Anneyle beraber gidilen günde, tabağınızdaki çikolatalı pasta afiyetle yenmiştir:
- biraz daha ister misin canım?
(Evet denmek üzere açılan ağız)
Önce davranan anne:
- ay teyzesi o yemez daha.
otobüse bindiğinizde otobüsün sallanmasından değil de, otobüsün camından vuran güneş ışığının, otobüsteki tozları kabak gibi açığa çıkarmasından doğan, "bu tozları ben soluyorum yahu, içime çekiyorum" düşüncesi neticesinde mide bulantısı ve akabinde kusmadır. kimse anlamaz sizi.
komşunun kızıyla aynı odada 5 dakikadan fazla kalamamak.
o nasıl bir annedir öyle, o dedektörler nasıl çalışıyor sen dedikoduya gömülmüşken bir türlü anlayamadım.
çat kapı açılır ve sert bakışlarla giren kızın annesi kızı alır ve döven bakışlarla bana bakarak kapıyı vurur ve gider...
sınıfın en uzunu ve irisi olmak ( sanki uzaydan gelmiş muhamelesi görüyorsun)
uzun olunduğu için hep en arka sıralarda oturmak, ve tahtayı net görememek.
tahtayı net göremediğim için anneye söylemek anneninde gözlük sevdası diye doktora götürmemesi. efenim 3 yıl tahtada ne yazıyorsa sallamasyondu.
aennin saçı saımsıkı toplaması onu lastiği açtığında saçın diplerinin iğne gibi acıması.