köpekle göz göze geldiğinizde içiniz burkulur. işin kötü tarafı bir parça koparıp atarsınız ve köpek koklar, yemez. köpek yemiyor ben niye yiyorum bunu der ve bir daha dışarda köfte ekmek yememe kararı alırsınız.
köfteleri köpekle paylaşmayı kaçınılmaz yapan durumdur. bir de boynunu eğip küçük emrah gibi öyle bir bakar ki gözlerinize, o paylaşılmayan her lokma boğaza düğümlenir, ısırılan her lokma zehir olur. halbüse paylaş ekmeğini köfteni şenlensin gönüller diğmi ama .*
korkudan hem de köpeğin masum bakışlarına ve kuyruk sallamalarına dayanamayarak ilk köfteyi vermenin en büyük hata olacağı eylemdir. köfte aromalı marullu domatesli ekmeğe talip olma sebebidir.
benim gibiler köftenin bidenesini köpeğin masum bakışlarına dayanamayıp vermesi suretiyle o köpeği peşine takar. valla vermeyin derim ya da verin peşinizden ayrılmaz benden söylemesi.
köpek gelir; ama siz aldırmadan ısırmaya devam edersiniz, zavallı köpek mızıldamayla karışık bir ses çıkarır.
bedensel olarak aldırmaz davranışlara bürünürsünüz, kaçınılmaz son gelmek üzeredir artık. devreye vicdanınız girer '' ayıp ayıp, ne biçim adamsın üç kuruşluk köfte için şu köğeği peşinde dolaştırıyorsun ''. artık tamamen köpeğin hakimiyetine girmişsinizdir.
önce köftelerden birini sonra geri kalanını atarsınız.
köpek yaklaşır, koklar, şöyle bi tadına bakar ve yemeden gider.
köfte acılıdır ve köpek acı yiyemedği için sizi terk etmiştir.
köfteden olduğunuza mı, vicdanınızın her zaman doğruyu söylemediğine mi, ikinci bir köfte ekmek alıp iştahınız kaçtığı için onu da yiyemediğinize mi yansanız bilemezsiniz.
Köpeğin boyutlarına göre değişken tepki verilebilecek sahnedir.
Mesela geçen köfte ekmek yerken bayağı iri bir köpek geldi, kıpkırmızı gözlerle ekmeğe baktı. O kırmızı gözlerle resmen "ver lan o ekmeği" dedi bana. Ekmeğin tamamını verdim. Çevreden bakanların tırstığımı anlamaması için "vah garibim, pek de acıkmış, sevaptır sevap" diyerek ufak ufak da uzaklaştım oradan. Küçük köpek gelse, az bir parça köfte kokusu sinmiş tarafından ekmek verir gönderirdim.
iştahla köfte-ekmek taneleri çiğneden yutarken, bir anda ''Senin ana besinin sebze ve meyve...Siktir git kendi besinini ye, eti ise bana bırak, ekmek de promosyonum olsun'' diyen bir bakış atan dört ayaklı etobur bir memeli ile telapati kurmak
kokuyu alan köpeğin gelip melul melul bakmasıdır. karnının açlığından mı sevilmek istemesinden mi gelir bilinmez. ekmek arasından bir köfte alı... yok öyle değil.
köfte kokusuna, suyuna bulanmış bir parça ekmek kopartılır, puppy ye verilir.