küçük iskender in şiirlerine farklı bakış açıları

entry28 galeri1
    28.
  1. ooff dedi.
    - ne oldu? dedim .
    - hiiç dedi.
    - herşeyi bırak, gel benimle dedim.
    - olur mu?!. dedi.
    - topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza nolcak amınakoyım dedim.
    - olmaz! dedi.
    - neden? dedim
    - zaten rejimdeyim çok yemek yemem ama annem kızar dedi.
    -onu da al gel dedim
    -olmaz dedi!
    -ne oldu dedim.
    -uff! snne be slk dedi
    -sustum-
    -ne oldu dedi
    -kedi oğlan doğurdu adını sen koydu ehee! dedim.
    -siktir git dedi.

    yedi sülalesini hunharca siktim! *
    0 ...
  2. 27.
  3. -"off" dedim

    +dedi "naber",?

    -dedim "iyidir".

    +dedi "ee" dedi

    -dedim" nee"

    +dedi "iyidir"

    -dedim "ne dedin?

    +dedi "ne dedin?"

    -"kim dedim" dedi

    +"kim ne dedi" dedi
    1 ...
  4. 26.
  5. 25.
  6. "ooff" dedi.
    "ne oldu?" dedim.
    "hiiç." dedi.
    "her şeyi bırak, gel benimle." dedim.
    "olur mu?" dedi.
    "topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza." dedim.
    "olmaz." dedi.
    "neden?" dedim.
    "aynı tabaktan yeriz." dedi.
    "mideni sikim senin." dedim.
    "fasülye pişirdim akşama geç kalma." dedi.

    bir daha yedim...
    1 ...
  7. 24.
  8. - ooff dedi.
    + ne oldu? dedim .
    - hiiç dedi.
    + herşeyi bırak, gel benimle dedim.
    -bele bele saçma sapan gonuşma bırağk bırağk bırağk dedi...
    -bir daha sevdim

    http://www.iyiizle.net/vi...lyar-750-milyon-67837.jpg
    1 ...
  9. 23.
  10. Çin Lokantası

    'beni sevmene asla izin vermeyeceğim'
    diye yazmıştın kapımdaki not defterime
    kendi kapımı çalmak zorunda kalmıştım
    içerde olmadığımı bile bile

    gövdeni hatırlıyorum ansızın bu kış ormanında işte
    uzun, büyük, parlak
    siyah ve vahşi!
    parçalayacak kadar siyah
    ve onarabilecek kadar vahşi!
    sanki
    aşka hayattan daha fazla özen gösteren, çocuksu
    ama hep parçalanmış, hırpalandıkça palazlanmış bir ziyaretçi!

    gövde'nin tarihi'nde yan yana dururdu yalnızlıklarımız
    plastik ve acımasız, zehirli ve karmaşık
    kısaca, birbirlerine sevgiyi öğretmeye çalışırken
    birbirlerine kan içirdiklerini anlayan iki serseri aşık!

    ellerin saklamaya çabaladığı o şehir gecesi
    başın omzumda, gözlerin kapalı, saçların açık
    giderken citroen: dudaklarını döven neon gazı
    dudaklarındaki kazı tozu, 'ölelim mi? ' demiştin
    bak şimdi tam sırası!

    dağlarda bir çin lokantasıydık senle ben
    müşterisiz
    mütemadiyen ağlamaklı
    için için eğlenceli
    temiz...
    çevresinde çizgifilm hayvanlarının oynaştığı
    bir çin lokantasıydık dağlarda senle ben
    bir tahta masa, iki iskemleyle sınırlıydı ülkemiz!

    mesela
    yeni pişmiş pirinç pilavı dilinin üstünde yürürdü kokarca
    ve sağ kulağındaki yabanıl bitki örtüsü
    biz birbirimizin çatalı, bıçağı
    biz birbirimizin incecik hırsızı, gönül süsü
    ayrılık, bir yutulmaz lokma gibi kaldı boğazımızda!

    sevgilim, sevdanın sevdaya ettiğini etmez et, kemiğe
    sarayın çıkışlarını tutarken uyuşturucu ve kaftan
    merdivenlere yığılıp ölen son şehzade
    son fırsat, kaçınılmaz son düet, son soytarının son yemini
    son sonsuzluğa dokunan küstah kızıl kanaviçe!

    dağlar, dersini verir acının kuşkusuz
    aslolan, savruk ruhlara yakışan sahici ölümler bulmakta
    yoksa kimin kimin tabutunu çakacağı mühim değil!
    gecenin koynuna ihanet, bir orospu gibi sokulmakta!

