Sözlüğün gelmiş geçmiş en delikanlı moderatörü ister kabul edin ister etmeyin. Ne rs ne la gibi ne mutlu türküm dedirtmeyi çalıştı. ne salça gibi kin gittiği adamlarla uğraşmaya kalktı . adam gibi adamdır anlayacağınız. Şimdi değimlidir. evet hala adam gibi adamdır. Bir farkla bizi bırakıp gitmiş delikanlıdır. Ha şu sözlükte kim dönsün derseler sanırım ilk başa koyacağım kişi olurdu. Delikanlı ve mert idi kıçı başı oynayan moderatörlere ders niteliğin idi kısacası.
gittiklerine üzülmeyecegim, gidebildikleri yere kadargitmelerine sevinecegim ama asla toplumla hem hal olmaması gereken 3 k dan en az, sadece sözlük çapında ünlü olan k dır kendisi, bu meshur k lar,
şahin k,
(bkz: ali k), (anchorman dır kendisi)
nihayetinde tabi ki josef k.
eski moderator ve yazar, gonullerin raki masasi ekurisi. $imdi burada tanimam etmem diye bakiniz vermem gerekiyordu ama epik ve etik olarak yaki$ik almaz diye du$unuyorum.
onun yerine ba$ka bir bkz vereyim de entirim $enlensin:
(bkz: olsa da yesek)
moderatörken fake hesap almış insan evladı. büyük ihtimalle kendisine çok yakın 3 5 kişiyi varlığından haberdar eylediği başka bir hesapla bu sözlükte hala yazıyor. aynı zamanda 6000 entrymi armağan ettiğim.
ama bir nazgul'luğu da var söylemesi ayıp. "neither living nor dead" ayağı... sanal internetle gerçek bildirgeçlik arasında kendine has bir denge sağlamış, endişelerden uzak kalmış, genç ve rahat bir dimağ.
Bu adam sabah en nemrut anımı bastırmak için içtiğim acı türk kahvesinin yanındaki lokum gibi. ayılamadığım, ayılmaktan çok uzak olduğum sabah saatlerinde bile telefon/msn vasıtasıyla yüksek desibelli kahkahalarımın sebebi.
bıraktım dedikten sonra insanların ulaşmaya çalışıp ulaşamadığı an, benimle sakızlı markiz ve kahve eşliğinde " 7 yaşındayken... " cümleleri ile taşaklı muhabbet yapan adam. ve o gün anladım ki bu adam ve bilinen josef k uçurumlar arasında farklı insanlardı. aslında o bana oyuncakbulut' un askere gitmeden önce verdiği garantiydi. tabii " ben burdayım, gerçekten güzel olacak " dediği günün ertesi günü defolup gitmesinin acısını çıkarmadım hala.
öyle böyle bu kişi bana uludağ sözlük' ün verdiği 2-3 güzel şeyden biridir. öyle az ki bunlar, o yüzden benim için özeldir.
şimdi de iş hayatına atılmadan önceki son tatilim kendisi. canımız, ciğerimiz, biricik askerimiz, peynir kokulu ayaklı oyuncakbulut' umuzun gelmesi ile belki de aylardır planladığımız şeylere kavuşacağız. işte o gün, uludağ sözlük' e girdiğim için mutlu olabileceğim bir nedenim olacak.
siz, bi bok bilmeden konuşanlar... eylül sonu kulaklarınıza genel bakım yaptırın. çünkü o çınlamalar tecavüzün kaçınılmaz çığlıkları olacaklar. her gecenin ardından güneş doğar ve arkadan konuşulanlar gün yüzüne çıkar. entrika ve yalanlar öyle zayıftır ki fazlaca saklanamazlar. gerçi bilinenler de, paylaşılanlar da kafi bazılarının ne bok olduğunu anlamaya...
ve şimdi o, uzaktan bakarak kahkahalar atan o, şimdi gerçek tarafta. sanallıktan çok uzakta gerçek mutlulukla...
ama bıraktıklarına bakıyorum da görünmüyorlar. öyle gerilemiş ki gözden kaybolmak üzereler. el sallıyorum, dibe batmaları dileğimle...
saymadım ama en fazla özel mesajı bana atmış olsa gerek. isteyen varsa sayalım karşılaştıralım. buralar sensiz çekilmiyor be josef. sensiz entry gammazlayasım gelmiyor, ayarlara karşılık veresim gelmiyor... sözlük artık sadece bir alışkanlık benim için. bunu sen yaptın bana.
özel mesajlardan gecmişte yaptiğimiz konusmalara baktim bugun . efkarlandim yine sözlük. oysa ne mesajlardi onlar öyle . gece 12 olur , herkez uyur biz mesajlasmaya baslardir. ayyy bana bişeyler oluyor tahsinn kendimi kötü hissediyorum .ne yazik !
pre-diet evresinde önümdeki son rafaello' yu alsa kızmayacağım adamdır. ( ki buna cesaret edemez ) ayrıca dublex evlerde keyif çatan süper, harika adam. ve tabii beni kızdırırsa mevzu bahis kuyruk kısmını sökerek tekrar başka platformlara monte edeceğimdir. ah bir de orhan gürses'i bilse, düğün baştacım olacak lakin bu kadar kusur babamın oğlunda da olur.
sanırım fazlaca bekledim kendisi hakkında kelam etmek için.
iyi oldu dediler,
neden yaptın dediler,
arkasından konuşup sustular,
gidince değerini anladılar,
ya da umurlarında bile olmadı...
