türkiye' de magnum satışlarında rekor kırılmasını sağlayacak kişidir. zira sanıldığının aksine piyasanın kaymağını algida firması değil haydar dümen yiyecektir. olaylar aynen şöyle gelişir;
tükürük bezlerinin en büyük düşmanı, salya akıtan Josh Holloway, birçok kadının kirli** rüyalarını süslemektedir. hal böyle olunca, sawyer' ı gelen, soluğu magnumlu gecelerde alacaktır. lakin çikolatanın salgılattığı serotonin elbette sendromlu bayanların bünyesinde sinek ısırığı etkisinde olacaktır. ondan sonra ver elini haydar amcanın köşesi.
" sayın haydar dümen;
günlerdir 3 öğün magnum yiyorum ama tatmin olamıyorum. oysa bu Josh Holloway reklamlarda herkesi datmin edecek gibiydi...
maaşımın hepsini algida'ya yatırdım, artık param da yok, dışarı çıkıp sosyalleşemiyorum. zaten duba gibi oldum. acaba çubuklarla birşey mi yapılması lazım? ben o kısmı anlayamadım...
geçen soffy e sordum; yakışıklı falan değil dedi. ben de inandım amk. ama şimdi okudum da tüm yazılanları *kıskandım şerefsizm evet adam yakışıklı boy var pos var allah vermiş hatta baya sempatik ve alçakgönüllü. ulan bari biraz ukala olsa bok atıcam götü kalkık ibne falan diye ama o yolu da kapadı bu akşam. ya neyse lan ben bişi demiyorum diyecek söz bırakmadı son of a bitch bu akşam bize. *
not: bu arada biz bu kadar bi hatun hakkında ağzımızın suları akarak yorum yapsak kız milleti, abazalığımızdan girer kroluğumuzdan çıkardı ya neyse...
yakışıklı mı, değil mi bilmem, orasıyla da çok ilgilenmem (zaten düne kadar kim olduğunu bile bilmiyordum dürüst olmak gerekirse. cahilliğime verin). ancak bu adamda dikkatimi çeken şey, kadınlarca bu kadar "yakışıklı" bulunup, üstüne üstlük, para, şöhret, kısaca bir kadını cezbedebilecek her şeye sahip olup, yine de bu sınırsız şartlar altında eşine sadık kalabilmesidir. "kalabilmesidir", zira kendisi herhangi bir yakışıklı değildir. ünlüdür, başarılıdır, peşinden kadınların da koştuğu pekala varsayılabilir (sözlükteki hal ve hareketler de bu iddiayı doğrular nitelikte). yani tabir-i caizse her şey elinin altındadır. ama bu adam karısından başka kimseye pas vermiyor, ondan başka kimseyi gözü görmüyor, "sadakat"ini koruyabiliyorsa, yakışıklı oluşu falan fasa fisodur o noktada. asıl sadakati gerçekten takdire değer şeydir.
eşini gerçekten müthiş bir sevgi ve aşkla bağlı demek ki, vay be. bu da bu zamanda, dünyaca ünlü, sevilen, beğenilen insanlarda çok çok nadir bulunan bir şey.*
şaşırıyor insan ister istemez, böyle insanlar kaldı mı hala? diyor. başkası olsa çoktan g*tü kalkar, hemen karısını boşar, o mankenden bu mankene koşardı. bunun karısı da öyle ahım şahım bir şey değilmiş hem de, sokaktaki herhangi bir kadın tipinde. iki defa takdir ettim seni josh.
adaletin bu mu lan dunya dedirten heriftir. ayrica yaradilis esnasinda sahsimdan esirgenen malzeme, emek ve islem suresinin nerelerde kullanildiginin canli kanitlarindan bir tanesidir. son olarak; insallah yakinda escinsel oldugunu aciklar da bizlerin de* ruhu huzur bulur.
edit: karisi varmis herifin*, neyse o da iyi, amorti de denebilir.
beyaz show'da izledikten sonra gerçekten takdir ettiğim; aynı zamanda ağırbaşlı ve nüktedan, karizmatik ve alçak gönüllü oldunabileceğini cümle aleme kanıtlayan kişi.
iki adım atıp kırk caka satan, şımarık pop starlara, aktörlere tokat gibi oldu bence adamın tavrı...
yumurtaya can veren rabbim neler yaratıyor dedirten şahıstır.
o erkekse çevremizdekiler nedir diye düşündürür.
ıssız adaya düşüldüğünde yanında isteyeceğin kişidir.
taşşştır hatta kayadır...
aşkın varlığının ispatıdır. şimdi ona olan aşkımdan dem vurmak hissiyat-ı şahanemi avam kılacağından.. ne diyorum ben ya.. neyse.. sadede geliyorum;
efenim göz var nizam var bi josh'a bakıyorum -doyamıyorum bak bak, tekrar bakıyorum- sonra ister istemez yessica'ya* bakıyorum içime sindiremiyorum. iki insan bu kadar mı yakışmaz kardeşim diyorum evvel. sonra bi bakıyorum herifçioğlu konuşurken my wife dedi miydi gözlerinin içi gülüyor, bi tuhaf oluyorum. hoş tokat gibi çarpıyor sonra platonik aşkımın kendi karısına olan aşkıyla yüzleştiğimin farkına varışım.
adam 9 yılını vermiş bu aşka. ne şöhret, ne para pul.. eminim ki envai çeşidinden taş hatun da varını yoğunu önüne sermiştir amma yok paşam yessica diyor başka bir şey demiyor.
eğri oturup doğru konuşalım; aşkın fiziksel yönüne feci halde darbe indirmiş oldu bu vaziyet bizim açımızdan.
kamera karşısında öptüğü her kadın yüzünden sevgili eşine açık çek vermesinden ve o kadınla evlenebilmek için aylarca dil dökmüş olmasından bahsetmeye içim el vermediği için böyle çalakalem kapatıyorum konuyu.
ha kendi adıma ne anlamış oldum: allah muhafaza bu adam gibi bir eşim olsa ya ikinci auschwitz kampını kurar galakside ne kadar kadın, gay ve dahi potansiyel gay varsa yakarım ya da önce kendimi sonra eşimi vururum. neme lazım.
edit: bi de güzellik yapıp fotoğrafla anlatmak istiyorum durumun vehametini.