    Işıktan ışığa geçen o tenha yolda
    o karanlık nefes alışta ve o darmadağın boğulmada
    seni sevmeme asla izin vermediğin o kör noktada
    o hırçın, o fazla erkek, fazla kadın noktada
    tanımadığım
    tanımaya kalkışmadığım
    izahı zor, kavranması imkansız bir hastalık gibi
    ilerledim gövdenin gövdemi bulandırdığı
    şaha kaldırdığı boşluklarda!
    iz sürmedim
    ad sormadım
    dönüp bakmadım ardıma!

    hatırla sevgilim, mutlaka sen de hatırla
    o kadar çok kovaladık ki hayat içersinde
    kendi kendimizi
    mecali kalmadı hayatların başka hayatları yakalamaya!

    'beni sevmene asla izin vermeyeceğim'
    diye yazmıştın kapımdaki not defterine
    ben de eklemiştim altına:

    'aşkı dövmek lazım
    kalbe terbiyesizlik ettiğinde! ..'
    0 ...
  11. 22.
  12. - ooff dedi.
    + ne oldu? dedim .
    - hiiç dedi.
    + herşeyi bırak, gel benimle dedim.
    - ne diyon, sen niye çağrıyon beni? şu harakete bak yaa yaptığı haraketlere bak, allah aşkına yaptığı haraketlere bak. ne diyon söyle. yaaauuuuvv sen beni niye çağırdın sen. salak yemin ederim gerizekalı bu çocuk ya.
    + basma, basma, basma!! al kırdın kırdın, ben sana basma dedim.
    1 ...
  13. 21.
  14. -off dedi.
    -ne ofluyorsun altı üstü bi 20tl istedim dedim.
    -valla yok bende de dedi.
    -vardır kıyıda köşede sen ver valla yarın veririm dedim.
    -al dedi, ama yarın getir dedi.
    -bir daha mutlu oldum.
    1 ...
  15. 20.
  16. "of" dedi.
    sus dedim.

    sustu.

    "of" dedim.
    sus dedi.

    hayırdır mınakoyim dedim?
    koy dedi.
    2 ...
  17. 19.
  18. ''off'' dedi.
    ağzının ortasına şaplattım.

    gelemem öyle ağlak iskender sözlerine.
    2 ...
  19. 18.
  20. 'of' dedi.
    'karadeniz'de bir ilçe" dedim.

    gülmedi.
    daha da espri yapmadım.
    8 ...
  21. 17.
  22. Nehirlere karışan zehirli atıklar gibi
    ağır ağır akarak kanıma karışmakta
    yokluğun!

    Hiç sormadım, neydi başka elbiseler içinde bulduğun
    aynı askıyla dolaba kaldırılan iki güzel yelektik biz
    güveye benzer bir şey oldu suskunluğun!.. anladım ki:

    aşk naftalinlenmiyormuş meğer, eğer kanıtlanmıyorsa suçun!
    0 ...
  23. 16.
  24. 0 ...
  25. 15.
  26. - ooff dedi.
    - ne oldu? dedim .
    - hiiç dedi.
    - herşeyi bırak, gel benimle dedim.
    - olur mu?!. dedi.
    ...- topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza dedim.
    - olmaz! dedi.
    - neden? dedim
    - Bunlar takım başka tabak yok dedi.

    bir daha sevindim..
    7 ...
  27. 14.
  28. -oof dedi
    -ne oldu? dedim
    -hiç dedi
    -bırak onu bunu da yatağa gel dedim
    -başım ağrıyor dedi
    -çıkar üstündekiler ne dediğin anlaşılmıyor dedim.
    soyundu ve başım ağrıyor dedi.

