bugün

Eskiden internet neyin olmadığı için yeni ufuklara yelken açan insanlar böyle diğer medeniyetleri falan gezenler arasından çıkardı. Şimdi elinin altında internet var, tonla kaynak var. Entelektüel fikirlerin falan yayılması çok daha kolay.
jön basrol oyuncusu, artist demektir.

jön türkler deyincede gunumuzdeki temsilcileri kivanc tatlitug, burak ozcivit,engin altan duzyatandir.
içlerinde kürt, türk, arnavut, çerkez, moğol, şeriatçı, bektaşi, ingiliz yanlısı, hristiyan, mason, tarikatçı gibi değişik unsurları barındıran bir oluşumdur. tek ortak yanları ii. abdulhamid düşmanı olmalarıdır.
ittihatçılar gibi alayı masondur

görsel
Ne jön ne de türktüler. Çoğu ihtiyar olmakla birlikte ve kelimenin tam manasıyla osmanlı idiler.
ülkenin ve devletin getirildiği boktan durum itibariyle, yenisinin kurulması elzem olan harekettir, ben onu bilir onu söylerim.
Dönemin bitik osmanlısında olması gerekli olan meşrutiyetçi ve muhalif hareket.

Kurucusu mustafa kemal atatürk ile birlikte ittihat ve terakki cemiyetinin öncüleridir. ilerleyen zamanlarda istibdatın yıkılmasında, kurtuluş savaşı'nın kazanılmasında ve cumhuriyetin ilanında büyük faydaları olmuştur.

görsel
(bkz: janpolat)
ilerleyen donemde mustafa kemalin de baskici ve otoriter tavirlarini fark edip aralarindan ayrildigi hatta cok ciddi gerilimler yasadigi grup.
Her türlü siyasi özgürlüğü savunan ancak daha sonra ittihat ve terakki partisi çatısı altında iktidara geldiklerinde muhalefet partilerini siyasi ve hukuki yönden kısıtlayan hatta tamamen engelleyen sopalı seçimler gerçekleştiren bazı muhalefet parti üyelerini astırtan anlayış. Tamamen osmanlıcılık maskesi altında hareket eden ancak pozitivizm den sosyal darvinizm den maddecilikten masonluktan ve devrim ateşlerinden beslenen bunları kendine öncü sayan içerdeki düşmandır. Kapı kilit tutmazdı tutmadıda. Çoğu sürgün edilmiş çoğu kaçmış kaçanlarında ermeni ingiliz vb kişiler tarafından öldürüldüğü kişilerdir.
Cumhuriyet halk partisi ve onun boş fikirlerinin filizlendiği ilk olgu ve oluşum.
nazilerin türkiye versiyonudur işte.
ingilizler, Jön Türkler’e “Bir süre Osmanlı Devleti’nin idaresini bize bırakın.” deselerdi, Jön Türkler bunu hemen kabul ederlerdi. O derece ulusal duygulardan yoksundular. Sizinle açık konuşuyorum, çünkü bu bir tarih meselesidir. Edebiyat açısından ben uzun süre bocaladım. Çünkü o zamanki edebiyat, Fransız edebiyatının bir kopyasıydı. Daha doğrusu bir kuklasıydı.
ben kendilerinin gerçekten türk olduklarına inanmamaktayım.
Günümüz versiyonu asla işçi partisi değildir.

Edit: Bir de jon turkler için "Türk milliyetçileri" falan denmiş de ayıp yahu!
günümüz versiyonu işçi partisi olan aydınlanma devriminin öncüleridir.
atatürk devrimi olmasaydı, birinci dünya savaşı yaşanmasaydı jön türkler gerçek bir demokrasiyi türk topraklarına getirebilirlerdi. yeni jön türklere ihtiyacımız vardır.
Fesatçılık, fırsatçılık ve komitacılığın öncüleridir. Dağa çıkan veya Avrupa’ya kaçandır. Masonlar ve Dönmelerle el ele verip Devlet aleyhine çalışandır. Siyonizm karşıtı ve milli kafalı Sultan Abdülhamid’e komplo hazırlayanlardır. Hürriyet hürriyet diye diye hürriyeti ve Cumhuriyeti çamurlaştırıp, canını okuyanlardır. Mason dönmelere fırsat doğsun diye Harbiye Nazırı Nazım Paşa'ya Babıalide suikast yapılmasıdır. Balkan harbini ve Rumeli-i Şahaneyi kaybedip Osmanlının yıkılışını hazırlamaktır. Jön Türk Tahsin Paşanın Selanik'i, emrindeki 20 bine yakın askere rağmen savunmayıp ordusunu ve silahlarını Yunana vererek teslim olmasıdır... Birinci dünya savaşını kaybedip, devleti dağıtmaktır. islam dininin terakkiye mani olduğunu iddia edip soysuzlaşanlardır.
atatürk'ün fikirlerinden etkilendiği aydınlardır.
genç aydınladır.
(bkz: büyük insanlar)
son zamanlarda insana nerede o eski jön türkler diye söyletir oldu. ama herşey bir evredir diyoruz.
yeni türk anlamına gelir.
osmanlı'nın balkanlardan atılmasına sebebiyet veren balkan harbinin başlamasına ön ayak olan zümre. balkanlarda ki iki hıristiyan mezhep olan ortodoks ve katolikler birbirleri ile çatışır durumdalardı. ve bu durumda kendi kendileriyle çatışırken osmanlıya bulaşmıyorlardı. hatta abdülhamit han ortodoks mahallelerinde bir gecede prafabrikten katolik kiliseleleri kurdurmuş ve bu kiliselere papazlar atamıştır.

