Alman kökenli Amerikalı ressam ve sanat öğretmeni Albers, rengin özellikleri ve izleyici üzerindeki etkileri konusunda araştırmalar yaptı. Kareyi temel alarak, Op-art (Optik Sanat) denilen sanat akımını etkileyen bir algılama teorisi geliştirdi.
Bir zanaatkarın oğlu olarak Bottrop'ta dünyaya geldi. 1908-1913 yılları arasında Ruhr bölgesinde ilkokul öğretmenliği yaptı. 25 yaşına geldiğinde okulundan izin alarak Berlin Kraliyet Sanat Akademisi'nde iki yıl okuduktan sonra bitirme sınavlarını verip sanat öğretmenliği için gerekli sertifikayı aldı. 1916'dan başlayarak üç yıl Bottrop'ta hocalık yaptıktan sonra 1919 yılında Münih'e taşındı ve burada Franz von Struck'un resim öğrencisi oldu. Albers'in bu dönemde yaptığı litografileri ve tahta gravürleri ekspresyonizmin ve kübizmin etkisindeydi.
1920'de Weimar'da Bauhaus Tasarım Okulu'na yazılarak 32 yaşında okulun en yaşlı öğrencisi oldu. Burada malzemelerini çöplerden sağlayarak ilk defa soyut cam resimlerle deneysel çalışmalara girişti; 1922'de cam atölyesini yeniden organize etti. 1923 Laszlo Moholy - Nagy'nin asistanlığına atanınca cam resimlerinde hocasının etkisinde kaldı. Bundan böyle,bir kum püskürtme aletiyle geometrik desenler uyguladığı endüstriyel pencere camı kareleri kullandı.
1925'te Bauhaus ile Dessau'a taşınan Albers,burada profesörlüğe getirildi.Aynı yıl içinde dokuma sanatları bölümündeki öğrencilerden Anni Fleischmann ile evlendi. Albers bundan sonraki yıllarda cam resimlerini "termometre stilinde" geliştirerek günlük kullanım için mobilya,metal kaplar ve bardaklar tasarladı. Moholy-Nagy ve Walter Gropius 1928'de okul içi tartışmalar yüzünden Bauhaus'u bırakınca, Albers hazırlık kursunu üstlendi. Amerikalı tasarımcı Marcl Breuer'in yerine geçerek mobilya atölyesini de yönetti ve 1930'da Ludvig Mies van der Rohe'nin altında ikinci müdür oldu. Okulun 1933'te Nasyonal Sosyalistlerce kapatılmasına dek Albers, Bauhaus'un deneysel ruhunu önemli derecede etkiledi.
1933'den sonra Black Mountain College Museum of Modern Art'tan (Çağdaş Sanat Müzesi) Philip Johnson'un girişimiyle karı koca Albersler Asheville / North Carolina'da yeni kurulan Black Mountain College'a atandılar. Albers 16 yıllık hocalığı esnasında pek çok genç sanatçıyı bu okula çekti. Willem de Kooning, Robert Motherwell ve Robert Rauschenberg öğrencileri arasındaydı. 1939'da Amerikan vatandaşlığına geçen Albers, "yaşama karşı gösterdiğimiz tepkilerin görsel olarak formüle edilmesini"ni öğretisinin temel ilkesi olarak nitelendiriyordu. Asheville'de gerçekleştirdiği Violin "Schlüssel" Zykus'da (Sol Anahtar Dizisi) Albers ilk kez değişmeyen bir biçimi renklerle çeşitlendirdi. Çok sayılı grafik çalışmasında lineer geometrinin karşıt değerliliği üzerinde durdu. Düz çizgilerle kareler yapıtlarının yapı elemanları olarak eğri çizgilerin yerine geçtiler. 1947'den sonra Variationen'de (Çeşitlemeler) renk değişikliklerinin biçimlerin görüntüsü üzerindeki etkilerini analiz etti.
Albers,1950'de geçtiği Yale Üniversitesi Sanat bölümünde mimarlık ve tasarım bölümlerini yönetti. 1958'de emekli olduktan sonra iki yıl daha konuk profesörlük yaptı. Rus konstrüktivisit (kurmacı) Kasimir Maleviç'in yapıtlarına bağlantı kurduğu başyapıtı "Kareye Saygı"; (1950'den sonra) adlı dizisi üzerinde Yale'de çalıştı. Burada Albers'in renk deneylerinin özü gösterilmekte ve Op-Art, kinetik sanat, renklerin yanyana uygulandığı resimlerde ve Yeni Soyut çalışmaların gelişmesi üzerinde önemli bir etken olan algılama teorisine ilişkin düşüncelerini (örneğin çizgilerin mekan içindeki ilüzyonist etkisi gibi) açıkladı. Değişmeyen geometrik bir tramı (içiçe geçen renk alanları) esas alarak renk etkisinin durum, çevre, ışık sayısı ve yoğunluğu gibi faktörlere bağlılığını gösterdi. Toplam olarak bu tema üzerine 1000'i aşkın varyasyon (çeşitleme) ortaya çıktı.
1961 yılında Amsterdam'da Stedelijik Müzesi'nde ik retrospektif Albers sergisi açıldı. iki yıl sonra "Interaction of Colours (Renklerin Etkileşimi)" adı altında, bilgilerini bir araya toplayan bir tür görmenin okulu olan kuramsal yazısı çıktı. 14 tane şeref doktoru ünvanına sahip olan Albers, 1970'de Orange / Connecticut'a taşındı. Bir yıl sonra Metropolitan Müzesi Albers için , hayatta bulunan ilk sanatçı sıfatıyle ,retrospektif bir sergi açtı. Albers ömrünün son yıllarını kamu binalarına devasa duvar resimleri tasarlamakla geçirdi. Renkleri artık birbirlerine daha yakın olan ve örtülü, atmosferik bir etki yaratan Kareye Saygı serisini çeşitlendirmeyi sürdürdü. Albers 88. doğum gününden 6 gün sonra New Haven / Connecticut'ta hayata gözlerini yumdu.