    bir daha sevdim.
    5 ...
  29. 13.
  30. - ooff dedi.
    - ne oldu? dedim .
    - piiç dedi.
    - herşeyi çıkart, gel benimle dedim.
    - olur mu?!. dedi.
    - topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza dedim.
    - ne alaka olmaz! dedi.
    - neden ki? dedim.
    al dedi sucuklarını, eğer çok istiyorsan dedi iki gün önceden yeme dedi şimdi git yarın gel dedi.
    şunun şurasında ne kaldı ki dedim.

    bir daha sevdim.
    2 ...
  31. 12.
  32. - ooff dedi.
    - ne oldu? dedim .
    - hiiç dedi.
    - herşeyi bırak, gel benimle dedim.
    - olur mu?!. dedi.
    - topu topu bir tabak fazla koyarız soframıza dedim.
    - olmaz! dedi.
    - neden? dedim.
    Bulaşık çıkarma şimdi başıma bir daha kim yıkamayla uğraşcak tabakları,adam olda bir restorana götür dedi.

    Bir daha sevdim.
    5 ...
  33. 11.
  34. tam facebook ergenlerini ve geri zekalıların hoşlanacağı şekilde aptal saptal harf oyunları var şiirlerinde:

    '"korkma, giderken bir tek "b"yi alıyorum,
    gerisini sana bırakıyorum.
    ne de olsa sen bitirdin 'b/izi
    öyleyse, sende kalmalı 'izi' "

    amına koyayım bu ne lan? şiir mi lan bu şimdi. bir bu bir de can yücel haa şarkıcılardan da cem adrian tam ergen veya geri zekalı, moron yada idiot beğenisine hitap eden şeyler...
    6 ...
  35. 10.
  36. - "ooff" dedi.
    - ne oldu lan dedim.
    - sanane len yarraam dedi
    - "kibar olsana lan biraz it" dedim
    - "olmazsam ne yapcan lan göt" dedi.
    - "senin gelmişini geçmişi *ikerim" dedim.
    - "sen benim kim olduğumu biliyonmu lan pezevenk" dedi.
    - "pezevenk babandır lan itin dölü" dedim.
    - "sen çok olmaya başlıyosun ama" dedi.
    - ağzının ortasına çarptım bi dene.

    - sustu tabii ibne
    7 ...
  37. 9.
  38. nasılsın dedi

    -iyiyim dedim.

    -sustu! ve yalamaya devam etti...
    12 ...
  39. 8.
  40. seni seviyorum dedim.
    ben de seni dedi.
    kimse susmadı.
    kimse göt olmadı.
    mutluyuz, bu yaz evleniyoruz..
    33 ...
  41. 7.
  42. bir martıyı ağlattın işte
    bir çocuk garanti intihar eder artık
    kütür kütür küfrediyor gece imanıma
    bir yaprak kırılıp suya düşüyor
    su yaralanıyor su kanıyor şelale!

    ah nasıl titredim tensiz
    bir piyanist büküldü sanki
    kesişen ayrışık doğrular gibi
    çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
    öyle düzgün suna bir elyazısı
    yüzün yüzüme aksedince
    yüzün ayna alnımda
    yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!

    bitmemiş bir ömrün yalanısın
    sen: kabuslarımın tabiri
    çocukluğumun arta kalanısın!
    öldüreceğim kendimi dudaklarınla
    dudaklarin etle, şehvetle seferber
    sen! bana inen son kutsal kitap
    son fakir yatır
    son aciz peygamber!

    bir martıyı ağlattın işte
    bir çocuk garanti intihar eder artık.
    6 ...
  43. 6.
  44. -nasılsın dedi

    -iyiyim dedim.

    -sustu! ve bir daha konuşmadı...
    11 ...
  45. 5.
  46. Omzuna yattım.
    -Ne yapıyorsun, dedi.
    -Salağa Yatıyorum, dedim.
    Anlamadı.
    Bir daha sevdim.
    27 ...
  47. 4.
© 2025 uludağ sözlük