şunun yüzünden gitti ya da
bunun yüzünden gitti...
belki haklıydı kendince belki biraz fevriydi
belki çok yorgun düşmüştü belki de zamanı gelmişti
kim bilir...
belki daha iyisini hak etmişti belki de gitmesi onun için daha iyi oldu, bilmiyorum. çok da önemli değil zaten sonuçta bir sözlük, bir internet sitesi. hatta ona da söylediğim gibi; onun gibi biri için önemsiz bir detay burası. bir vakit öldürgeci ki kanımca vakti çok değerli, kaynatacak kadar boşa harcamamalı. keşke hiç girmeseydi moderasyona diyorum. gerçi mod olmadan öncesini bilmem ama sözlükte söyleyecek şeyleri vardı bence. hatta sanırım kimsenin söyleyemeceği şeylerdi. müzik bilgisi ile çok farklı bir yerde olurdu. sadece müzik de değil okuyan insanın eksikliği her daim hissediliyor. dışardan bakmak ne kadar kolay geliyor. taraflıydın, bilinçsiz sildin, hatalısın... bir mod asla ve asla herkes tarafından sevilemez zaten.( elbette ki k.cımdan sallamıyorum, tecrübeyle sabit! ) herkes bir kulp bulur işini iyi yapsa da... ama ben onun modluğuna değinmeyeceğim. zaten istatistik bölümü bizi yeterince aydınlatıyor.
çok artist * falan ama iyi bir insan. ne zaman canınız sıkılsa ve mesaj atsanız ne kadar işi olursa olsun cevaplar. sıkıntınıza ortak olur. ha kendi sıkıntıları dersen kafasına balyoz yemeden akıllanmaz bu adam. neyse ki devreye giriyorum ve akşamdan meşe odunu ıslatıp sabahına kafasına okkalı bir atış yapıyorum. garip bir güven verme yeteneği var. hatta kendisinin de bildiği üzere! bazı densizlerin verdiği tecrübeyi yıkabilecek kadar sağlam bir güven verme yeteneği... düşünüyorum da ne için konuştuk, kimin sayesinde konuştuk ve şimdi ne konuşmaktayız... garip ama hayat tesadüflerle dolu.
duyduğum kadarıyla şu aralar adada yaşıyormuş. eh hak etti bu tatili. fıstık gibi hatunlar da varmış ki tahminimce sarışın olanı beğendi. yeni hayatının stressiz, daha eğlenceli, daha yaşanılır ve en çok da daha gerçekçi olacağına eminim. biraz gayret... [ sarışın olan diyorum, tam senlik ]
bu adam hakkında söylenecek ama söylenmemesi gereken çok şey var. tek bildiğim kendisinin sanıldığından çok daha değerli olduğudur. umarım kendisi de birgün fark eder. [ ben parmaklarını kırmadan! ]
Wie man wird, was man ist. bu da son zamanlardaki felsefik laflarına kapak olsun. ehe mehe.
yazı gibi geç gelen bir doğum günü kutlaması olsun. süper adama;
bırak bütün insanlar seni tanısın; ama hiç kimse seni tam olarak tanımasın. insanlar sığ yerini gördükleri dereyi kolay geçerler.
mutlu, gerçek, sağlam, dolu dolu, başarılı!!!, gerçek dostlu bir yıl diliyorum. dokunabildiğin gerçektir ve karşında olan, duyabildiğin, gözlerinin içine bakan kişinin söyledikleri gerçekçidir. gerisi yalan dünya...
varligi ile bosluk dolduran degil, yoklugu ile bosluk olusturan kisi olmak!!!....
degerli olmaktir ama zordur bunu basarmak. zaten bunu anlayamazsin da kolay kolay. kime gore?/neye gore?dir kimlerle karsilastirilarak bu sonuca ulasilmistir?
cok uzun bir sure gerektirir anlamak, cok guzel ve kaliteli zaman paylasimi gerektirir. sonsuz sevgi, saygi guven gerektirir. paylasimlarin cok olmasini ve bir de ayriligi gerektirir. bu gereklilikler saglandiginda o kisinin degerini, hayatinizdaki yerini anlarsiniz.
kisi kendi icin bir yer acar; en yakin arkadasim, dostum diyebileceginiz mertebeye ulasir; sirdasiniz olur; sonra da kendince hakli nedenlerle orayi bos birakip gider. gidisi uzmustur; kendisi ozletmistir; kirmistir; o sildiyse herseyi, beni de sildiyse, ben de onu silerim, verdigim degeri anlamamis diye laflar ettirmistir ama sonucta o yer bostur. kirginlik, uzuntu ya da ozlemle hatta baska bir dostla orasi dolmamaktadir.
ve o dolduramadiginiz bosluk yuzundendir, hep ona ulasmak istemeniz, sesinizi duyurmak istemeniz, "dostum/sirdasim geri gel" demeye calismaniz. iste o yuzdendir, gecenin bir yarisi sozluge girip onun icin entry yazmaniz.
