şehir hataları vapuruna binmedik jülide
marmara'yı bir dikişte içmedik, üstümüze dökmedik
böbrek taşlarını yıldız yıldız düşürürken gece
birbirimizi bekledik sabahın kanatlarında
o kadar ilerlemişti ki uygarlık
o kadar ilerlemişti ki
bilgisayar ekranlarında batıp çıkan bir gemiye dönmüştü dünya
sana göre aşk
bir gece daha kalmaktı
yıkılmış bir evde deprem sonrası
basamakları kırıldıkça
daha yukarı
tırmanmaya çalıştığımız
ahşap bir merdivendi
duyguları saklama okulları açılıyordu dört bir yanda
sevmemenin bin bir yolu kursları
nefret tohumu ekme çalışmaları her köşede
yine de
yok sandığın bir duygu takip ediyordu seni gizlice
sana göre aşk
örtüsü alev almış
bir masanın üzerinde duran
bir bardak suydu jülide
bana göre
bir bardak suya dökülen okyanus
papatya tarlasına düşen yorgun kargaydı sence
bence kargaya takılan yepyeni bir kanat
kimse inandıramadı seni aşkın var olduğuna
beyaz kanatlarla uçan
bir karga gördüğün ana kadar
jülide
işte bu yüzden arkadaş kalmayı beceremiyoruz seninle.
j etonlarla telefon edildiğinden beri kulübelerde... ü züm yeşili gözlerin hep zihnimde... l ütfen bir şans daha ver bu garibe... i sterim seninle ölene dek olmayı heryerde... d ünyaları değişmem bir tek gülüşüne... e vet de kız artık eridim, bittim, reklam oldum herkese... **
latif kadın isimlerinden. bir de bu adı mümkün mertebe u okuyarak telaffuz edeceksin, biraz yumuşatabiliriz ama tam ü değil, jûlidee, juulîde, hallederiz kadir gibi, ama huullyaa!