Beni tanıyan herkesin size söyleyeceği gibi, makbul biri değilim. Kötü adamı sevdim hep, kanunsuzu, hergeleyi. iyi işleri olan sinek kaydı traşlı, kravatlı tiplerden hoşlanmam. Ümitsiz adamları severim, dişleri kırık, düşleri kırık, kafası kırık, usları kırık, yolları kırık adamları. ilgimi çekerler. Küçük sürpriz ve patlamalarla doludurlar.
Adi kadınlardan da hoşlanırım; çorapları sarkmış, makyajları akmış, sarhoş ve küfürbaz kadınlardan. Azizlerden çok sapkınlar ilgilendiriyor beni. Serserilerin yanında rahatımdır, çünkü ben de serseriyim. Kanun sevmem, ahlak sevmem, din sevmem, kural sevmem. Toplumun beni şekillendirmesinden hoşlanmam. *
kimse kötü doğmaz kimse hep kötü kalmaz ama hayat bazen öyle acılar yaşatır öyle kazıklar yedirir ki bir süreliğine karanlık tarafa geçip adaletini kendi sağlar insan.
Anlıyorum, hepiniz iyi insanlarsınız. Nerede nasıl davranacağınızı, kiminle nasıl konuşacağınızı, hangi durumda ne tavır alacağınızı çok iyi biliyorsunuz hepiniz. Onurlusunuz, gururlusunuz, erdemlisiniz, hepsini anlıyorum da, benim anlamadığım; sadece benim kötü olmam yeterli mi dünyanın bu kadar çirkinleşmesi için...
çoğunluk kötü diye ben de kötü olsam mı diye düşünmüştüm. ardından aklıma hesap günü geldi. kötü olursam hesap gününde hesabını sorarlar. islam'a göre iman eden herkes cennet'e gidiyor ama allah belki de kötüleri 1 milyon yıl yakıp öyle cennet'e yolluyordur. yanmak istemediğim için kötü olmıycam, yani günah işlemiycem.