el kadar robotların amerikan güreşi yaptığı çizgi film. bu dizinin bağlayıcı yanı robotu laptoptan yöneten çocukla robotun kurduğu ilişkinin derinliğidir. çocuk robotumun kafası kırıldı devreleri yandı diye bakmazdı insan muamelesi yapardı robota. çok duygusal bir çizgi filmdi anlıycağınız hele birde bir bileklik yapmıştı ki çocuk robot ne acı çekerse hissedebiliyordu. çizgi filmin sıkıntısı ise ana karakter olan robotun hiç silahı yoktu her bölümde el ense çekip, uçan tekme atıyordu insan bir iki lazer güç ünitesi, ışın kalkanı, proton kılıcı falan koyar alete...
son zamanlara doğru o çocuk artık laptopu falan atmış beyni ile yönetmeye başlamıştı jumaruyu. fenafillaha ermişti nihayetinde. hele o robotu ölünce toprağa gömüşü yok muydu. ailecek ağladıydık.
jumarunun öldüğü bölümde*** hepimizi hüsrana sürükleyen, zaman ilerledikçe iyice güzelleşen, el kadar bebeyken izlediğimizde "oha adamlar ne güzel çiziyorlar dediğimiz", şimdi gördüğümüzde "hasstir lan bu muymuş güzel" dediğimiz, sonra oturup düşününce "olum önemli olan dış güzellik değil iç güzelliğidir hatta rus güzelliğidir yani iş güzelliğidir" dediğimiz yegane 37 bölümlük anime.
iyi yazar.
(#17918453) bu entry ile sözlükteki ergen akp'lilerin içine düştüğü s&P'nin yunanistan'a torpil yaptığı şizofrenisine gereken cevabı vermiştir.