ben bu kadını nasıl ve neden bu kadar geç dinlediğim için kendime kızdığım sesinin huzurun ta kendisi olduğuna inandığım hatun. Bilhassa gönül dağı üç gündür kulağımdan düşmüyor.
yazmak için o kadar doluyum ki bu kadına karşı!
türkiye standartlarına sığmayan bir ses, harikulade bir yorumcu. söylediği her şarkıya tatlı tatlı anlamlar katıyor. düşündürüyor, hissettiriyor, ağlatıyor bazen de.
bayan caz vokallerinde oldukça hassasımdır. ama jülide özçelik için bu geçerli değil. o çok farklı değil. sıradan oluşu onu farklı kılıyor. heleki mütevazi duruşu her attığım maile samimi bir cevap yollaması, yapmayı planladığım caz albümüm konusunda fikir alışverişi yaptığım, muhterem insan.
şuan bugün neden gelmedin çalıyor ve duygular yine altüst.
inanılmaz bir sestir. Kendisinden kendinle kalırsın,uzun ince bir yoldayım,yalan dünya,sebep gibi birçok şarkıyı dinlerken beynimde salgılanan mutluluk hormonunu hissedebiliyorum bu kadının sesini dinleyen insan da sinir olmaz iddialıyım.
birsen tezer, jehan barbur, fikret kızılok ve teoman la beraber her günüme ve geceme eşlik eden sanatçı.
jülide özçelik ve diğer yazdığım sanatçıları dinleyin çünkü kendinizi biraz daha kötü hissedeceksiniz.
bir yanda ölümsüzleşen halk ozanımız, büyük üstad, yere göğe sığmayan güzel insan, mekanı cennet olasıca neşet ertaş.. diğer yanda jazz'ın en iyi seslerinden biri jülide özçelik.. yalan dünya coverı mutlaka dinlenmelidir, repeatlenmelidir.. bir neşet baba'dan bir jülide bacı'dan dinlenmelidir..
01. zaman söz & müzik: jülide özçelik
02. hayat söz & müzik: jülide özçelik
03. şu yaltadan taş yükledim söz & müzik: anonim
04. gizli cennet söz & müzik: jülide özçelik
05. vitrin söz & müzik: özdemir erdoğan
06. zeynoş funk müzik: jülide özçelik
07. kimse bilmez söz: ömer hayyam müzik: mehmet güreli
08. uzun ince bir yoldayım söz & müzik: aşık veysel şatıroğlu
09. eşitiz eninde sonunda söz & müzik: jülide özçelik
10. gönül dağı söz & müzik: neşet ertaş
gizli cennet ve zeynoş funk'a bayıldım. parçaları söylerken sesi o kadar alçak perdede ki karşınıza geçip sadece konuşsa o güzel tonu duyabilirsiniz.
istanbul vol.2'de ki tüm parçalar güzeldir ama bu parçada ki ses nasıl bir sestir yahu. bir insan hem jazz okur, hem orta anadoludan, neşet ertaş'tan bir parça okur mu yahu ?
bir sanatçının ilk albümü tutarsa bunu popülerliğe yahut satış stratejisindeki çakallığa bağlayabilirsiniz. hadi belki biraz da şans vardır işin içinde. bu onun çok iyi bir yorumcu olduğunu ve albümün harkulade olduğunu gösteröez. lâkin ikinci albüm yapılmış ve dinlemeye başladığınızda size "hadddi canım" dedirtip, aynı parçayı 3 defa üstüste dinlettiriyorsa; o albüm ve sanatçı kişisi gerçekten iyidir ve takip edilmesi elzem olmuştur. jülide özçelik, türk cazı'na örnek verilebilecek 3 veya 4 isimden biridir bu ülkede. "jazz istanbul volume 2" hemen gidip alınası bir albümdür. dinleyiniz, dinletiniz.
nasıl berrak, nasıl huzur veren bir kadın sesi bu böyle anlamak mümkün değil. hani erkeklerin "kadın olsam bik bik bik olurdum", kadın olursam şuna verirdim, buna bilmemne yapardım" kalıbı vardır ya. ben bu kadının sesini ne zaman nerde duysam hep diyorum ki, "kadın olsam jülide özçelik gibi bi sesim olsun isterdim."
sesi zannımca mükemmel olan, türkülerimizi jazz düzenlemesi, altyapısıyla yeniden yorumlamış, özellikle yalan dünya yorumu dinlenilmesi gereken, sesi güzel kişilik.