**kendimize işkence etmek için kullanmak isteyeceğimiz bir şey hep bulunur sanırım. hipodromda başkalarının hislerini paylaşırsın; o ümitsiz karanlığı, pes edip vazgeçmenin kolaylığını. bahisçilerin dünyası gerçek dünyanın makul ölçülere indirgenmiş şeklidir; hayatın ölümle sürtüşmesi ve kaybetmesidir. sonuçta kimse kazanmaz. geciktirmektir tek isteğimiz, o göz kamaştırıcı ışıktan gözlerimizi bir an için kaçırmak. mizah gerek bize, kahkaha gerek. eskiden daha çok gülerdim, herşeyi daha çok yapardım. yazmak hariç. artık yazıyorum, yazıyorum ve yazıyorum.
juju senin billur gecmeden okuyacağını bilsem cok daha fazla yazarım ama geçeceksin, zaman da geçecek geriye bir herze entry kalacak, ve altı saat boyunca öpüşmekten tutulmuş boyunlar. içmek, tembellik, sevişmek... kısacası yaşamak. içine çok fazla katkı almadan mümkün olduğunca sek içmek yaşamı.
işte bu juju'dur.
kendisini bowling de yenemeyeceğime inanan sevgili yazar arkadaşım. ancak, son oyunda hezimetime uğramıştır ve tek çareyi tebrik etmekte bulmuştur.*
bir de, 300 üncü entry mi hediye ediyorum yazarı.
edit: fred çakmaştaş a benzediğimi düşünen yazar. asılsızdır efendim. yenildiği için bunu demektedir.*
Sihirli bir cisim, tılsım veya fetiş diye açıklanabilecek genel anlamda afrika büyüsüne verilen isimdir. Genellikle Batı Afrika'da yaygındır ve eğer bir bebek ateşlenirse o bebek juju büyücüsüne götürülür. Büyücü o bebeğin vücudunu özel bir bıçakla özel şekiller yaparak keser. izler o kadar derindir ki hayat boyunca taşınır.