elinizdeki her şeyin yarısına talip olan öpülürken öldürülesi yaratık.
üçüncü sınıftaydım evimizin içinde kedi gibi miyavlama başladığında. her daim başında nöbet tutulan sultanlar gibi havalara kaldırılan, gülümsemesiyle ev halkını sevince boğan talihli çocuk. var mıydı öyle hazır düzene kurulmak? annemi de rahat bırakmalısın. gecenin bir yarısı ne istiyorsun? kendi başına osuramıyorsun bile anladın mı? pışpışlanmak için yapıyorsun ukala...
büyümeye başladın. en sert azarlardan masum bakışlarınla yırtıyordun. hep abin suçlu oluyordu değil mi? numara yapma kendi başına tutunmadan yürü artık.
anasınıfında öğrendiğin şarkıları söylerken salına salına dönmeyi nereden öğrendin velet. sen daha kaç yaşındasın. bilmiş bilmiş bakma bana. hem bilgisayara da hep benden sonra oturabilirsin. bekleme kapımda boşuna.
kabul ediyorum artık sen de bizim evden birisin. madem ki okumayı öğrendin eski hikaye kitaplarımı okuyabilirsin. biraz daha büyüdün. harry potter serisinin en nadide kitaplarına da ortak oldun. okudukça dillendin. büyüdüm sandın değil mi velet? ders vermeye başladın büyüklerine. ben senin kadar geniş düşünemiyordum. bu kıt fikirlerden acilen uzaklaşmam gerekiyordu. modern zihniyete hasrettim. bunların hepsini gece köpük partisine göndermediğim için söyledin. biliyormuydun bastı bacak o partide dondurma satılmadığını?
ömür boşalmayı bekleyen bir kum saati. günler bu kum saatindeki kum taneleri. benim kum saatimde boşluklar gözle görülür derecede. artık uzaklara gidiyorum. tahsil dönemi der eskiler buna. üzülüyorsun biliyorum. seviyorsun beni deli kız.
emin ol bavulumu sürüklerken hiç bu kadar yorulmamıştım. gülmeye çalışma cahil abini kandıracak mısın sanki yine? sarılırken gözlerindeki dolgunluğun serinliğini sırtımda hissediyorum. ela gözlerinin çevresindeki yeşil halka bir başka belli oluyor ıslanınca. çok güzeller...
annem zaten kopçaları koyvermiş. arabanın camındaki buğuyu silip el sallıyorum. sallarken ağlıyorum. babam...
kim derdi tek rakibinin arkasından saatlerce hıçkıracağını. annem söyledi. yatağın üzerinde yine gel diye diye yüzüstü ağlamışsın çocuk. yine geleceğim.
bir de annem yüzüstü yatarken ıslak yanaklarından öptüğünde dua ettiğin gibi dua et seni yerden gökten kıskanan abine...
küçük kardeş...
hele iki abisi varsa insanın sırtının yere gelmeyeceği durumdur.ortaokul mezuniyet heyecanının gelip çattığı bir gün evde otururken odaya giren büyük abinin mavi bir elbiseyi yatağınızın üzerine koyarak dünyaları bağışlaması,okulda canını sıkan çocuklar yüzünden eve gelip deli gibi ağladığınız bir gün abinizin "kimmiş onlar ben halledicem konuşucam sıkma sen canını" diyerek minik kardeş olmanın tadını yaşarsınız.sonra bir gün uzak diyarlara okumaya gittiğinizde onların yokluğunu öyle çok hissedersiniz ki!üstünüze arabasını süren bir magandanın arkasından bakarken içinizden sessizce "abim olsaydı şimdi..." gerisini söyleyemezsiniz cümlenin.okul biter eve geri dönersiniz fakat bu seferde herkes yolunu çizmiştir.kimi evlenip dünyanın öbür ucuna yerleşir bir diğeri okumak için başka bir yere gider.ve siz yine "şimdi abim burda olsaydı..." der kalırsınız.
bakkala git küçük kardeş;
çay getir küçük kardeş;
baba paketinden sigara çal küçük kardeş;
şu mektubu zeliha'ya ver küçük kardeş;
kalemtraşın benim oldu küçük kardeş;
tenefüs olunca kantinden bana da kola al küçük kardeş;
aşağı in küçük kardeş;
yukarı çık küçük kardeş...
abi/abla varlığından ötürü evde rahat olandır. elini sıcak sudan soğuk suya sokmayandır. perdeleri takmaktan kaçmak için bakkala gidendir. abi/ablanın o yaştayken sahip olamadığı haklara sahip olandır. evden izin alamadığı zamanlarda da hemen abi/ablayı devreye sokandır. para sıkıntısı çekmeyendir. ne isterse o yapıldığından ötürü abi/abla gibi karşı gelecek bir şeyi olmadığından, anne baba gözünde iyi çocuk, hayırlı evlat olandır. küçük kardeşlerin genel özelliği olan abi/ablaya karşı olan sinsilik onlarda olduğundan dolayı, yapmaması gereken bir şey yaptıklarında, bunu anne/baba görmediğinde, abi/abla onlara sesli şekilde kızdığında, ben bir şey yapmıyorum anne, abim/ablam bana kızıyor diyendir. böylece abi/ablanın azar yemesini sağlayandır. ve abi/ablaya bundan sonsuz haz duyduğunu belli eden hareketler yapandır. sonsuz değildir gerçi o haz, en fazla 5 dkk sürer ve 5 dkk sonra abi/ablayı kızdırmak için tekrar işe koyulandır.
annenizin bağırtılarına maruz kalmakla yetinmeyip, büyük olan kardeşlerinin ciyaklamalarına da maruz kalmak zorunda olan, en şımartılmış olmasının yanında en zavallı da olan aile bireyidir.