlamak modaydi, herkes pasta borek corek getirir, sinif annesinin bagirislari esliginde guya dogum gunu kutlanilir, eglenilirdi. bu arkadasimizin hastaligi yeni yeni basliyordu o zamanlar, yeni haberdar olmustuk. ogretmenimiz siniflarda dogum gunu kutlamasi yapmayi yasakladi tabii dogal olarak. benim icimde hep ukteydi, haziranda oldugundan sinifin son dogum gunlerinden biri benimkiydi ama sira benimkine gelmeden ogretmen yasaklamisti iste! ben ne yaptim? gidip o cocuga "biz cuma gunu benim dogum gunumu kutlayacagiz o gun sakin okula gelme!" dedim. o kadar pismanim ki bunu soyledigime, o kadar utaniyorum ki... keske geriye donup o ani degistirebilmemin bir sansi olsaydi. o cocuk da gidip ogretmene falan soyledi bu dedigimi, baskasi olsa pis ispiyoncu derdim ancak iyi ki soylemis, o soylemese ve ogretmen beni azarlamasa ben hala yaptigimi matah bir sey sanmaya devam ederdim. cocuk iste diyemiyorum, umarim bu bencilligimi telafi etmenin bir sansini bulabilirim bir gun.
Arının ortasından enjektörü saplamak suretiyle pompayı çekip bastıkça arının büzüşüp tekrar açılmasını izlemek.
Hatta aynı hareketi bir tas suyun içinde de gerçekleştirmek.
kendi hallerinde takilan karincalarin ustune bir sise suyu boca etmek bunlarin basinda gelir. "bir karincayi olduren bir cami yikmis gibi olur," sozunu duyup da tuyler urperene kadar bu eylem devam eder.
Küçükken 10 15 kişi yan mahalledeki sarışın çocuğu döverdik. Hiç acımadan yere düştümü tekmelerdim şimdilerde çok pişmanım. Geçenlerde gördüm hala pısırık bi tip galiba bizim yüzümüzden.