beşiktaşta inanılmaz sert bir köpeğe, sahibinin '' çilek '' diye seslenmesi sonucu köpeklere isim koymamaya karar verdim. çilek diye isim mi olur yahu.
efenim, kendilerinin isim sahibi olmak gibi bir istekleri olduğunu hiç sanmıyorum. onlar için yapabileceğiniz en büyük iyilik; doğal ortamlarında yaşamalarına izin vermektir. tabii, bu saatten sonra, bunun önü alınır mı? sanmıyorum; ama keşke. örneğin; bir sibirya kurdunu alıp, antalya'da besleyen arkadaşım, şu başlığı inceleyip, dünyanın en mükemmel ismini de bulup koysan o köpeğe, nafile. verdiğin zararın affedilebilir bir yanı yok. ama verdiğimiz bu zarar, sadece sibirya kurtları ile ilgili değil, sadece köpeklerle bile değil, tüm hayvanlarla ilgilidir.
bu hayvan sırf, evde olduğu için, mutlu olmak da kullanmaya girer. bazen sevmek de zarar verebiliyor çünkü. en basitinden, ailenizin onlarla yaşayın diye üzerinizde kurduğu baskıyı düşünün. siz onları seversiniz, onlar da sizi sever; ama doğal ihtiyaçlarınız; gitmek ve yalnız kalmaktan yanadır. hayvanlar için de aynı şey geçerli.