22 yaşındayım ve bu yaşıma kadar bir çok fantastik film izledim. ancak beni en çok etkileyeninin jumanji olduğu tartışılmaz. robin williams'ı sonradan tanıdım ve sonra jumanji'yi bir kaç defa daha izledim.
büyüyünce izlenildiğinde çocukken yarattığı etkinin aynısını bulamadığınızda, apaçiler gibi ''keşke hep çocuk kalsaydıkta...'' gibi isyanlar etmenizin sebebi olan film. bildiğin yaşardım onu izlerken çocukluğumda. sanki ormanda ben vardım anasını satayım.
Çocukluğumun en sevdiğim filmlerindendi. Her ne kadar bilim kurgudan hazzetmesem de tüm absürdlüğüne rağmen beni ekran başına çekebilmiştir.
Hazır her filmin 3dlisi yapılıp piyasaya sürülüyor. Bari jumanji'yi de 3dli yapsalar da izlesek. Evin tavanında birden bire beliren örümcekler, etrafı yıkıp döken ceylanlar, antiloplar, gergedanlar, evin içerisinde oluşan sel sonucu ortaya çıkan timsahlar... 3d sinemalara oldukça gidebilecek bir film aslında jumanji.
En sevdiğim filmdir.
O avcı çok iyidi ya hele filler falan. Gözümü kırpmadan izlerdim, gerçi yine yayınlansa aynı o saf gülümsememle izlerim.
Bu filmden sonra ben de oyun almıştım. sonra niye bundan hayvanlar çıkmıyor diye baya üzülmüştüm.
çocukken aklımda kalan en sevdiğim filmdi. zaten zırt bırt da yayınlanırdı.
sahnelerin geneli aklımda ama şu anki fobimin kaynağı o olabilir. yine de bir sempatim var. özlüyorum resmen. yeraltı canavarı da aynı dönem filmlerden bir diğeri.
edit: daha geçen ay sonu yayınlanmış.
insan olan insan yayınlandı diye haber verir. ne kadar da özlemiştim halbuki. *
sanırım 90'ların sonlarına doğru yayınlanan, o dönem çocuklarının çoğunun izlemiş olduğu, dönemine göre başarılı da olmuş bir filmdir. güzeldir, değişiktir.
bugün hayatına son veren, "Nerdeyse bütün akıllı kalpler, intihar edipsiktir çekmiş yeryüzüne" mısralarının direkt olarak uygulayanı olmuş olan robin williams'ın anısına bir kez daha izlenilmiş olan filmdir.