Çocukken çok yaşadığım durumdur... Çok ağlardım... hatta kendi acılarıma ağlamak için bisikletten düşmeyi bahane sayardım... hâlâ bir mecrada dışlansam hüngür hüngür ağlarım...
iki tekerle aram hiç iyi olmamıştır. Bir keresinde toprağı bol olsun bir Rus arkadaşla büyük ada'ya gidelim dedik. Önceleri hep faytonla turlardık bu tutturdu bisiklet kiralayalım diye. Neyse aldık bisikletleri ada'yı saat yönünde turlayacağız. Rus zaten istanbul'da hep bisiklet kullanıyordu, bastı gitti. Ben de arkasından takip ediyorum. Bir yere geldik önümüzde sağlam bir rampa var. Bu yine devam etti. Ben rampaya baktım bi sigara yakayım ağır ağır çıkayım diye düşündüm. Durdum, cebimden sigara falan çıkarırken bisiklet devrildi altımda. Sigarayı yaktım bisikleti kaldırdım ve pedala bastım. Aman Allahım! Çeviririm çeviririm dönmez. Meğerse gidon 180 derece ters dönmüş kaldırırken. Frenler içte kalmış. Yolun yanından aşağı uçtum. Dizler patladı. Rus geldi nasıl gülüyor. Attım bisikleti falan sigaramı içtim. O gün bugündür binmiyorum bisiklete.
Yeni nesil bebeler hic bilmez ama 80 neslinin bebeleri cok iyi bilir. Pinokyo marka bisikletle merdivenlerden atlamamla dizimi merdivenin kosesine vurmam bir olmustu. Tabii atilan 18 dikisi ve iyilesme surecinden hic bahsetmiyorum. Pinokyo gibi hayvanimsi bir bisikletle atlamam agir bir mallikti.