street fighter birzamanların en beğenilen oyunuydu. genelde can i seçer oynardım. ben oynarken yenik duruma düştüm mü yanımdaki amk' un abileri joistiği zorla elimden alır, ''getir sana bu turu geçeyim'' derlerdi. gerçektende o turu geçerlerdi ama benim kendimi geliştirmemi engellerlerdi. hem yanımda elli tane adam oldumu oynayamazdım. ''aduket at lan, oryukent çek laan!'' v.s.. ya amk bi gidin ya başımdan. atari salonunda düzgün bi çocuk yokmuydu neydi! nezaman jeton atıp oyuna başlasam bir iki dakika kenardan oyun bilgimi analiz eden gıcık bir abi karşıma jeton atardı. ''atma atma!'' diye kıçımı yırtardım ama dinleyen kim. bi oryuket çeker bi ket ket buluket ben iki seksen yerde. tabi ben de içimden ^+^&%+%&/&*...
sonra polis gelirdi bizde kaçardık.
samimi bir ortam vardı. herkes birbirinin başarısı için gereksiz bir uğraş içersindeydi. insanlar daha masumdu. çocukluk daha masumdu. daha güzeldi herşey o zamanlar. tabi bunlar yalnızca yazarı ilgilendirecek kadar subjektif düşünceler. filhakika güzeldi o günler.
street fighter oynarken bölüm aralarında çıkan 15-20 sn lik demoyu izlersiniz ve bir anda atarinin o kırmızı düğmesine uzanan bir parmak görürsünüz. evet piç arkadaş o kırmızı düğmeye basmıştır ve demoyu izleyemeden diğer bölüme geçersiniz.
10 yaşındayken bir arkadaşımla gitmiştik. yaşadıklarımız şöyle:
+hadi hemen mortıl(böyle okununca daha gerçekci duruyor biliyon mu) kombat.
-tamam.
+sen kimi seçecen?
-ben ziroyu seçiyorum.
+bende goro.hadi başlayak.
-yok oğlum goro çok güçlü başkasını seç.
+ney? niyeymiş lan? sen başkasını seç.
-bak döverim seni.
+adam gibi konuş!
-gel lan buraya.
+bittin oğlum sen.
tabi sonra salondan atıldık. sonra 2 gün arkadaşla konuşmadık. *
ilk defa street fighter'da herkesin ağzını burnunu kırmak, son adam olan m.bison'u ilk raundda dize getirmek, ikinci raunddun ortalarında elektriklerin kesilmesi.