amaç mezhepsel çatışmalar devam etsin balkan halkı osmanlıya karşı tavır sergilemesin.
fakat bizim zeki arkadaşlarımız jön türkler gidip bu sorunu çözmüşlerdir ve böylece balkan halkı kafasını kaldırmıştır ve gerçek düşmanını görmüştür "müslüman türkler." zaten o olaydan sonra balkan savaşı başlamıştır. balkan savaşının başlaması ile trablusgarp savaşından çekilmek zorunda kalan osmanlı 12 adayıyı ve trablusgarpı italyanlara vermek zorunda kalmıştır.
ittihat terakki'nin öncülü olarak kabul etmek hem ittihatçı kadrolara aslında sahip olamadıkları bir kalite atfetmek hem de osmanlıcı olan ideolojilerini millici ittihatçılarınkiyle karıştırıp yanlış sonuçlara gitmek olur.

çok basit haliyle genç türkler tüm osmanlı uyruklu milletleri kucaklayarak birleşik bir osmanlı ülküsü ve osmanlı vatandaşlığı bilinci yaratmak istemişlerdir. ittihatçılar ise millici'dir milli'den anladıkları ise din temelli bir kavramdır. hatta üstüne basa basa söylemek gerekirse islamcılıkta abdülhamid'i bile geride bırakmışlardır. sultan abdülhamid han'ın çok iyi geçindiği dürziler, nasturiler, hristiyan araplar, ermeniler gibi osmanlı milletleriyle iktidara gelir gelmez çatışmaya girmişlerdir.

ayrıca genç türkler merkezi osmanlı otoritesinin ve/veya aristokrasisinin mensuplarıyken ittihat ve terakki kadroları'nın ezici çoğunluğu taşralı memurların veya eşrafın çocuklarıdır. kapalı, kozmopolit olmayan yörelerden gelenleri boldur. bu yüzden azınlık politikaları oldukça anlayışsız, gaddar ve kıyıcıdır.

"her mahallede bir milyoner" sloganı sanıldığı gibi bayar ve menderes'e ait değildir (onlar da eski ittihatçılardı aslına bakarsanız). bu sloganı ilk kez ittihat ve terakki kadroları kullanmıştı. amaçları gayrımüslim azınlıkların elinde bulunan üretim araçlarını ve ticareti müslümanlara açmaktı fakat bunu destek, teşvik ve/veya mesleki eğitimle değil zoralıma dayalı millileştirmelerle yaptıkları için gene kendi vatandaşları olan gayrımüslim ahalide büyük memnuniyetsizlik yarattılar. 1. dünya savaşı sonrası gelen işgalcilerin azılıklarca kurtarıcı gibi karşılanmasının en büyük sebebi budur. ayrıca gülhane bildirisi'nin serbest bıraktığı (o zamana kadar gayrımüslimlerin padişah iradesi olmadan yeni ibadethane açması, hatta tamirat yapması yasaktı. sonrasında izin yetkisi padişahtan evkaf nezaretine devredildi) iktidara geldiklerinde yeni ibadethane açma işini ittihatçılar fiilen imkansız kılıp, hatta şehirlerdeki bazı bakımsız ama arazisi para edenleri irtikap ettikleri için de azınlıkların gözünde düşman haline gelmişlerdi. benzer bir politika okullar ve azınlıkların eğitimi için de geçerliydi ittihatçılar azınlık okullarına (yabancı büyük devletlerin himayesinde olanlar hariç) düşmanca davranıyor, vakıf mallarına el koyuyordu. yani özetle müslümanlık temelli bir millicilik politikası ile gene osmanlı kimliği taşıyan milyonlarca insanı hiçe sayıp, hatta düşman görüp ülkesinden soğuttular.

bunlar olurken ittihat terakki kadrolarında da çözülmeler başladı özgürlük, kardeşlik ve eşitlik ilkesiyle iktidara gelen ittihat terakki'den dr. nazım ya da mustafa kemal gibi isimler düşünsel olarak koptular. bu arada kazım karabekir gibi ittihatçılıkla uzak yakın ilgisi olmayacak adamların bu cemiyetle beraber adının anılması da (daha gevşek de olsa) faşist parti ya da nazi partisi örgütlenmesinde olduğu gibi en alakasız kurumların başına geçmek için dahi ittihat ve terakkici olmak zorunluluğu yüzündendir.

ittihat terakkici olarak (kolayına kaçılmış bir tanımdır) değerlendirilen cumhuriyetin ilk kadrolarının çoğu fikren ittihat terakkiye uzak ancak bir şekilde içinde yer almış insanlardan oluşur. terakki'nin islamcı duruşuna karşı cumhuriyet pozitivist ve modernisttir bu bile farklı olarak değerlendirmek için yeterlidir. ancak tabii ki etkileri olmuştur. istiklal savaşı sırasında gayrımüslimler kadar hatta daha fazla sorun çıkaran kürt azınlık, müslüman olduğu için herhangi bir tedbir ve/veya tenkil (topluca yurtdışına sürgünlerden bahsediyoruz) görmemişken. yüzbinlerce gayrımüslim sürülmüş veya kaçmak zorunda bırakılmıştır.

buna mukabil eğer genç türkler başlangıç noktasındaki fikirlerle ilerleyebilseydi hatta abdülhamid han'ın inadı kırılıp uzlaşabilselerdi bugün osmanlı vatandaşı olarak yaşıyor olabilirdik...