Patlak futbol topuna taş koyup yoldan geçenlerden atmasını isterdik. Yaşlı bir dede geçiyordu. Dede topa bir vurdu olduğu yere çöktü sonra. Ana avrat küfür yemiştik.
ilkokul 5 e gidiyorum. sırf kardeşimle okula gidip gelmem için annem beni sabahçı yaptı. Ulan mahallede herkes öğlenci. okuldan geliyorum yapacak etkinlik yok. köpeğim lesi var bi tek. onunla oynuyorum.
beslenme teneffüsleri uzun olduğu için ortaokullular bizim sokağın üst tarafına sigara içmeye geliyorlar. ben de bunları gördüm yanlarına gittim "bana da sigara verin içmek istiyorum" dedim. siktir lan velet, git seksek oyna demezler mi? lan ben erkek adamım, nasıl kız oyunu önerirsiniz? bekle lan seksek i görürsün şimdi diyerek eve koştum. bahçeden lesi yi alıp geri geldim. Bu elemanlar halen orada. lesss teyyy dememle bunlar rampa yukarı depar atmaya başladı. durur muyum? ben de peşlerinden. lesi de yavrum öyle koşturuyor ki.. neyse 2 si okulun duvarına tırmandı yırttı. 1 i de elektrik direğine çıkarak hayatının hatasını yaptı. kimdi o? bana siktir çeken. lesi ve ben direğin dibine çöktük. lesi havlıyordu susturdum.
-ee noldu şimdi? gördün mü seksek i? adama böyle direk tırmandırırım. şimdi uslu çocuk ol ve sigara çakmağı bana at.
+olm bırak gideyim zil çalacak bak.
-sigara Çakmak.
+atıyorum ama köpeği tutacaksın. söz mü?
-sigara Çakmak dedim (zil çalıyor)
sigara ve çakmağı attı eleman. tamam in dedim. o indikçe lesi çıldırıyordu. susturdum biraz da geriye çekildim. okulun duvarı rampanın en başında 200 m. filan var. çocuk direkten indi hızlı yürüyor ama koşamıyor bile korkudan. arada da arkasına bakıyor. gülmekten öldüm amk. duvarla arasındaki mesafeye bakıyorum. lesi nin koşup yetişemeyeceği yere geldiğinde "less teyyy" dedim. lesi yine hayvan gibi koşuyor çocuğun peşine. çocuk da okulun duvarına doğru yardırıyor. tabi bu son piçlik derse yetişmesi içindi ve yetişti de.
Küçük yaşta yapılan piçliklerdir.
Neredeyse her yaşta insanlar bir arkadaş grubu içerisinde olur ve kimi zaman bu grubu yöneten bir lider kişi olur. ilkokul ve ortaokulda bulunduğum her grupta lider kişi ben olurdum. işin piçlik kısmına gelelim. ilkokul ikinci üçüncü sınıfta üç kişilik bir grubumuz vardı. Bir arkadaşımız çok küçüktü, yani şimdi beni görseniz bunu sen mi diyorsun lan cüce, dersiniz belki ama bu kız benden de minikti yani. Neyse küçük kız grubu saçmalıklarından biri de görev dağılımı yapmaktı. Üçümüz de grubun ressamı olmak istiyorduk, sonunda üçümüz de resim çizdik. Sınıfın erkeklerine götürdük, değerlendirsinler diye. Onlar da o küçük arkadaşımızın resmini seçmişlerdi ve biz olağanüstü bir piçlikle bunu kabul etmedik. Neyse görev falan olmasın demiştik. Arkadaşımız olmasına rağmen hep ezerdik kızı, o da canım hiç çıkmazdı sözümüzden. Bir kere de o arkadaşımızın kimi sevdiğini başka bir arkadaşımıza söylemiştik, o da yaymıştı. Üçüncü sınıfta da gitti zaten ama hala bu yaptıklarımın ezikliğini hissederim içimde. Keşke görsem de özür dilesem.
