jude

entry14 galeri2 video1
    1.
  1. Almanca'da yahudi demektir.Aynı zamanda Thomas Hardy'in romanından uyarlanmış bir Michael Winterbottom filmidir.
    1 ...
  2. 2.
  3. kate winslet ve Christopher Ecclestonın başrollerini paylaştığı bir Michael Winterbottom filmidir
    1 ...
  4. 3.
  5. toplumsal yargıların büyük aşkların önünde nasıl bir engel teşkil ettiğini gösteren , duygusal , hayal kırıklığı temalı film. jude the obscure romanından uyarlanmıştır.
    1 ...
  6. 4.
  7. diğer bütün filmleri gibi, harika bir winterbottom filmi.
    1 ...
  8. 5.
  9. 6.
  10. akraba evliliğinin yasak olduğu bir dönemde kuzenine aşık olan ve ondan çocuk yapan bir kadının inancındaki kırılma ve tanrı ile çatışmasını anlatan aşk-din çatışmasını tüyler ürpetici bir dramatürji ile irdeleyen 1996 yapımı film.
    1 ...
  11. 7.
  12. 8.
  13. soyadı "law" olanı pek bi hoş pek bi aşmıştır.*
    (bkz: jude law)
    1 ...
  14. 9.
  15. her karesinde hüzün barındıran, filmin başından itibaren o hüzünlü havayı gitgide arttıran sonunda ise sizi en uç noktaya ulaştırıp bir anda çok yüksekten düşüyormuşçasına şok etkisi yapabilen toplumsal değerlerin katılığı temasıyla harmanlanmış muhteşem film. *
    2 ...
  16. 10.
  17. 11.
  18. thomas hardy'nın jude the obscure kitabından sinemaya uyarlanmış; 1996 yapımı Michael Winterbottom filmi. Jude'un; dogmalara ve toplumun tüm dayatmalarına körü körüne inanmayıp, onları sorgulamayı, yaşamayı, aşkı, öğrendiği sue'nun aksine; sessiz, sakin, idealist jude'dan; tüm çektiklerine rağmen kendine ihanet etmeden, kendi olmayı haykıran anarşist jude'a ilham verici dönüşüm hikayesi. jude kendi olmayı her şeye rağmen başarırken; sue malesef din ve toplumun dayatmalarına büyük kaybının yol açtığı ruhsal kriz nedeniyle boyun eğmekte; kendine, aşkına ve jude'a en büyük ihaneti yaparak kendini cezalandırmakta...

    roman yazıldığı dönemde sert eleştirilere maruz kalmış; çağının çok ötesinde bir anlayış ve duyarlılığa sahip olduğu aşikar. jude'un dediği gibi;
    --spoiler--
    dünya değişene kadar taşınacağız...
    --spoiler--

    dünya hala çok da değişmiş değil malesef...

    filmin sonlarındaki kilise sahnesindeki ve veda bölümündeki diyaloglar çok vurucu:

    --spoiler--
    sue: ne istiyorsun benden?
    jude: eve dönmeni.
    sue: ne kadar kötü olduğumu bilmiyorsun.
    jude: evet biliyorum. inancından nefret ettiriyorsun. tanrı ya da her neyse hiçbir şey seni bu kadar küçültemez.
    sue:acı çekmeyi hak ettim.
    jude:hak etmedin. bir kadın kendini böyle küçültmeyi hak edemez.
    --spoiler--

    --spoiler--
    sue: gitsem iyi olacak.
    jude: seni takip edicem.
    sue: hayır.
    jude: denemekten hiç vazgeçmiycem. sana söz verdim.
    sue:jude.
    jude:beni seviyor musun? beni hala seviyor musun? istediğin buysa bir daha gelmiycem ama bilmek zorundayım.
    sue: bunu zaten biliyorsun.
    --spoiler--

    finalde; jude sue'nun kayıplarının acısı nedeniyle saplandığı, cezalandırılmayı hak ettiğini tüm hücreleriyle hisseden sefil ruh haline ve tüm dünya'ya asıl gerçeği haykırır;
    --spoiler--
    bu dünyada evli iki kişi varsa o da ikimiziz!..
    .--spoiler--

    seyirci de jude'A ses verir;

    ''bu dünyada aşık biri varsa o da sensin jude!..''

    1 ...
  19. 12.
  20. 13.
  21. Jude law da yahudi hukuku mu demek oluyor o zaman? *
    1 ...
  22. 14.
© 2025 uludağ sözlük