saramago'nun kitaplarında en çok sevdiğim şey sanırım; küçük, sıradan kahramanlarına söylemek istediklerini, yine basit ve aptalca olduklarını düşünmeksizin, küçük felsefi tartışmalarla birlikte söyletmesidir. saramago romanlarında duygular ve düşünceler en saf, en rafine haliyle işlenir.
okurken, gündelik hayatta ''bunu söylememeliyim'', ya da ''bu şekilde davranırsam zayıf veya aptal olduğumu düşünürler'' dediğiniz ne varsa karşınıza çıkar. kitabın bir yerinde mutlaka yaşadığınız benzer bir olayla yeniden yüzleşirsiniz. aynı kültürün, aynı coğrafyanın insanı olmamanıza rağmen okurken kendinizi bulursunuz ve bu bana çok enteresan gelir.
en son okuduğum ''mağara'' isimli kitabı ise; platon'un ünlü alegorisine gönderme yaparak; aslında ilkel olan mağaranın içindekiler mi, yoksa içinde bulunduğumuz kapitalizmin tüketim canavarına dönüştürdüğü modern insan mı? bu ikilemi sorgulatır insana adeta.
Nobel edebiyat ödüllü portekizli yazar. Daha çok “körlük” romanıyla bilinse de “görmek”, “mağara” eserleri de oldukça başarılıdır.
2010’da vefat etmiş ve külleri aşağıda gördüğünüz ağacın altına gömülmüştür. Arkadaki bina ise adını taşıyan vakıf. Ağacın yanında ise kitabından alınan bir cümle yazıyor: “yıldızlara yükselmedi o, bu dünyaya aitti.
portekiz' li materyalist romancı.kabil, körlük, ölüm bir varmış bir yokmuş kitaplarını okudum. sade bir dille uzun cümleler kurar okurken asla sıkılmazsınız.
''hayatımda aldığım en büyük ödül karım pilar' dır. aslına bakılırsa en büyük devrim aşktır'' .
"ölüm bir varmış bir yokmuş" ve "kopyalanmış adam" kitaplarıyla tanıştığım, kelimeleri çok iyi kullanan ve farklı konuları işleyen yazar. Her ne kadar kitaplarının satır başı bile bırakılmayan düz basımı beni benden alsa da konuları işleyişi çok başarılı.
imla familyasını gereksiz görüp kitaplarında nokta ve virgül dışında hiçbir işareti kullanmamış yazar. Materyalist komünizmin edebi piri olan saramoga; uzun, bol virgüllü ve vurgulu, sersemletici, öğretici ve sorgulayıcı cümle kurucusudur. Ünlemler, soru işaretleri, es'ler, iki nokta üstüsteler, üç noktalar... Hepsini hissettiriyor ve hepsi böylelikle serseri kurşunlar gibi dağılıyor. Virgül ve nokta kalıyor geriye, hayatın minimal meseli olan virgül ve nokta.
Noktalaşıp ardında virgül bırakanlardan. Noktası yivli olup virgüllü ilel'kıyama kadardır.
8 yıl önce vefat eden Nobel Edebiyat Ödülü yazar. şöyle demiş;
--spoiler--
Doğarız ve o an sanki ömür boyu sürecek bir pakt imzalamış gibiyizdir, fakat o gün gelir, 'bunu benim adıma kim imzaladı' diye sorarız..
--spoiler--
portekiz'in ispanya ile birleşip bir birleşik "iberya" devleti olmasını savunmuş portekizli yazar . kendisine kısa sürede portekiz silahlı kuvvetlerinin "sözde aydın" demesini, ulusalcı portekizlilerin 1998 nobel edebiyat ödülü nü neden aldığın şimdi anlaşılıyor demelerini, heyecanla bekliyor, kardeş portekiz halkına böyle aydınlarla yaşamak zorunda kaldıkları için sabır diliyoruz!
haber için