beni seven insanlarla hep bi sorunum vardı nedense.bir gün arka bahçede bütün çocuklarla birlikte evcilik oynuyorduk.o günde ankaradan gelen bi aile dostumuzun çocuğu kocamdı.ben evden çıkıyorum deyip yanağımı öpmüştü.sonra bende çocukların yanında yapma diyerek (swh) intikamımı alma planları yapıyordum.sırf onu cezalandırmak için arka bahçedeki arıların kovan kurduğu yere götürüp iteklemiştim.ve 2 tane arı sokmuştu.meğersem arılara karşı alerjisi varmış.ölümden dönmüştü.
bir tane kız vardı hic sevmezdim aq kizini. neyse iste ben buna 1 gunde solucan sumuklu bocek yaprak arası kum agactaki bal yedirdim ve sonunda sidik icirdim. kiz hala yaşiyor.
Küçükken eriğe gitmiştik çoğu kişi gibi. aslında istesek bahçe sahibinden veya manavdan baya erik alabilirdik ama maksat çocukluk aksiyonu yaşamak işte. o ara tayin nedeniyle bir kasabadaydık, her neyse bir şeker bayramıydı sanırım, planları yaptık, gittik dev gibi ve korkutucu bahçeye. bizimkiler erik alırken bende bazı arkadaşla zevkine bir plan yaptım, maksat eğlence olsun, o ara yerler çamurlu ve herkes bayramlıklarla, yani tam ateş barut. Herneyse biz biraz uzağa geçtik plan yapanlar olarak, uzakda arkadaşın mantarlı tabancasını bir kaç set patlatıp kaçar gibi koşmaya başladık, biz yemezler sanıyorduk, herkez bir kaçışmaya başladı, bahçeden çıktığımızda ağaçtaki bir arkadaşın pantolonu yırtılmış ve tüm herkezin paçalar çamur içindeydi. Sonra eve gidip baya azar yemiştik.
Arkadaşlarımı topraktan çıkardığım solucanlarla kovalardım. Tişörtlerinden içeri bırakırdım. Birde çok tatlı bir çocuk vardı hep evcilik oynarken o baba ben anne olurdum. Oyunda hep akşam olsunda sarılıp öpüşelim diye beklerdik. Tabi diğerleri hep cırlardı hep akşam hep akşam sıkıldık diye. Bir gün bir kaltak vardı adı hande hiç unutmam sarışın bişey ben anne olucam bu sefer ahmetle karı koca olucam dedi. Duyar duymaz handenin saçlarına yapışmıştım kolunu ısırmıştım. Yazık oldu diyemeyeceğim çünkü ahmet benimdi onu paylaşamazdım. Handecim okuyorsan selamlar ederim.
Ortaokul zamanları idi.. o zamanlar mahallede bulunan elektronikci de çalışıp, cep harçlığı cikariyordum.
Bunun yani sıra işi öğrenip, yardımda bulunuyordum. Okullar açılmadan evvel işi bırakacağımi söylemiş, haftaliklarimi almak istediğimi belirtmiştim. Ustanin kıvrak bahanesi ile, zaten erken çıkıyorsun vs. Tarzı bir ton bahane sunup, eli boş gönderdi beni.
Evimiz yakındı. Bir hışımla eve gidip dus aldım. Sonra telefonun başına geçip, çalıştığım yere en yakın donerciden 5 tane tavuk döner siparişi verip, (ozellilerini de belirterek ki adamlar cakmasin diye ) dukkana istedim.
Ardından evden çıkıp durumu izlemeye gittim ki, küfürler havada ucusuyor.
Yaptığım piclik bana kar kaldı ve hayatımın en güzel günlerinden birini yaşadım.
Ortaokul zamanları idi.. o zamanlar mahallede bulunan elektronikci de çalışıp, cep harçlığı cikariyordum.
