prime barça’yı perişan ederek elemiş, o durdurulamaz takımı 2 maçta şaşkına çevirmiştir. Öyle ki, 2 maçta barça’nın oyun kontrolünü ele alıp istediğini yapabildiği toplam 10-15 dakika yoktur. Ribery’sinden roben’ine kadar sahada adım adım barçayı preslemiş, barça’dan geriye kalanları ise kanat akınlarında ve ortalarda fizik üstünlüğü ile küçük düşürmüştür. Pep guardiola’nın hiçbir çözüm üretemediği 2 maç olarak tarihe geçmiştir.
Sonraki yıl barça intikam alırken bayern’in başında pep vardır.
(d. 9 Mayıs 1945, Mönchengladbach), Alman eski millî futbolcu, teknik direktör.
Döneminin en iyi golcülerinden biridir. Bundesliga'da attığı 220 golle en golcü 3. futbolcu konumundadır. Teknik direktörlük hayatı da futbolculuğu gibi başarılarla doludur.
Lan olm gerets, lucescu ile ilgilenceğinize bunu alın gs'nin başına. Valla adam kalitenin dibi. Holiganizm gözleri kör etmiş.
Edit: sonra diyorlar efenim, kırıcısın, tahrik edicsin.
Ulee sizin benim taraftarı olduğum takıma gösterdiğiniz nezaket ve fair play, benim rakip takımlara ve taraftarı olan arkadaşlarıma gösterdiğim nezaketin yanına yaklaşamaz. Ha karşımda holiganı vardır, mal mal konuşuyorsa, lafına laf yetiştiririm kimse kusura kalmasın.
kendisiyle yapılacak transfer görüşmesi şu şekilde cereyan edecektir, ona göre karar verin gelir mi gelmez mi?
jh: arkadaşım, ben anlatamadım galiba, emekli oldum ben, yetti gari topun peşinde bissürü adama sen sağda oyna sen topa vur demek, torunlarla oynuycam, bavyera nın kırsalında kayınço nun çiftliği var, domates yetiştircem, horozla tavuk bile aldım.
gs: ama biz sizi takımın başında görmek istiyoruz.
jh: güzel kardeşim, takım çalıştırmak istesem, barcelona nın teklifini kabul ederdim, allahaşkına adam bana messi yi veriyor, sen aydın yılmaz ı veriyorsun. birinin bi hamle sonra ne yapacağını sadece kendisi biliyor, öbüründe kendisi bile bilmiyor. koca barcelona bu, kurumsallığı filan.
gs: ama biz de kurumsallık konusunda atılım yaptık, telefonda da belirttiğimiz gibi, barcelona dan bile daha kurumsalız.
jh: sırf onu merak ettiğimden geldim zaten buraya. ben bilirim türkleri, kurumsallık filan olmaz buralarda, hep tek adam dönemidir.
gs: biz de onu aştık, müsaade edin onu anlatalım.
jh: buyrun anlatın, hem ayrıca fatih terim neden ayrıldı sizden? gayet iyi bir futbol adamıdır kendisi.
gs: o ayrılmadı, biz işine son verdik.
jh: hmmm, 9 maç ceza aldı diye değil mi? işte bakın, ben bunları kaldıramam.
gs: ne alakası var? biz bünyemizde çalışan teknik sorumlumuzun arkasında dururuz kurum olarak, toplandık ve aslında haksız bir ceza olduğuna kanaat getirdik, kurumumuza yapılan haksızlığa karşı tepki gösteren bir üyemizi yalnız bırakacak değildik tabi ki, arkasında durduk. aslolan kurmumuzdur.
jh: ooo, güzel bir gelişme, bunu duyduğuma şaşırdım açıkçası. sanırım yanılmışım.
gs: e tabi bizi henüz tanımadınız
jh: o halde hem milli takımı hem de galatasaray'ı çalıştırdığı için gönderdiniz. aynı şey benim de başıma gelirse?
gs: yanılıyorsunuz, hiç alakası yok, ülkemizin milli takımı çok zor bir dönemden geçiyor, ve bu durumda fatih terim en uygun adaydı. federasyon da bizden bir talepte bulundu, kurumsallık gereği, geçmişte olan tatsızlıkları bir kenara bıraktık, sonuçta ülkemiz de bir kurum, ve şahsi problemlerin etkilememesi gerek, seve seve izin verdik.
jh: duyduklarıma inanamıyorum, bu kadarını avrupa nın pek çok büyük takımında bile görmedim.
gs: dediğimiz gibi, burası galatasaray
jh: o halde real madrid'e 6-1 yenildi diye kovdunuz hocayı, işte bakın skora endeksli kararlar hiç hoşuma gitmez, burdan dolayı puanınız kırık
gs: ne alakası var canım? sadece bir maçın skorudur, bazen çok iyi planlar yaparsınız ve sahaya yansımaz, ayrıca her maçta çok çok başarılı olacak diye birşey yok, bazen hatalar da olacak, kurumsal bir firmanın önceliği hataları cezalandırmak değil, zararı en aza indirgemektir.
jh: açıkça söyleyeyim, ben böyle düşünmemiştim, sanırım biraz yumuşamaya başladım, değişik bir deneyim olabilir türkiye benim için. önerdiğiniz sözleşmeyi bir görelim, sonra bir düşünürüz.
gs: hay hay, arkadaşlarımız hazırladılar zaten, haber vereyim getirsinler.
jh: peki, çok merak ediyorum, fatih terim ne yaptı da kovdunuz? çok çok büyük bir kabahat işledi sanırım.
gs: ya bizim başkanın telefonunu açmamış, sms e de cevap vermemiş, topladı bizi, kovuyorum dedi, kovduk. antremandan çıkıp da televizyondan kovulduğunu öğrenince suratını görecektin lavuğun, biz koppp yerlerde, afadsfsadfasd
unal aysal boyle apar topar fatih terimi sutladiysa yerine cok saglam birini bulmus olmali ki bu adamdan daha saglami yok. buyuk ihtimalle takimin basina gecer bu sezon.