Bunun yani sıra işi öğrenip, yardımda bulunuyordum. Okullar açılmadan evvel işi bırakacağımi söylemiş, haftaliklarimi almak istediğimi belirtmiştim. Ustanin kıvrak bahanesi ile, zaten erken çıkıyorsun vs. Tarzı bir ton bahane sunup, eli boş gönderdi beni.
Evimiz yakındı. Bir hışımla eve gidip dus aldım. Sonra telefonun başına geçip, çalıştığım yere en yakın donerciden 5 tane tavuk döner siparişi verip, (ozellilerini de belirterek ki adamlar cakmasin diye ) dukkana istedim.
Ardından evden çıkıp durumu izlemeye gittim ki, küfürler havada ucusuyor.
Yaptığım piclik bana kar kaldı ve hayatımın en güzel günlerinden birini yaşadım.
mahallede oynarken topumuz patlamıştı biz de patlak topun içine taş yerleştirdik ve bizden 10 metre mesafede ki yolun karşısına koyup beklemeye koyulduk. 2 dakika sonra bir amca göründü orta yaşlarda ve topu atsana amca dedim. oda artistik yapacak ya! gerildi bir vurdu... aynı anda ayağını yukarı kaldırması bir oldu. biz tabi gülmekten kaçıyoruz. özür dilerim.
kazara kendimden 6 yaş büyük komşunun kafasını yarmıştım apartmanın garaj kısmındayım o da 2. katta bağırıyor bana şu demiri atsana diye tabi küçüğüm gücüm yeter mi yetmez mi bilmiyorum ben de tüm gücümle fırlattım 5 saniye geçmedi bağırmaya başladı annlemler çocuğu hastaneye götürmek zorunda kalmışlardı ama nedense hiç kimse kızmamıştı ibne küçüğüz diye tüm amelelikleri bize yaptırıyordu apartmanda .
köydeki beyaz tavuklarımızı kirlenmişler diye çeşmede bir güzel yıkamıştım zavalıların yarısı hasta olup telef oldular. birde babamın radyosunu söktüm içinde adam var diye.
Seneler seneler önce. Apartmandaki tüm kızlar arkadaşız. Ablamlar var. Ablamların arkadaşları. Tüm komşularla aramız iyi. Yukarılarda da kocaman bir çimlik var. Çimenlik diyoruz oraya. Neyse oradayız işte hep birlikte. Kaldırımlar yenileniyor o zamanlar. Taşların hepsi ortada. Çalışan da yok. Yaklaşık 8 kişiyiz. Belki biraz daha fazla. Karar verdik. Büyük ev yapıcaz kaldırım taşlarından sadece tavanı olmayacak. Derken ellerimiz kirleniyor, kanıyor. Bir kova da su getirmişiz. Dilekkent oturan iki uç gıcık çocuk var. Benden buyuktuler. Geldi bu adiler, evimizi bozdular. Ben de bacak kadar boya sahibim o zamanlar ama hangi cesaretle bilmiyorum arkadaşın da bağırmasıyla kovayı kaldırıp çocuğa koşmuştum. Sonra da üstüne dokmuştum o iğrenç suyu. Sonrasında bir iki hafta gidemedim o çimenliğe. Herkes şaşırmıştı. Ben de şaşırdım tabi kendime ama. Fazla gıcık etmişlerdi. Pişman mıyım değilim tabi ki. En son birkaç sene once gördüm çocuğu. O beni hatırlamaz tabi ama kulağındaki kupeden tanıdım birden korkularım canlanmıştı.
Anı2:
Mutfaktayız. Annem ve ben. Belki ablam da vardı tam hatırlayamıyorum. Yemek yicez. Yine küçüğüm. Annem tam oturacakken arkasından sandalyeyi çekmiştim. Kadın yere duştu tabi. Canı yanmıştı. Aklıma geldikçe çok üzülürüm o ana. Bak yine uzuldum. Nasıl eşeklik yapmışım öyle :(